Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığından sonra ne yapacağı sorusuna TOBB’da yanıt verdi.
Anadolu iş dünyasıyla biraraya gelen Gül, “Ben çocukluğumdan beri hep dernek, cemiyet, sonra da siyasi parti vatan millet meseleleriyle birlikte oldum. Millete hizmet etmenin çok yolları var. Bakalım, ama hep beraber olacağız. Bu millete hizmet konusunda bundan sonra da elimden gelen gayreti göstereceğim ve gayret içinde olacağım. Bu nasıl olur, ne olur bu ayrı bir konu. Ama önemli olan bu hizmete devam etmektir” dedi.
hurriyet.com.tr'den Hacer Boyacıoğlu'nun haberine göre; konuşması sırasında kendisi için ‘Cumhurbaşkanı seçilmesin’ diyenlere de kapılarını açık tuttuğu vurgusunda bulunan ve devletle milletle kaynaştırdığını ifade eden Gül’ün konuşması Anadolu’nun dört bir tarafından gelen işadamları tarafından ayakta alkışlandı.
EN BÜYÜK TEŞEKKÜRÜM SİZE
PİYASALARDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), görevi bırakmaya hazırlanan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü Anadolu iş dünyasıyla buluşturdu. Yaklaşık bin işadamının katıldığı iftar yemeğinde konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e “En büyük teşekkürüm zatıalinize. Türk özel sektörünün size büyük bir şükran borcu var. Göreve geldiğiniz günden bu yana devlet yönetimine köklü bir değişiklik getirdiniz, milleti öne alan bir anlayışı hakim kıldınız. Özel sektör odaklı ekonomiyi odak noktası yaptınız” diyerek seslendi. Hisarcıklıoğlu sözlerini, “Türk özel sektörünün bir başarısı varsa, Türkiye en büyük ekonomilerden biriyse bunda sizin çok büyük emeğiniz var. Türkiye için büyük bir kazanım olan siyasi adamlığınız. devlet adamlığınızın çok büyük rolü var. Size en içten minnet ve şükranlarımı sunuyorum” diyerek bitirdi.
SADECE EKONOMİ YETMEZ
Hisarcıklıoğlu’nun açıklamalarının ardından işadamlarının alkışlarıyla kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, işadamlarına verdiği önemi anlatırken tek bir iş almak için gittikleri ülkeler olduğunu söyledi.Yaptırdığı hesaplamaya göre işadamlarının 35 milyar dolarlık iş aldığını belirten Gül, “Tabii ki sizin kapasiteniz olmasa, ben hiçbirinizi tanıtamazdım. Size güvenmesem, referans olamazdım. Esas maharet sizdeydi” dedi. Türkiye’nin artık büyüdüğünü ve “taşı toprağı altın haline geldiğini” ifade eden Gül, yine kritik bir eşik bulunduğunu söyledi. Bunun orta gelirden üst gelire gruba atlamak olduğunu ifade eden Gül şöyle devam etti:
“Bu sadece ekonomiyle olmaz. 30-40 bin dolarla gelirle geçinen petrol ülkeleri var. onlara gelişmiş ülke diyemeyiz. Öncelikle siyasi normlarımızı, demokrasi ve hukuk kriterlerimizi daha da yükseltmemiz gerekiyor. Bu kriterleri yükseltmeyen hiçbir ülke o sınıfa giremez. O nedenle ekonomik ,demokratik, hukuk reformlarını el ele yapmamız lazım. Son yıllarda iç konularla uğraştık ve enerjimiz bunlara gitti. Adeta roketlerimizi ateşler gibi Türkiye’yi ilerletmeliyiz. Roketi fırlatırken de, yeni yörüngeye oturturken de ateşlemek gerekiyor. Türkiye’nin de bunu yapması ve yeni yörüngesine oturması gerekiyor.”
FARKLILIKLARIN SİNERJİSİ BİZİ BÜYÜTECEK
Ekonomide cari açık sorunun aşılması gerektiğini, sanayiye de ayrı bir önem verilmesi gerektiğini belirten Gül, Suriye ve Irak’taki gelişmelere de dikkat çekti. Türkiye’nin çevresine göre güvenli bir liman olduğunu vurgulayan Gül, “Milyonlarca insan evini terk etti. Buradan söylemek istediğim memleketimizin kıymetini bilelim. Çoğunuz az önce yanıma geldiniz, Diyarbakır’dan Tekirdağ’dan, Adana’dan....Çok şükür Türkiye çevresine göre güvenli bir ada. Görülüyor ki farklılıkları anlayışla karşıladığımızda çatışma unsurları da konuşularak hallediliyor ve bütün bunların zenginlik olduğu anlaşılıyor. İşte bu büyük sinerji Türkiye’yi gelişmiş ülkeler arasına sokacak” diye konuştu.
DEVLETİMİZİ VE MİLLETİMİZİ KAYNAŞTIRDIK
7 yıllık cumhurbaşkanlığı görevinin sonuna geldiğini vurgulayan Gül, kendisi cumhurbaşkanı seçilmeden önceki olayları anımsattı. Tüm bu olayları arkasında bıraktığını ifade eden Gül şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı seçilmesin diyenlere de kapılarımı hep açık tuttum ve hepsinin geldiği kapı oldu. Devletimizi ve milletimizi kaynaştırmak mümkün oldu. Çankaya en rahat şekilde geldiğiniz, yemeklere katıldığınız mekan oldu. Bunlar için tabii ki büyük bir gurur duyuyorum. Bundan sonra da böyle olacaktır. Bundan tereddütüm yok. Milletlerin tarihlerinde sıkıntılı dönemler olabilir. Bu sıkıntılı dönemler olgunlukla aşılmıştır, bu sıkıntıları hep geride bırakmak ve geleceğe bakmak lazım. Farklılıkları, ayrıcalıkları zenginlik olarak görüp, hep birlikte yürümek gerektiğine inandım. Gittiğimiz tüm illerde hiç ayrım yapmadan valileri ve hangi partiden olursa olsun belediye başkanlarını da ziyaret ettim ve siz bu ülkeye aitsiniz dedim.”