Çiller, Bankalar Birliği`ni ziyaret etti
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2001 16:26
Doğru Yol Partisi Genel BaşkanıTansu Çiller, En önemli mesele Türkiye`nin üretim çarkını yeniden döndürebilmesidir. Bu çarkı döndürebilecek bir bankacılık kesimi şu anda mevcut gözükmüyor dedi.
Türkiye Bankalar Birliği`nin Akmerkez`deki ofisini ziyaret ederek,üretim ve finansman konusunda bir brifing alan Çiller, basına kaalı olarak gerçekleştirilen toplantının ardından yaptığı açıklamada, kendisine verilen bilgiler doğrultusunda birinci tespitinin Türkiye`deözellikle son yıllarda bankacılık kesiminde, ciddi bir artışla sorunlarını büyütmesi olduğunu kaydetti. Bankalar Birliği`nin reel sektörü canlandırmak için ortaya koyduğuyeniden yapılanma programını olumlu bir adım ve desteklenmesi gereken faydalı bir yaklaşım olarak değerlendiren Çiller, bankacılık kesimininson yıllarda aldığı 31 milyar dolarlık girdiye, dış borca karşın kamu bankalarında istenilen bir düzeltme olmadığını ileri sürdü. Bankacılık kesiminde dolarizasyon yükselmiş ve sosyalizm diyebileceğimiz bir anlayışla kamu kesiminin ağırlığının artışı gündeme gelmiştir diyen Çiller, son yıllarda döviz tevdiat hesaplarının yükseldiğini, bunun da 1999 yılından itibaren uygulanan programın sonucu olarak ortaya çıktığını öne sürdü.
Çiller, şöyle konuştu: Siz dövizi fikse ediyorsunuz, 9 ay sonra görüyorsunuz ki hem kamu açığı yükseliyor, bir yandan da cari işlemler açığı yükseliyor. Bu döviz üzerinde, faiz üzerinde bir baskı kuruyor. Bankacılık kesimini sıkıştırıyor. Türkiye bu süreci diğer birtakım Latin Amerika ya da bu tür programların uygulandığı ülkelerde görüldüğü gibi yaşamışve bankacılık kesimi zorlanmış. Bankacılık kesimini yeniden ayağa kaldırmak için Bankalar Birliği`nin ortaya koyduğu yeniden yapılandırma programında, bütün krediler içinde batık kredi olarak adlandırılan kredilerin tanımlandığını ve rakamların ortaya konulduğunu anlatan Çiller, firmaların aldıkları kredileri ödeyemediklerini, ödeyemedikleri için de bu firmaların üzerine bir banka gittiği takdirde diğer bankaların da birlikte gittiğini ve bu şekilde üretim kapasitesinin çöktüğünü kaydetti.
OLMAYAN ÜRETİMİN VERGİSİ DE OLMAZ
Çiller, bunu durdurabilmek için banka ve batık kredilere sahip birtakımfirmaların biraraya gelerek meseleleri çözmesi ve çarkın yenden dönmesini sağlamanın gündeme geldiğini ve bunun olumlu bir yaklaşım olduğunu söyledi. Bize göre daha da önce uygulanması gereken bir yaklaşımdır. Çünkü mesele üretimi yeniden ayağa kaldırmaktır. Olmayan üretimin vergisi de olmaz. Devletin olaya bu biçimde bakması lazım diye konuşan Çiller, yaklaşımda ele alınan ihracat ve istihdam konularının da büyük önem taşıdığını vurguladı. Tansul Çiller, şöyle devam etti: En önemli mesele Türkiye`nin üretim çarkını yeniden döndürebilmesidir. Bu çarkı döndürebilecekbir bankacılık kesimi şu anda mevcut gözükmemektedir. Üretim olmadan Türkiye`nin bütün kapasitesininve aşağı doğru gidişin devam edeceği açıktır.
Herkesin biraraya gelerek bir bütün içinde, Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, firmaların devletle hükümetin bir arayagelerek oluşturacağı bir anlayış platformu bu çarkın dönmesi için zaruridir. Üretime dönük her akılcı önlemin, yaklaşımın arkasında olacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Çiller bir gazetecinin yeniden yapılanma için ne kadar ve nereden kaynak aktarılacağını sorması üzerine de şunları kaydetti: 31 milyar dolar geldi. Sadece kamu bunu aldı. Bankacılık kesiminde sıkıntılar devam ediyor ve bankacılık kesiminde devletleştirme devam etmiş, bir tür sosyalizm gelmiş. Bunlar hayırlı gelişmeler değil. 13 milyar dolarlık bir kaynağın gelmesinden bahsediliyor. Hiçbir şey gelmese de bu kaynağı Türkiye yaratabilir. Munzam karşılıklardan bir kaynak ayrılabilir. Böyle bir kaynağın yaratılması gecikmiştir. Ağustos ayında üretimde yüzde 12`lik daralma meydana gelmişse GSMH`da yüzde 8.5 daralma gündemdeyse mutlaka önlem alınması lazım. Her açıdan üretmeye yönelik bir girişimi Bankalar Birliği`nin ortaya koymasını olumlu karşılıyoruz. Bir gazetecinin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel siyasetin içinde yer alacak mı? DYP`de mi yer alacak? sorusu üzerine Çiller, Bankalar Birliği`nin gündeme getirdiği bu aktif yönetim içinde mi olacak Sayın Demirel. Demek istediğim bu konunun onunla ilgisi yok diye yanıtladı. Bankalar Birliği Başkan Vekili Akın Akbaygil`in ev sahipliği yaptığı ziyarete, DYP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez ve DYP Milletvekili Celel Adan da katıldı.
Türkiye Bankalar Birliği`nin Akmerkez`deki ofisini ziyaret ederek,üretim ve finansman konusunda bir brifing alan Çiller, basına kaalı olarak gerçekleştirilen toplantının ardından yaptığı açıklamada, kendisine verilen bilgiler doğrultusunda birinci tespitinin Türkiye`deözellikle son yıllarda bankacılık kesiminde, ciddi bir artışla sorunlarını büyütmesi olduğunu kaydetti. Bankalar Birliği`nin reel sektörü canlandırmak için ortaya koyduğuyeniden yapılanma programını olumlu bir adım ve desteklenmesi gereken faydalı bir yaklaşım olarak değerlendiren Çiller, bankacılık kesimininson yıllarda aldığı 31 milyar dolarlık girdiye, dış borca karşın kamu bankalarında istenilen bir düzeltme olmadığını ileri sürdü. Bankacılık kesiminde dolarizasyon yükselmiş ve sosyalizm diyebileceğimiz bir anlayışla kamu kesiminin ağırlığının artışı gündeme gelmiştir diyen Çiller, son yıllarda döviz tevdiat hesaplarının yükseldiğini, bunun da 1999 yılından itibaren uygulanan programın sonucu olarak ortaya çıktığını öne sürdü.
Çiller, şöyle konuştu: Siz dövizi fikse ediyorsunuz, 9 ay sonra görüyorsunuz ki hem kamu açığı yükseliyor, bir yandan da cari işlemler açığı yükseliyor. Bu döviz üzerinde, faiz üzerinde bir baskı kuruyor. Bankacılık kesimini sıkıştırıyor. Türkiye bu süreci diğer birtakım Latin Amerika ya da bu tür programların uygulandığı ülkelerde görüldüğü gibi yaşamışve bankacılık kesimi zorlanmış. Bankacılık kesimini yeniden ayağa kaldırmak için Bankalar Birliği`nin ortaya koyduğu yeniden yapılandırma programında, bütün krediler içinde batık kredi olarak adlandırılan kredilerin tanımlandığını ve rakamların ortaya konulduğunu anlatan Çiller, firmaların aldıkları kredileri ödeyemediklerini, ödeyemedikleri için de bu firmaların üzerine bir banka gittiği takdirde diğer bankaların da birlikte gittiğini ve bu şekilde üretim kapasitesinin çöktüğünü kaydetti.
OLMAYAN ÜRETİMİN VERGİSİ DE OLMAZ
Çiller, bunu durdurabilmek için banka ve batık kredilere sahip birtakımfirmaların biraraya gelerek meseleleri çözmesi ve çarkın yenden dönmesini sağlamanın gündeme geldiğini ve bunun olumlu bir yaklaşım olduğunu söyledi. Bize göre daha da önce uygulanması gereken bir yaklaşımdır. Çünkü mesele üretimi yeniden ayağa kaldırmaktır. Olmayan üretimin vergisi de olmaz. Devletin olaya bu biçimde bakması lazım diye konuşan Çiller, yaklaşımda ele alınan ihracat ve istihdam konularının da büyük önem taşıdığını vurguladı. Tansul Çiller, şöyle devam etti: En önemli mesele Türkiye`nin üretim çarkını yeniden döndürebilmesidir. Bu çarkı döndürebilecekbir bankacılık kesimi şu anda mevcut gözükmemektedir. Üretim olmadan Türkiye`nin bütün kapasitesininve aşağı doğru gidişin devam edeceği açıktır.
Herkesin biraraya gelerek bir bütün içinde, Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, firmaların devletle hükümetin bir arayagelerek oluşturacağı bir anlayış platformu bu çarkın dönmesi için zaruridir. Üretime dönük her akılcı önlemin, yaklaşımın arkasında olacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Çiller bir gazetecinin yeniden yapılanma için ne kadar ve nereden kaynak aktarılacağını sorması üzerine de şunları kaydetti: 31 milyar dolar geldi. Sadece kamu bunu aldı. Bankacılık kesiminde sıkıntılar devam ediyor ve bankacılık kesiminde devletleştirme devam etmiş, bir tür sosyalizm gelmiş. Bunlar hayırlı gelişmeler değil. 13 milyar dolarlık bir kaynağın gelmesinden bahsediliyor. Hiçbir şey gelmese de bu kaynağı Türkiye yaratabilir. Munzam karşılıklardan bir kaynak ayrılabilir. Böyle bir kaynağın yaratılması gecikmiştir. Ağustos ayında üretimde yüzde 12`lik daralma meydana gelmişse GSMH`da yüzde 8.5 daralma gündemdeyse mutlaka önlem alınması lazım. Her açıdan üretmeye yönelik bir girişimi Bankalar Birliği`nin ortaya koymasını olumlu karşılıyoruz. Bir gazetecinin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel siyasetin içinde yer alacak mı? DYP`de mi yer alacak? sorusu üzerine Çiller, Bankalar Birliği`nin gündeme getirdiği bu aktif yönetim içinde mi olacak Sayın Demirel. Demek istediğim bu konunun onunla ilgisi yok diye yanıtladı. Bankalar Birliği Başkan Vekili Akın Akbaygil`in ev sahipliği yaptığı ziyarete, DYP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez ve DYP Milletvekili Celel Adan da katıldı.