Bahçeli: TBMM çözüm üreten ve işleyen bir meclis yapısına mutlaka kavuşmalıdır
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2001 00:00
MHP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bahçeli, Türkiye`nin içinde bulunduğu manzara ve sorunların çağın gerekleriyle örtüşmediğini belirterek, Bunu aşacak siyaset üretmenin zemini şüphesiz TBMM`dir dedi. Bahçeli, MHP Grup toplantısında yaptığı konuşmada TBMM`nin önemi ve yürürlükteki İçtüzük uyarınca Genel Kurul çalışmalarına geniş yer verdi. Mevcut İçtüzük uyarınca bir yasa tasarı veya teklifinin görüşülme sürelerinin ne kadar uzun sürebileceğini anlatan Bahçeli, birer fıkradan oluşan üç maddelik bir yasa tasarısının görüşülmesinin ise en az 2 saat 39 dakika, en çok 9 saat 36 dakika sürebildiğini kaydetti. Bahçeli, bu düzenlemede Genel Kurul`un haftada üç günden, toplam 12 saat çalışması gerektiğini belirterek, çalışma ve gün saatleri artırılarak yüzde 160`lık bir çalışma verimliliğine ulaşıldığını söyledi. Bahçeli, Bu yoğun çalışma temposuna rağmen, 21. Dönem`in birinci ve ikinci yasama yılında Genel Kurul`da yasama işlerinde yüzde 19`u, denetim işlerinden yüzde 27`si ancak sonuçlandırılabilmiştir dedi. Bu dönemde, 1355 yasa tasarı veya teklif ile KHK`nın TBMM`ye sunulduğunu anlatan Bahçeli, bunlardan 254`ü görüşülerek, 204`ünün yasalaştırıldığını söyledi. Bahçeli, Genel Kurul ve komisyonlarda bekleyen 150 kanun tasarısı ile geçmiş dönemden kalan 281 KHK`nın toplam olarak 5300 maddeden oluştuğunu belirterek, Mevcut İçtüzüğümüze göre, normal çalışma düzeni ve süreleriyle bu yasa tasarı ve teklifleri ile KHK`ların görüşülebilmesi en az 12 yıl 3 ay, en fazla 48 yıl sürecektir şeklinde konuştu.
-ÜRETKEN VE İŞLEYEN MECLİS-
Bahçeli, şöyle konuştu: Görüldüğü gibi, TBMM verimli ve etkin bir çalışma dönemi ile ağır çalışma düzeni arasında bir tercih yapmak zorundadır. Türk siyasetçisi, demokrasilerde elzem olan denetim ve tartışma görevine zarar vermeden çözüm üreten ve işleyen bir Meclis yapısına mutlaka kavuşmalıdır. Bu, telaşlanacak ya da rahatsız olunacak herhangi bir yaklaşım değildir. Bilakis, elbirliğiyle hayata geçirilip, paylaşılması gereken milli ve demokratik bir görevdir.
-BEKLEYEN GÖREV...-
Devlet Bahçeli, 21. Yüzyıl`da kendilerini bekleyen görevin siyaseti çözüm ve değer üretici bir kurum haline dönüştürmek olduğunu belirterek, şunları kaydetti: Bu anlayışın kalıcı yaklaşım haline gelmesi, ancak ve ancak demokratik değerlerden beslenen sorumlu bir siyaset kültürünün oluşumuna bağlıdır. Türk toplumunun değerlerine saygılı, onun taleplerini siyasi sisteme temel girdi olarak taşımaya dönük bir siyaset etme tarzı aynı zamanda demokratikleşme sürecinin de esas dinamiği olacaktır. Toplumumuzun demokratikleşmesi ise Türkiye`nin küresel süreçte etkin bir şekilde yer almasını sağlayacak bir güç kaynağı olacaktır. Bugün evrensel ölçekte yaşanan gelişmeler, 21. Yüzyıl`ın, artık zamanı ve enerjisini iç çekişmelere harcayan toplumların sonunu hazırladığını göstermektedir. Bu, aynı zamanda bu tür toplumların entrikacı siyasetçilerinin de tarihi ömürlerini tamamlaması anlamına gelmektedir.
-KÜLTÜRDE ÖNCE MİLLİ KİMLİK-
Bahçeli, 21. Yüzyıl`ın, kültürde önce milli kimliğe dayalı bir inşa, oradan evrensele açılmayı başaran; teknik alanda bilgi teknolojilerine geçen, ekonomide rekabetçi piyasayı, siyasette katılımcı demokrasiyi kurumsallaştırmayı başaran toplumların yükseldiği bir yüzyıl olacağını söyledi. Bahçeli, şöyle konuştu: Bunları başarmadan yol almak mümkün olmadığına göre, önümüzde başarılması gereken birçok görev, ulaşılması gereken çok sayıda hedef var demektir. Ancak, Türkiye`nin içinde bulunduğu manzara ve sorunlar yeni çağın gerekleriyle örtüşmemektedir. Bunu aşacak siyaseti üretmenin zemini şüphesiz TBMM`dir. Bunu başarmanın yöntemi ise uzlaşma ve diyalogdur.
-ÜRETKEN VE İŞLEYEN MECLİS-
Bahçeli, şöyle konuştu: Görüldüğü gibi, TBMM verimli ve etkin bir çalışma dönemi ile ağır çalışma düzeni arasında bir tercih yapmak zorundadır. Türk siyasetçisi, demokrasilerde elzem olan denetim ve tartışma görevine zarar vermeden çözüm üreten ve işleyen bir Meclis yapısına mutlaka kavuşmalıdır. Bu, telaşlanacak ya da rahatsız olunacak herhangi bir yaklaşım değildir. Bilakis, elbirliğiyle hayata geçirilip, paylaşılması gereken milli ve demokratik bir görevdir.
-BEKLEYEN GÖREV...-
Devlet Bahçeli, 21. Yüzyıl`da kendilerini bekleyen görevin siyaseti çözüm ve değer üretici bir kurum haline dönüştürmek olduğunu belirterek, şunları kaydetti: Bu anlayışın kalıcı yaklaşım haline gelmesi, ancak ve ancak demokratik değerlerden beslenen sorumlu bir siyaset kültürünün oluşumuna bağlıdır. Türk toplumunun değerlerine saygılı, onun taleplerini siyasi sisteme temel girdi olarak taşımaya dönük bir siyaset etme tarzı aynı zamanda demokratikleşme sürecinin de esas dinamiği olacaktır. Toplumumuzun demokratikleşmesi ise Türkiye`nin küresel süreçte etkin bir şekilde yer almasını sağlayacak bir güç kaynağı olacaktır. Bugün evrensel ölçekte yaşanan gelişmeler, 21. Yüzyıl`ın, artık zamanı ve enerjisini iç çekişmelere harcayan toplumların sonunu hazırladığını göstermektedir. Bu, aynı zamanda bu tür toplumların entrikacı siyasetçilerinin de tarihi ömürlerini tamamlaması anlamına gelmektedir.
-KÜLTÜRDE ÖNCE MİLLİ KİMLİK-
Bahçeli, 21. Yüzyıl`ın, kültürde önce milli kimliğe dayalı bir inşa, oradan evrensele açılmayı başaran; teknik alanda bilgi teknolojilerine geçen, ekonomide rekabetçi piyasayı, siyasette katılımcı demokrasiyi kurumsallaştırmayı başaran toplumların yükseldiği bir yüzyıl olacağını söyledi. Bahçeli, şöyle konuştu: Bunları başarmadan yol almak mümkün olmadığına göre, önümüzde başarılması gereken birçok görev, ulaşılması gereken çok sayıda hedef var demektir. Ancak, Türkiye`nin içinde bulunduğu manzara ve sorunlar yeni çağın gerekleriyle örtüşmemektedir. Bunu aşacak siyaseti üretmenin zemini şüphesiz TBMM`dir. Bunu başarmanın yöntemi ise uzlaşma ve diyalogdur.