Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu, peki sırada ne var?

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu, peki sırada ne var
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 13, 2014 06:00

Hükümet politikalarının nasıl şekilleneceği sorusunu İş Yatırım Araştırma Bölümü analiz etti

Haberin Devamı



Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra piyasa gündemine oturan, hükümet politikalarının nasıl şekilleneceği sorusunu İş Yatırım Araştırma Bölümü analiz etti.

İş Yatırım'ın analizi şöyle...

''Uzun ince bir yoldayız...

Tayyip Erdoğan ilk turda yeterli oyu alarak 12. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Anketler Erdoğan’ın ilk turda açık farkla zaferine işaret ettiği için seçim sonuçları piyasalarda sürpriz etkisi yaratmadı. Dolayısıyla piyasaların ilk tepkisi daha nötr oldu.

Yüksek Seçim Kurulu’nun geçici sonuçlarına göre Başbakan Erdoğan %52’ye yakın bir oy alırken, seçim öncesi anketlerde ortaya çıkan %54-%57 bandının bir miktar altında kaldı. Ancak yine de seçim sonuçlarının Erdoğan için önemli bir zafer olduğunu kabul etmek gerek.

Erdoğan seçime katılım oranının %89’dan %74’e gerilediği bir ortamda 2014 Mart yerel seçimlerine kıyasla aldığı oyları 2,7 milyon arttırdı. Böylece Erdoğan’a verilen destek yerel seçimlerde AKP’nin aldığı %43’ten %52’ye yükseldi.

##$HABER_949121$##

CHP ve MHP’nin çatı adayı ve İslam İşbirliği Teşkilatı genel sekreteri Profesör İhsanoğlu, yerel seçimlerde iki partinin aldığı toplam %44’lük oy oranının altında %38’de kaldı. Parti tabanınca tam olarak benimsenmeyen ortak adayın ana muhalefet partilerinde yaklaşık 3 milyon oy kaybına neden olduğu ve alınan desteğin 15,4 milyona düştüğü görüldü.

CANLI BORSA İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN...

HDP eş başkanı Demirtaş, bizce Cumhurbaşkanlığı seçiminin diğer kazananıydı. İzlediği başarılı seçim kampanyasıyla toplam oyların %9,8’sini alan Demirtaş, partisinin yerel seçimlerde aldığı oyu ikiye katladı.

Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu. Peki sırada ne var?

Sonuçlar, Erdoğan için seçim zaferinden daha fazlasını ifade ediyor. Mart ayı yerel seçimlerinde sırat köprüsünü geçen, cumhurbaşkanlığı seçiminde halk desteğini arkasına alan Erdoğan şimdi mevcut politik sistemi başkanlık sitemine çevirmek gibi iddialı bir hedefe yöneldi.

Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı seçimini başkanlık sistemine gidilecek yolda ilk adımlar olarak görüyoruz. Erdoğan seçim sonuçlarının verdiği destekle, fiili olarak yarı-başkanlık sistemine geçmeyi ve Türkiye politikasında baskın rolünü sürdürmeyi hedefliyor.

Ancak bu rolün kalıcı olabilmesi için 2015 Haziran’ında gerçekleşecek olan genel seçimlerde AKP’nin başkanlık sisteminin yolunu açacak bir anayasa değişikliğini mümkün kılacak bir zafer kazanması gerekiyor.

Bu noktada Erdoğan sonrasında AKP’nin başına kimin geçeceği önem kazanıyor. AKP yönetimi 28 Ağustos’taki cumhurbaşkanlığı devir tesliminden bir gün önce olağanüstü kongreye gitme kararı aldı.

Erdoğan’ın kongrede kendisiyle uyum içerisinde çalışacak ve partide liderlik çatışmasına neden olmayacak bir başkan adayının ismini açıklaması bekleniyor. Parti kulislerinde dışişleri bakanı Davutoğlu’nun Erdoğan sonrası partinin başına geçeceği konuşuluyor.

Bu oyun planına ilk itiraz Cumhurbaşkanı Gül’den geldi. Köşkte verdiği veda resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Gül görev süresi sona erince hiç şüphesiz partisine döneceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı yapmış biri olarak Gül hiç şüphesiz partisine genel başkan olarak dönmek isteyecektir. AKP içinde bazı delegelerin Gül’ün Erdoğan sonrasında partinin başına doğal lider olarak dönmesini istediği biliniyor.

Ancak seçim zaferi sonrasında balkon konuşmasında Cumhurbaşkanı Gül’ün adını anmayan Erdoğan Gül ile aralarındaki fikir ayrılığının sinyalini verdi.

Dolayısıyla cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında politik belirsizliğin devam ettiği görülüyor. Erdoğan’ın anayasal değişiklik olmadan de facto yarı-başkanlık sistemine geçme isteğine Gül sıcak bakmıyor. Önümüzdeki dönemde oyunun seyri Gül’e parti içinde verilecek desteğe bağlı olarak belirlenecek.

Artan jeopolitik risklerin kırılgan hale getirdiği risk iştahını hesaba katarak ekonomi yönetiminde bir değişikliğin olmayacağını düşünüyoruz. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in son uyarısı ve bunun piyasalar üzerindeki etkisi dikkate alındığında Erdoğan’ın zaferinin Türkiye’nin politik risk algısındaki kırılganlığı azaltmadığı anlaşılıyor.

Erdoğan’ın ekonomi yönetimini Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in emin ellerinde bırakarak piyasalarda oynaklığı azaltacağını düşünüyoruz. ''

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!