Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2001 00:00
1996`da Gümrük Birliği`ne giren Türkiye`nin 60 milyar
euro kaybı oldu. Diğer 12 aday ülke ise yıllık 25 milyar euroluk kayıplarına karşılık AB`den 15 milyar euro tutarında yardım sağladılar.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Gümrük Birliği`nin Türkiye`ye maliyeti konusunda AB`ye rapor hazırlıyor. İSO Başkanı Hüsamettin Kavi, Türkiye`nin Gümrük Birliği`nin başlangıcından bu yana AB lehine yılda 12 milyar euro dış ticaret fazlası verdiğini, buna karşılık AB`den yardım alamadığını bildirdi. İSO, gümrük birliği nedeniyle Türkiye`nin uğradığı kayıpları rapor haline getirerek, AB Komisyonu, AB Parlamentosu ve parlamenterlere gönderecek. Türkiye - AB Karma İstişare Komitesi Eş Başkanı olarak iki dönem görev yapan Kavi, AB`nin Türkiye`den istediği makro ekonomik dengelerin sağlanması, insan hakları, demokratikleşme konularının maliyetinin de AB tarafından hesaba katılması gerektiğini vurguladı.
Destek alamayan tek ülkeyiz:
İSO raporunda, gümrük birliği nedeniyle 1996 yılından bu yanan Türkiye`nin AB lehine dış ticaret fazlası nedeniyle 60 milyar euro kaybı bulunduğunu ortaya koyacak. Raporda, AB`ye aday 13 ülke arasında verdiği dış ticaret fazlasına karşılık destek alamayan tek ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekilerek, ortaklık şartlarının karşılıklı işlemesi gerektiği vurgulanacak. İSO Başkanı Hüsamettin Kavi, AB`nin genişleme sürecindeki aday ülkelerle 25 milyar
dolar euro dış ticaret fazlası bulunduğunu bu ülkeler arasında Türkiye`nin yer almadığını söyledi.
Türkiye`nin AB maliyeti sıfır:
Türkiye`nin 12 ülkenin AB`ye sağladığı 25 milyar eunoluk dış ticaret fazlasının yarısını 2000 yılında sağladığına dikkat çekerek, `AB`nin buna karşılık dış ticaret fazlasını 37 milyar euro olarak hesaplaması gerekir. Bunu söylemiyor. AB, o ülkelere mali ve teknik yardım adı altında yılda 15 milyar euro veriyor karşılığında 25 milyar euro dış ticaret fazlası sağlıyor. Türkiye 12 milyar euroluk dış ticaret açığına karşılık AB`den hiçbir şey almıyor. Yeni Türkiye`nin AB`ye maliyeti sıfır` diye konuştu.
Türkiye`nin 60 milyonluk pazarını ortaya koyduğunu buna karşılık yardım alamadığını kaydeden Kavi, `Lafla ortaklık olmaz. Bir taraf pazarını ortaya koyarken diğer taraf ne yapıyor. AB, bize her işini kendin hallet, sonra gel bize katıl, diyor. Demokratikleşme, insan hakları, makro ekonomik yapının düzeltilmesi isteniyor. Bunların hepsinin bir maliyeti var. Sosyal dengelerin sağlanmasının bir maliyeti var. AB müktesebatının da aynı şekilde, bize maliyeti var. Bunları olmayan kaynaklarımızla yapacağız. Bu durumu ortaya koyan bir hazırlık yapır, bunu AB Komisyonu`na, AB Parlamentosuna göndereceğiz` dedi.