Yiğit Bulut

Güncelleme Tarihi:

Yiğit Bulut
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2008 17:18

Yüksek faiz ev sahibi olma şansımızı yok ediyor

Değerli dostlar, emlak piyasası ile ilgili çalışmaları okurken, mortgage ile ilgili yapılan yorumları anlamakta zorluk çekiyorum. Mantığın üzerine bina edildiği tez her şeyden önce bana göre yanlış. Mortgage piyasadan bağımsız tek başına çalışan bir dinamik değil. Mortgage piyasa dediğimiz denge içinde oluşan faiz alt değişkenine bağlı bir yapı. Piyasa, faizi belirler, faizin seviyesi de mortgage dinamiğinin çalışıp, çalışmayacağını. Bir not düşeyim, Hazine`nin YTL bazında yüzde 20`ye yakın bir faiz verdiği ve gerileyen bir kurla dolar bazında faizin yüzde 40`lara kadar çıktığı bir sistemde kim, hangi faizle mortgage kredisi verecek!

Faizin düşmesi gerek


Tespitleri biraz daha detaylandırmak için birlikte maddeler halinde açalım:

1- İddia edildiği gibi bir sistem genel olarak iyi olma yolunda ilerliyorsa, her şeyden önce faizin düşmesi, yani sisteme para sokanların düşük risk primi talep eder hale gelmeleri gerekir. Dünyanın en yüksek faizinin ödendiği bir ortamda kimse buranın geleceği çok parlak diyemez. Aklınıza şu soru gelebilir. Faiz yüksektir ama uzun vade çok parlak olabilir. Buna katılmıyorum, eğer beklentiler gerçekçi ise, bu beklentiler doğrultusunda talep edilen risk priminin düşmesi gerekir.

2- Tarihte birçok belgeye, hatta kutsal kitaplara bile haram tespitiyle giren ve modern ekonomistlerin katalizör veya dengeleyici olarak tanımladıkları faiz dinamiği, ekonomideki hastalığın belirtisidir.

Bekleni kırılması olabilir

3- Hastalık, daha doğrusu sistemdeki iltihap yayıldıkça faiz artar, hastalık azaldıkça faiz düşer. Geleceği çok parlak denen bir yerde, bu beklenti objektif kriterler ile hayata geçiyorsa, faiz mutlaka düşer. Düşmediği fakat diğer etkenlerin etkilendiğinin iddia edildiği bir yapıda yaşananlar subjektif kriterler ile ortaya çıkar.

4- Hastalığın her zaman gerçek olması da gerekmez, sanal ve beklenti kırılması odaklı da olabilir. Sebebi çok açıktır. Sağlıklı bir ortamda ülkede paralarını tutmak isteyenler düşük risk primi talep eder. Ortam bozuldukça risk primi istekleri artar ve sonunda, onları davet etmemenize rağmen sistem öyle kurulduğu için, aynen 2004`teki gibi, bütçenizin yarısını onlara aktarır hale gelirsiniz.

5- Faiz bir ekonominin dengeleyicisi gibi görünse bile aslında sistemi kuranların kurnazlığı sonucu dengeleyen konumunda sistemdeki varlığı emen bir yapıdır. Faizin yüksek olduğu bir yapıda adil bir ekonomik paylaşımdan bahsedilemez. 

Mortgage faize bağlı

6- İddia edildiği gibi sistem iyi olma yolunda ilerliyorsa; her şeyden önce faizin düşmesi, yani sisteme para sokanların düşük risk primi talep eder hale gelmeleri gerekir

7- Her şeyden ve her şeyden önemlisi mortgage dediğimiz dinamiğin sağlıklı çalışabilmesi için piyasanın ürettiği faizin mıutlaka ve mutlaka düşük olması gerekir.

Sonuç: Mortgage tek başına yaşayabilen bir yapı değil, piyasa dediğimiz dengenin ürettiği çıktılardan biri olan faize asalak bir dinamiktir. Bunu asla ama asla unutmayalım. Faizin yüksek olduğu ülkelerde mortgage çalışmaz!

Yiğit BULUT / REFERANS
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!