Güncelleme Tarihi:
Gelecekteki konut stratejileri ve kentsel dönüşüm önceliklerini belirlemek üzere TOKİ’nin düzenlediği 2011 Konut Kurultayı, 2 günde 30 ülkeden bakan, müsteşar ve temsilcilerin yanı sıra uzmanlar ve yerel yöneticilerin de yer aldığı 4 bin katılımcıyı biraraya getirdi.
Uzmanlar, çok yönlü tespit ve önerileriyle, Türkiye’nin kentsel dönüşüm geleceğine ışık tuttular.
İstanbul’da 7.0 büyüklüğünde bir depremin zararının 100 milyar dolar, kentsel dönüşümün maliyetinin ise 25 milyar dolar olduğu belirtilirken, kentsel dönüşümün devlet politikası haline getirilerek, koordinatör kurum oluşturulması öne çıkan mesajlar arasında yer aldı. Tüm görüşleri dikkate alacaklarını söyleyen TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, “Bundan sonra deprem esaslı kentsel dönüşümü hedefliyoruz, kentsel dönüşümü ise köylere ve kasabalara kadar yaygınlaştıracağız” dedi.
TOKİ’nin geleceğin kentsel dönüşüm vizyonunu şekillendirmek için düzenlediği “Konutta Yeni Yaklaşımlar, Stratejiler, Eylemler ve Kentsel Dönüşüm” ana temalı 2011 Konut Kurultayı, iki gün boyunca rekor katılıma sahne oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yaptığı kurultaya, 30 ülkeden bakan, müsteşar ve temsilcilerin yanı sıra, yerel yöneticiler, uzmanlar ve sektör temsilcilerinin de bulunduğu 4 bin davetli katıldı. Toplam 11 oturuma 15 yabancı, 51 Türk konuşmacı katılarak, kentsel dönüşüme ilişkin çarpıcı yorum, tespit ve bilimsel verileri dile getirdiler.
Kurultayın ardından konuşan TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, 2011 Konut Kurultayı’nın ülkemiz, insanlık ve şehirlerimiz için çok önemli bir veri tabanı oluşturduğunu belirterek, iki gün boyunca 4 bin civarında katılımcının kurultayda buluştuğunu söyledi. Kurultayın Türkiye’nin yanı sıra gelişmekte olan ülkelere de çok fayda sağlayacağını vurgulayan Bayraktar, “Bu tip toplantılar ibadet gibi, spor gibidir. Etkisini bir anda göstermez ama toplumlar için çok önemlidir. Türkiye gibi kişi başına gelirini 10 -12 bin doların üzerine çıkartan ülkeler kentsel dönüşüme girmek zorundadır. Halkla el birliğiyle bunu yapmak zorundadır. Türkiye olarak çok ciddi bir kalkınmamız var. Avrupa’yla bütünleşme gayreti içinde onurlu bir fotoğraf vermeye çalışıyoruz. Bundan sonra deprem esaslı kentsel dönüşümü hedef alıyoruz, kentsel dönüşümü köylere ve kasabalara kadar yaygınlaştıracağız” dedi.
Konut Kurultayı Danışma Kurulu üyesi Affordable Housing Institute Kurucusu David Smith ise, kurultaya olan yoğun ilgi ve katılımdan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, iki gün boyunca yapılan sunumlardan çok faydalandıklarını vurguladı. Smith, TOKİ’nin kısa sürede 500 bin modern ve yüksek standartlara sahip konut üretmesinin çok etkileyici olduğunu sözlerine ekledi.
Deprem zararı 100 milyar dolar, kentsel dönüşüm maliyeti 25 milyar dolar
Kurultay boyunca uzmanlar, yerel yöneticiler ve diğer katılımcılar, kentsel dönüşüme ilişkin çok çarpıcı veriler sundular. TOKİ Kentsel Yenileme Daire Başkanı Gürol Konyalıoğlu, İstanbul’da olası 7.0 büyüklüğünde bir depremin 100 milyar dolar hasar yaratacağını, bu sorunun yaşanmaması için gerekli kentsel dönüşümün maliyetinin ise 25 milyar dolar olduğunu söyledi. Kentsel dönüşümün yasal zemininin oluşturularak devlet politikası haline getirilmesi ve koordinatör bir yapının oluşturulması da, kurultayın öne çıkan mesajları arasında yer aldı.
Kurultayda ortaya çıkan tespit ve öneriler şunlar:
Tespitler:
- Kalkınmakta olan ülkelerde konut sorunu için çeşitli programlar yapılmakta. Ancak, dünyada 15 yıl içinde herkes için konut hedefine ulaşılamayacak gibi görünüyor.
- Kentlerde yaşan nüfus, kırsal nüfusu aştı. Bu yüzyılın sonunda 5,5 milyar insan kentlerde, 3,5 milyar insanın ise kırsal alanda yaşayacağı öngörülüyor.
- 2025 yılına kadar dünyada 600 milyon konuta ihtiyaç ortaya çıkacak. Bu konutların yüzde 60’ı baştan yapılacak. Yüzde 40’ı yenileme ve iyileştirmeyle mümkün olacak.
- Büyük kentlere göçün sonucu olarak, gecekondular ve kaçak yapılar şehirlerin gelişimini durduruyor.
- Hızlı ve plansız kentleşme çevreye de zarar veriyor. Şehirlerde yüksek binalar çoğalıyor, ekonomik denge bozuluyor.
- Konut bir kalkınma problemidir. Denetimsiz, güvensiz alanlarda ciddi sosyal problemlere neden olabilir.
- Hızlı ve plansız kentleşme konut fiyatlarının hızla yükselmesine, altyapı, trafik, artan suç oranları gibi sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor.
- Şehirlerin yenilenmeye, korunmaya, tarihi miraslarının yaşanabilir kılınmasına, eski kent merkezlerinin değişmeden dönüştürülmesine ihtiyaç var.
- TOKİ devlet adına ciddi atılımlar yaptı. Bundan sonra ise veriye dayalı, analitik çalışmalara ihtiyaç var. Bu çalışmalar her düzeyde ele alınmalıdır.
- Türkiye’de kentleşme oranı yüzde 72, AB’de ise yüzde 85. Bu farkı kapatırken yakın dönemde, şehirlerimize 12-13 milyon insan daha göç edecek.
- Geçmişteki göç dalgalarını karşılayamadığımız için bugünkü kaçak ve çarpık yapılaşmaya teslim olduk.
- Kentsel dönüşüm, kentli insanın huzur ve güvenini artırıyor, marka kentler ortaya çıkarıyor.
- TOKİ, Türkiye’deki kentsel dönüşüm misyonunun en önemli unsuru haline geldi.
- Ayda 200-300 TL gibi taksitlerle ev sahibi olunması, halkın gecekonduya olan talebini çok azalttı.
- 17 Ağustos 1999 depreminden bugüne hala çözülemeyen sorunlar var.
- Zeytinburnu, Fatih, Bayrampaşa, Güngören ve Küçükçekmece’de incelenen 147 bin 250 yapıdan 42 bin 500’ü yüksek risk taşıyor.
- İstanbul’da 7.0 büyüklüğünde bir deprem olursa 100 milyar dolar maliyet oluşacak. Bu sorunu giderecek kentsel dönüşümün maliyeti ise 25 milyar dolar.
- Kentler de insanlar gibi sağlıksız ve hızla büyürse hastalanıyor. Kentler, mimari uygulamalar ve insanların kente uyumlu hale getirilmesiyle güzelleşiyor.
- Kentsel dönüşüme, paydaşların katılımının sağlanması halinde, o bölgenin sakinleri daha mutlu ve huzurlu oluyor. Katılım halinde proje gerçekleşmese bile, paydaşlar bu işbirliği nedeniyle mutlu olabiliyorlar.
- Gecekonduyu tercih edenler, özgür yaşama, mangal yapabilme, daha rahat hareket etme özelliklerini vurguluyor, daireyi tercih edenler ise daha temiz, düzenli ve rahat olduğunu belirtiyor. Gecekondudan, daireye taşınınca masrafların artacağı korkusu var. Amerikan mutfaktan rahatsız olan kadınlar var.
- Büyük şehirlerdeki gecekondulaşma rant haline dönüşmüş, kiralık gecekonduların bulunduğu alanlar var, ihtiyacın ötesine geçilmiş.
Öneriler:
- Kentlere yoğun göç ve beraberinde gelen gecekondulaşma ve sağlıksız yaşam alanlarının ortaya çıkmasına karşı etkin konut politikaları ve planlı kentleşme stratejileri geliştirilmeli. Yeni konut alanları oluşturmanın yanı sıra mevcut gecekondu alanları yapılacak dönüşüm projeleri ile sağlıklı yaşam alanları haline getirilmeli.
- Yaşanabilir bir kentte yaşam hakkından hareketle sosyal ve ekonomik sistemleri gelişmiş geleceğin kentleri planlanmalı.
- Yerel yönetimler master planını yaptıkları alanları tüm paydaşların fikirlerini alarak imara açmalı. İnsanlara şehirlerinin yeniden yapılmasına, tasarlanmasına katılım imkanı verilmeli.
- Projeler bütüncül olmalı ve içinde okul, hastane, park, ibadet yeri gibi sosyal alanlar da yapılmalı.
- Konut üretimine salt üretim sayısı olarak bakmamalı. Sadece nicelik değil, nitelik açısından da çağdaş, güvenilir, zevkli konutlar üretilmeli.
- Ekonomik iyileştirme yapılmalı, geleceğe yönelik altyapı projelerine kaynak ayrılmalıdır.
- Sadece konut üretimi değil, tüm sosyal ve ekonomik altyapı ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak yaşanılabilir konut alanları oluşturulmalı. Bu yeni yaşam alanları mevcut kent dokusu ile bütünleşmeli.
- Kentsel dönüşüm planlanırken sadece merkez değil bütün şehir bir değişim aracı olarak kullanılmalıdır.
- Kentsel dönüşüm planlanırken şehrin DNA’sı korunmalıdır.
- Toplum odaklı şehir yenileme yapılırken aşağıdan yukarı doğru gelişen bir seyir izlenmelidir.
- Yerel yönetimler inşaat ruhsatlarını onaylarken otopark, okul, toplu ulaşıma bağlantılı gibi özellikleri de dikkate almalı.
- Çevreye daha saygılı olup, doğal sermayeyi dikkatli harcayan bir kentsel planlama modeli oluşturulmalı.
- Doğal afetlere karşı dayanıklı, ekosisteme, tarihi mirasa ve çağdaş yaşama saygılı yaşam alanlarının oluşturulması hedeflenmeli.
- Kentsel altyapı ve konut alanları deprem riskine karşı güçlendirilmeli, riskli bölgelerde dönüşüm planları gerçekleştirilmeli. İmar planları ve kentsel planlamalar, deprem ve diğer doğal afetlerle ilgili riskler dikkate alınarak hazırlanmalı.
- Yeni şehirler oluştururken iş ve konut alanları bir arada gerçekleştirilirse, trafik sorunu da azalır, insanlar işlerine yürüyerek gidebilirler.
- Şehirler, toplu taşımanın yer altına girdiği, yürünebilir yerler haline getirilmeli.
- Konut ihtiyacı olup, satın alma gücü olmayan yoksul vatandaşlar için sosyal konut projeleri geliştirilmeli.
- Yeni yaşam alanları oluşturulurken, ekonomik ve sosyal olarak dezavantajlı grupların sağlıklı konutlara erişimine olanak sağlayacak finansal modeller oluşturulmalı.
- Herkesi bir ev sahibi yapmak yerine konut otoriteleri kiralama yönetimlerini de geliştirebilir.
- Planlama, tasarım, yapı standartları sürekli güncellenmeli. Yapı standartlarında uygulanan sertifikasyonlar konusunda koordinasyon sağlanmalı.
- Sürdürülebilir çevreye katkıda bulunmanın yanı sıra içinde yaşayanlar için de enerji ve su maliyeti sağlayan yeşil binalara yönelinmeli.
- Binalarda enerji verimliliğine yatırımı yapılmalı.
- Konut sektörünü geliştirmek için yeni finansman modelleri geliştirilmeli. - Ev yenileme ve büyütme için de bireysel krediler geliştirilmeli. - Kentsel dönüşümün devlet politikası haline gelmesi, bir koordinatör kurumun oluşturulması gerekiyor. Bu bir bakanlık olabilir.
- Belediyeler kendi imkanlarıyla kapsamlı kentsel dönüşüm projelerinin altından kalkamayacakları için TOKİ ile işbirliği yapmalılar.
- Gecekondu kavramı, halkın gündeminden, hafızasından tamamen çıkartılmalı.
- Kentsel dönüşümün siyasete alet edilmemesi gerekli.
- İstanbul’daki arsa çok değeri olduğu için projelerde otoparklar yüzeyde değil, yeraltında olmalı.
- Kentsel dönüşüm sürecine mutlaka paydaşların katılımı sağlanmalı, projeye sahiplenmeleri mümkün olmalı.
- Konut üretimini sadece fiziksel üretim olarak görmemek, yaşayanların zevk alacakları sosyal projeler olmasına dikkat etmek lazım.
- Kentsel dönüşüm yapılacak alanın demografik ve sosyo-kültürel özellikleri çok iyi incelenerek, çözüm önerileri bu çerçevede oluşturulmalıdır.
- Bu süreçleri gerçekleştirirken, vatandaşlar bilgilendirilmelidir.
- İnsanlar başka bölgelere transfer olmaktan mutlu olmadıkları için yerinde dönüşüm esas alınmalı.
- Kentsel dönüşüm projeleri asimilasyoncu modernleşme yaratmamalı. Eğer evinde tandır yapmak isteyen varsa ona uygun bir çözüm yaratılabilmeli.
- Bölgesel ölçekli projelere ağırlık verilmesi gerekir.
- Kentsel dönüşümde, gecekonduda oturup, sahibi değil kiracısı olanların mağdur edilmemesi için formüller geliştirilmeli.
- Kentsel dönüşüm sürecine, meslek odaları, STK’lar gibi bağımsız aktörlerin katılımı sağlanmalı.
- Kentsel dönüşüm projeleri, sosyal adaletin sağlama enstrümanlarından biri olmalı.
- Zorunlu deprem sigortasının yanı sıra, mali sorumluluk, 3. şahıs, mesleki sorumluluk ve çevresel sorumluluğu düzenleyici sigortaların devreye sokulması lazım.
- Kentsel dönüşümün ülke geneline yayılması için yasa hazırlanmalı, bu yasada İstanbul için özel bir bölüm olmalı.
- Toplu yaşam alanlarında farklı gelir gruplarını bulundurarak, binaların bakım onarım giderlerini karşılamayı garanti edebiliriz. Dar gelirliler, 15-20 yıl sonra oluşacak bakım masraflarını karşılamakta zorlanabilirler.