Kuledibi uçtu!

Güncelleme Tarihi:

Kuledibi uçtu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2008 15:15

Krizden etkilenmeyen Kuledibi`nde fiyatlar uçuyor!

Haberin Devamı

Orta halli, eski ve gözden düşmüş bir semt olarak bilinen Galata-Kuledibi, yeniden yükselişe geçti.

Kuledibi Orta halli, eski ve gözden düşmüş bir semt olarak bilinen Galata-Kuledibi, yeniden yükselişe geçti. Konut fiyatları giderek artıyor, restorasyon çalışmaları hızla devam ediyor; büyük şirketler apartman satın alıyor. Festivaller, şenlikler, artan eğlence ve keyif mekânları da cabası. İstanbul`un en eski ve güzel semtlerinden Galata-Kuledibi`nin popülaritesi her geçen gün artıyor.....

İstanbul`un en eski semtlerinden biri olan, azınlıklar ve orta halli İstanbulluların yaşadığı mahalle olarak bilinen Kuledibi en gözde semtinden biri oldu. Boğaz ve Haliç manzaralı tarihi kulesi, sinagogları, kiliseleri, camileri, ünlü Doğan Apartmanı, Komando Merdivenleri, müzik atölyeleri, şenlikleri, moda festivali ve her şeyden önemlisi müdavimleri ile şu sıralar İstanbul`un kalbi Kuledibi`nde atıyor. Öyle ki bir zamanlar 60 bin YTL`ye satılan binalar artık 1 milyon YTL`den alıcı buluyor, yerlisi-yabancısı, sanatçısı-işadamı, hem tarih koklamak, hem hoşça vakit geçirmek, hem de yatırım yapmak için soluğu Kuledibi`nde alıyor.

Çünkü Boğaz`la Haliç arasında kalan, eski İstanbul`un izlerini ve eski kentin manzarasını günümüze kadar taşımayı başaran Kuledibi, gerek yatırımcılar, gerekse eski İstanbul`u yaşamak isteyenler için belki de son birkaç yerden biri...

İstanbul`da hep aynı eğlence mekânlarına gitmekten sıkıldıysanız ve yeni bir alternatif arıyorsanız, Cihangir ve Tünel`in tahtına oturmaya hazırlanan Galata-Kuledibi`nin yolunu tutabilirsiniz. Bir dönem Rumlara, ardından da Balatlı Musevilere ev sahipliği yapan semtte, bugün de kozmopolit bir hava esiyor. Öyle ki İspanyol tavernasında otururken her an bir gazete patronuna, devlet erbabına ya da sanatçıya rastlayabilir ya da yöresel yemekler yapan restoranlarında yabancı turistlerle birlikte oturup yemek yiyebilirisiniz.

TEK OTEL VE HOSTEL...

Kuledibi sokaklarından bugünlerde inşaat sesleri yükseliyor. Çünkü birçok yatırımcı firma semti keşfetmiş durumda. Ancak semtin şimdilik tek oteli, 18. yüzyıldan kalma, ikinci bir tarihi eser olan Anemon. 28 odalı bu butik otel, 2002 yılından beri hizmette.

Geniş odaları, altın varaklı tavanlarıyla dikkat çeken Anemon`da çoğunlukla yabancılar konaklıyor. Ancak otelin terasındaki Pitti Restaurant`ın müthiş manzarasına karşı içki yudumlamak için gelen yerli müdavimlerin sayısı da küçümsenemeyecek kadar çok. Tatil için gelenlerse genellikle uzun süre kaldıkları için, bölgedeki World House Hostel`i tercih ediyor. 18-30 yaş arasındakiler için yatakhane konumunda olan bu hostelde yatak fiyatları 10 avroyla 38 avro arasında değişiyor. En çok mayıs-ekim ayları arasında dolan hostelde dört, altı ve sekiz yataklı odalar bulunuyor.

Kuledibi`nin ara sokaklarına yürürken `room for rental` (kiralık oda) yazıları da göze çarpıyor. Bazı uyanık dükkân sahipleri, boş odalarını turistlere kiraya vererek para kazanmaya çalışıyor.

ŞEHRİ BİR DE BURADAN İZLEYİN

`Kuledibi` adını, 360 derece açıyla İstanbul`u seyredebileceğiniz tarihi Galata Kulesi`nden alıyor. 528 yılında Bizans İmparatoru Anastasius tarafından inşa edilen bu kule, aynı zamanda Hezarfen Ahmet Çelebi`nin kendi çizdiği kanatlarla ilk uçuşunu gerçekleştirdiği yer olarak da tarihe geçti. Geceleri kulenin içindeki restoranda sazlı, sözlü, dansözlü şovlar sahneleniyor. Gündüzleri ise kulede yemek servisi yapılıyor. Ama kulenin daha çok turistik bir yer olduğunu belirtmekte fayda var. Kuledibi`nde terası ile ünlü bir diğer yer ise Nişantaşı müdavimlerinin yakından tanıdığı Konak Pastanesi. Dört katlı pastane, burada kafe olarak hizmet veriyor.

SİMİTÇİ, TATLICI, PİLAVCI

Galata`nın eski dokusu bugün de devam ediyor. Üstelik bu sadece yapılarda, Arnavut kaldırımlarında değil geçmişten bugüne süregelen bazı alışkanlıklarda da ortaya çıkıyor.

Örneğin esnaf lokantaları semtin en önemli özelliklerinden biri. Bunlar arasında en popüleri Güney Restaurant. Her gün 35 çeşit sulu yemeğin çıktığı restoran özellikle öğlen saatlerinde tıka basa doluyor. Bahar Korçan, Ümit Ünal, İsmail Acar, Mısırlı Ahmet bu restoranın müdavimleri arasında. Ama zamanda yolculuğa el arabasında, tulumba, halka tatlısı satan tatlıcıyı görünce çıkıyorsunuz. Ya da yine el tezgahında nohutlu pilav satan Deniz Bey`i görünce... Ufak bir dükkân içinde sulu yemekler de satan Deniz Bey, Pilavı hanım pişiriyor. Ama nohudu ben yapıyorum. Sırrını ise anneme bile söylemem, diyor.

OSMANLI YEMEKLERİ

Şu sıralar iş yeri nerede olursa olsun pek çok kişi öğlen yemeklerinde Kuledibi`ndeki Kiva Han`ın yolunu tutuyor. Anadolu halk mutfağından örnekler sunan restoranda Maraş tarhanasından Karadeniz`in mısır çorbasına kadar pek çok yöresel lezzet bulunuyor. Etli tencere yemekleri ve Ege sebzeleri ise gerçekten denemeye değer. Yöresel yemekler bana göre değil, ben daha bildik şeyler isterim, diyenlerse Haziran Gecesi gibi birçok diziye de ev sahipliği yapan Enginar`ı tercih edebilirler. Adından da anlaşıldığı gibi mekânda vejetaryenler için de pek çok seçenek var. Bazı akşamlar orkestralar canlı müzik yapıyor. Biraz da İspanyolca vur patlasın, çal oynasın isterseniz hemen Enginar`ın karşı çaprazındaki Venta del Toro`nun yolunu tutabilirsiniz. Gazeteci Dinç Bilgin, Ertuğrul Özkök ve Okan Bayülgen de burada eğlenen isimlerden sadece birkaçı...

Kuledibi`nin en ilginç restoranlarından biri hiç kuşkusuz eski bir İngiliz Karakolu olan Galata Evi. Zil çalıp, içeri girilen restoran iki kattan ve bir avludan oluşuyor. 1870`li yıllarda tutuklu olan mahkûmların duvarlara kazıdıkları yazılar hâla duruyor. Atatürk resimleriyle donatılmış restoranda Rus ve Gürcü mutfağı başı çekiyor.

Kuledibi`nin en popüler kafelerinden biri de Damat Paçası. Bir Rumeli yemeği olan damat paçasını buradan başka yapan bir yer yok. Yufka içinde tavuk buduyla yapılan ve özel sosuyla servis edilen bu yemek, bir nevi mantıyı andırsa da tadı mantıdan çok daha farklı. İclal Aydın`a ya da Zuhal Olcay`a da her an burada yemek yerken rastlayabilirsiniz.

EĞLENCE ZAMANI

Zuhal ve Önder Foçan çiftinin semte en büyük katkılarıysa hiç kuşkusuz Nardis Jazz Club. İstanbul`da uygun fiyata caz gruplarını dinleyip, keyifle vakit geçirmek için burası bire bir. Giriş ücreti oldukça makul. Öğrenci girişi 15, yetişkin giriş ücreti ise 35 YTL. Pazar hariç her gün açık.

Konserler hafta içi 21.30`da, hafta sonları ise 22.30`da başlıyor. Oldukça kalabalık olduğu için size tavsiyemiz, gitmeden rezervasyon yaptırmanız olacaktır. Ayda bir yabancı grupları ağırlayan kulübün müdavimleri arasında Levent Kırca, Deniz Gökçe ve Bülent Denli de var.

Pazartesi günleri Nardis`te caz dışında müzikler yapıldığını da belirtelim ve semtin bir diğer eğlence mekanı olan Privatto Cafe`ye geçelim. Burada her perşembe canlı Flamenko-caz müzik yapılıyor. Açık mutfağa sahip mekânda mönü, İtalyan mutfağından oluşuyor.

Konut fiyatları aldı yürüdü

Galata`da konaklamak için tek seçeneğiniz otel ya da hostel değil.

Daha lüks bir yerde konaklamak isteyenler için birçok rezidans alternatifi de var. Eskiden zengin bankerlere ait binalar, bugün restore edilerek, haftalık da kiralanabilen lüks rezidanslara çevrilmiş durumda. Örneğin Galata`nın en zengin ailelerinden Komando`ların sahip olduğu Felek Han, bugün Galata Konut Apart Hotel olarak işletiliyor.

Kamondo`lara ait bir diğer ünlü bina olan Kamondo Apartmanı ise lüks bir ikametgâha çevrildi

Yabancı bir yatırım şirketi tarafından restore edilip, satılan binadaki evlerin fiyatları 1 milyon YTL`nin üzerinde. Okan Bayülgen`in de yaşadığı Doğan Apartmanı`nda ise şu anda 180 metrekarelik zemin katında bir daire satılık. Dairenin fiyatı ise 1 milyon 250 bin avro. Galata sakinlerinden fotoğrafçı Hasan Dipşar da Galata`da ev fiyatlarının oldukça yükseldiğini vurguluyor ve Geçtiğimiz yıl ev sahibim 300 metrekarelik evini 60 bin YTL`ye bir doktora sattı. Şimdi ise aynı ev 1 milyon YTL`ye satılık, diyor. 10 yıldır Galata`da olan Dost Emlak`ın sahibi Hasan İngeç de, emlak fiyatlarının yüzde yüz oranında artış gösterdiğini doğruluyor. 10 daire birden alanlar var. Cem Yılmaz da komple bina aramıştı ama istediği gibi bir şey sanırım bulamadı.

Rezidanselar da çoğalıyor. Stüdyo dairelerin fiyatları 800 avrodan başlıyor. Tek oda daireler ise 1000 YTL`den kiracı buluyor, diyor

Kuledibi`nin ünlü müdavimleri...

Kuledibi`nin müdavimleri semtlerine ayrı bir sahip çıkar. Öyle ki yıllardır atölyesi Galata`da olan Bahar Korçan, iyi bir Nişantaşılı olarak bilinmesine rağmen, Doğan Apartmanı`ndan ev aldığını ve Nişantaşı`ndaki atölyesini kapatıp, artık buraya taşındığını söylüyor. En çok da sebze, meyveyi evimin önüne gelen sebzeciden almak hoşuma gidiyor. Gece 03.00`te bile bakkalı arayıp istediğimi söyleyebiliyorum. Zaten bizim bakkal, otel resepsiyonu gibi. En alakasız şey bile lazım olduğunda hemen hallediyor. Ben Nişantaşı`nı bırakıp gönül rahatlığı ile Galata`ya geldim, diyor. Korçan`ın taşındığı Doğan Apartmanı`nın diğer bir ünlü ismi ise Okan Bayülgen.

Bayülgen, kendisi için bir ev, bir iş yeri, bir de annesine buradan bir daire satın aldı. Ama emlakçı Hasan İngeç, Bülent Ersoy, Ajda Pekkan`ın da buradan ev aldıklarını onaylıyor. Hande Ataizi ve Cem Yılmaz da bir dönem ev araştırmış ancak istedikleri gibi bir şey bulamamış. Ünlü moda fotoğrafçısı Hasan Hüseyin de artık tam bir Galatalı. Burada birçok yatırımı var. Hüseyin, Galata yükselen değer. Yatırım için çok iyi bir bölge, moda çekimleri içinse mükemmel kareler çıkıyor, diyor.

Hüseyin`in Kuledibi`nde bir de Pictures&Stories diye bir kafesi var. Kafede yemek yok ama bol sanatçı, kahve ve sohbet var. Bunların dışında Kuledibi sokaklarında rastlayabileceğiniz ünlüler arasında Tan Sağtürk, aynı zamanda semtte birer ritim stüdyoları bulunan Mısırlı Ahmet ve Okay Temiz, Nuri Bilge Ceylan, Füsun Demirel, Hasibe Eren gibi isimler de var.

Burada üç din bir arada yaşıyor

1960`lı yıllarda Galata`nın ana nüfusunu Ermeniler ve Rumlar oluşturuyordu. Ancak çifte vatandaşlıklarla birlikte baskıların artması sonucu, bölgeden göç başladı.

Aslında Galata, 6-7 Eylül olaylarında çok da hasar görmedi. 70`li yıllarda zengin Rumlardan boşalan yerlere, Balat`ın yoksul Musevileri yerleşti. Bu yüzden de bölgede hem Rum hem de Musevi kiliseleri mevcut. Galata`da sinagoglar, camiler ve farklı mezheplere ait kiliseler iç içe yaşıyor.

Cuma günleri cuma namazı ile dolan camiler yerini pazar günleri kilise ayinlerine ve sinagog düğünlerine bırakıyor. Ancak eskiden bir Yahudi ilkokulunun tören salonu olan Neva Şalom sinagogunun olduğu Büyük Hendek Caddesi artık pazar günleri güvenlik nedeniyle kapatılıyor.

Daha önce bombalı saldırılara uğrayan sinagog güvenlik önlemlerini artırsa da, ayinlere ve düğünlere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Son 10 yıldır bölgeye en çok da turistlerin rağbet gösterdiğini düşünürsek Galata, Kuledibi tam bir dinler ve diller mozaiği olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor.

1961 yılında İlhan Berk, Kuledibi`nin fotografisini çıkartırken, semtte, iki kahve, dört berber, bir kadın berberi, dört bakkal, dört kasap, beş manav, iki helvacı, dört tuhafiyeci, üç elektrikçi, iki mezeci, iki kolacı, iki eskici, üç tekneci, bir kontraplakçı, bir basımevi, bir mermerci, bir eczane, bir balıkçı, iki terzi, iki nalbur, bir Tekel bayii, bir hurdacı, bir fotoğrafhane olduğunu yazmıştı. Oysa bugün Kuledibi`nde neredeyse her köşe başında bir kafe, çeşitli butikler ya da farklı eğlence mekânları karşınıza çıkıyor. Tabii Kuledibi`nde yükselen tek şey kafelerin sayısı değil. Emlak fiyatları da tavan yapmış durumda.

Öyle ki bundan bir-iki yıl önce 60 bin YTL`ye satılan evler, şimdi milyonlara alıcı buluyor.

Bir sanat semti

Galata`nın her köşesi sanatla iç içe. Hangi sokaktan saparsanız sapın karşınıza bir resim atölyesi, müzik aletleri yapım atölyesi, fotoğraf ya da ritim atölyesi çıkması olası. Mısırlı Ahmet`in ve Okay Temiz`in burada ritim atölyeleri var. Mısırlı Ahmet`in darbuka dersleri oldukça revaçta. Üstelik kursiyerler arasında birçok kadın var. Ağaçkakan Enstrüman Yapım Atölyesi de oldukça ilgi çekici bir yer. Burada keman, viyola, viyolonsel, rebap... hangi müzik enstrümanını isterseniz elde yapıyorlar. Müzikle ilgili tek yer burası değil.

Birçok albümün kaydedildiği stüdyolar ve müzik aleti satan yerler de mevcut. Özellikle akşam saatleri sokak aralarında gezinirken, stüdyolardan yükselen müzik sesleriyle coşmak mümkün.

Alışveriş zamanı

Tarihi bir semtte, elbette ki tarihi elbiseler, şapkalar, gramofonlar, ikinci el eşyalar olmalı. Belki de bu yüzden de Galata`da marka dükkânların yerini ikinci el butikler alıyor. 2. El Galata butiği gerçekten de görülmeye değer.

Üstelik sadece satmıyorlar, sizin eskilerinizi de satın alıyorlar. Versace ceket, Chanel güneş gözlükleri gibi ünlü markalara ait ikinci el eşyalar da var. Birinci el tasarım kıyafetler almak içinse Paris Texas`a gidebilirsiniz. Nicole Fahri, Vera Wang, Anna Sui gibi markaların satıldığı butikte elbiselerin fiyatları ortalama 300-350 YTL arasında değişiyor. Endüstri tasarımcısı Batuhan Yüce`nin sahip olduğu Lal ise dikkat çeken bir diğer mağaza. Burada eski Rus kalpaklarından tutun da orijinal efe şapkalarına kadar pek çok alternatif mevcut.

Eskiden bedava versen kimse oturmazdı

Galata şu sıralar çıkışta. Ünlüsü de ünsüzü de buradan ev bakıyor.

Eczacıbaşı gibi büyük şirketler, binaları komple satın aldılar.

Kültür-sanat merkezleri açacaklarmış. Kısacası önümüzdeki yıllarda Galata, daha da değerlenecek. Eskiden avize depoları olan daireler şimdi bin avrodan kiralanıyor. Oysa birkaç yıl önce, buraları bedava kiraya versen kimse oturmazdı. Cem Yılmaz da bir dönem buradan bina baktı ama istediği gibi bir şey bulamadı. Galata`da en küçük ev bile 1000 YTL`den kiracı buluyor. Üç yıl önce, semtin bu kadar değerleneceğini söyleseler hayatta inanmazdım ama oldu. İleride 1000 YTL`ye buradan ev kiralamak imkânsız olacak.

Burası Cihangir gibi bozulmamış

Galata`nın ayrı bir ruhu var. Cihangir gibi bozulmamış. Burada eskiyle yeni iç içe barınıyor. Sinagog, camiyle, kiliseyle yan yana ayakta duruyor. Yabancılar da burada, sanatçılar da, müzisyenler de. Esnaf da çok iyi.

Kısa süre içinde herkesle tanışıyorsunuz ve herkes size yardımcı olmak için elinden geleni yapıyor. Şu sıralar ardı ardına kafe ve restoranlar açılıyor. Çünkü semtin popülaritesi artıyor. Okan Bayülgen`den sonra Sezen Aksu`nun da Doğan Apartmanı`ndan ev aldığını duydum.

Geçen yıl ev sahibim 300 metrekarelik apartmanını 60 bin YTL`ye sattı. Evi alan doktor, şimdi aynı evi 1 milyon YTL`ye satıyor. Ama haklı. Çünkü burada daha ucuza bir ev bulmak neredeyse imkânsız.

Papazla da müezzinle de sohbet ediyorum

Galata`yı benim için vazgeçilmez yapan unsuların başında merkezi olması geliyor. Her yere çok yakın. Tarihinden, dokusundan da hiçbir şey kaybetmemiş. Burada farklı dinler de bir arada yaşıyor. Cezayir Kahvesi`nde otururken sabah papazla karşılaşıp sohbet edebiliyor, ardında da müezzinle dertleşebiliyorsunuz. Aslında muhafazakâr bir esnafı var. Pazar günleri sinagog sokağı kapalı olduğu için, cumaları da camii sokaklarını kapatıyorlar. Ama gene de kimse kimseye karışmıyor. Bence Kuledibi`nin şu andaki en büyük sorunu, bazı mimarların dokuyu mahvediyor olması.

Birkaç bina dışında, terasları genişletmek için binaları yıkıyor, camları yana doğru genişletiyorlar. Buna biri `Dur,` demeli.

Atölyeyi kapattım, Galata`ya taşındım

Nişantaşı defterini kapattığımı gönül rahatlığı ile söyleyebilirim.

Ben de Doğan Apartmanı sakinleri arasına katıldım. Galata çok ayrı bir yer. Ruhu, dokusu, esnafı çok farklı. Her şeyden önemlisi güvenli. Ben de, kızım da gece sokaklarda rahatlıkla yürüyebiliyoruz. Burada hâlâ eski İstanbul havası var. Sebze-meyveci her gün kapıma geliyor ve kapıdan alışveriş yapıyorum. Bakkalımız da tıpkı otel resepsiyonu gibi. Neye ihtiyacım olsa birini gönderiyor.Galata`ya taşındığım için çok memnunum.

(SABAH)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!