Güncelleme Tarihi:
Türkiye'de konut sektörü son zamanlarda bir hareketlenme yaşıyor. Kasım ayında konut satışları 2023'ün aynı ayına göre yüzde 63 artarken konut satışı 153 bin seviyesinde gerçekleşti. Ocak - Kasım döneminde de geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 16 yükseliş yaşandı ve satılan konut sayısı 1 milyon 265 bin oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın politika faizini 250 baz puan indirim ile yüzde 47,5'e çekmesinin de bankaların kredi faizlerinde düşüş yaratması öngörülüyor.
Merkez Bankası'nın daha önce verdiği indirim sinyali ile hali hazırda bankalar da geçtiğimiz hafta konut faizlerinde indirim yapmaya başlamışlardı. TCMB'nin faiz kararı öncesi 120 ay vadeli 1 milyon TL tutarında kredilerin faizleri bankalarda yüzde 2,84 ile 5,89 arasında değişiklik gösteriyordu. Bunun yanında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun ikinci ev alımlarında yüzde 22,5 oranında bir kısıtlama uygulaması ikinci evlere olan taleplerin düşük kalmasına neden oluyor. Ancak yine de uzmanlar politika faiz oranlarının düşmesi ile bankların kredi faiz oranlarını güncellemesi ve ilk ev alımları için konut kredisi için başvuruların artması bekleniyor.
Gayrimenkul uzmanları 2024 yılında konut fiyatlarında bir artış yaşanmadığını belirtirken özellikle 2025 yılında konut piyasası için bir canlanma öngörüyor. Uzmanlar Merkez Bankası'nın aldığı faiz indirimi kararının çok önemli olduğunu ancak indirimlerin devam etmesi durumunda anlamlı bir seviyeye geleceğini ifade ediyor. Ayrıca gayrimenkul uzmanlarına göre konut önemli bir yatırım aracı olmaya devam ediyor.
KONUT FİYATLARI SABİT KALDI
GYODER Başkanı Neşecan Çekici
Konut satış rakamlarının 2024’te 2023’ün üzerinde gerçekleşmesini bekliyoruz. 2024 yıl sonu satış rakamlarının geçen yılın yüzde 17-18 üstünde olmasını bekliyoruz. Geçen sene hem deprem baz etkisi hem yüksek reel konut fiyatları gerçeği vardı. Bu sene ise konutların değeri reelde geçen seneye göre neredeyse hiç artmadı dolayısıyla satışların bu sene daha iyi olacağını özellikle son 5 ay istatistikleri söylüyor. Türkiye konut pazarı Avrupa’da da birinci pazar, OECD ülkeleri içinde Amerika’dan sonra ikinci sırada.
Dengeler için proje satışlarının yani ilk satış rakamlarının yükselmesi gerekiyor, ki bunun için de faiz ibresinin aşağı dönmesine ihtiyaç var. Bunun işaretlerini de görüyoruz. Türkiye’de gayrimenkul tercih edilen bir yatırım aracı olmaya devam ediyor. Özellikle konut önemli bir yatırım enstrümanı, emeklilik planı olarak görülüyor. Faizlerde yaşanacak bir miktar düşüşün fiyatları etkileyeceğine, alımların başlayacağına inanıyoruz.
2025’TE KONUT SEKTÖRÜNDE CANLANMA BEKLENTİSİ
Konut kredi faizlerinin düşmesiyle birlikte, pazarda tekrar bir canlanma öngörüyoruz. Faizlerin yönünün aşağıya dönmesiyle birlikte talebin artacağını düşünüyoruz. Gayrimenkul, Türkiye’de her zaman güvenli bir yatırım aracı olmuştur ve doğru politikalarla bu güven yeniden sağlanabilir.
2025 yılına doğru ilerlerken, Türkiye'nin konut krizine yönelik bütüncül bir politika benimsemesi gerektiği açıkça ortada. Bu konuyu sık sık her platformda tekrar ediyoruz. Uzun vadede, kentsel dönüşümün hızlandırılması ve konut sahipliği oranının tekrar yüzde 70 seviyelerine çıkarılması için kamu-özel iş birliği, hatta belli konularda iş bölümü şart. Sektörün nabzının daha sağlıklı atmasını sağlamak, ekonomide tekrar çarpan etkisi yaratmak için bazı yenilikçi önlemler, düzenlemeler gerekiyor.
'FAİZ İNDİRİMİ PSİKOLOJİK OLARAK ÖNEMLİ ANCAK İDEALİN HALA ÇOK UZAĞINDA'
Konutder Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova
22 ay gibi uzun bir sürenin ardından TCMB’nin politika faizini %2,5 oranında düşürmesinin konut kredi faizlerine de şüphesiz yansımaları olacaktır.
Son yıllarda konut kredi faizleri %3-4 gibi çok yüksek oranlarda seyrediyordu ve bu da konuta erişimi güçleştiriyordu. İdeal ödeme koşullarının oluşabilmesi ve konuta erişimin kolaylaşması için faizlerin %1’in altında olması geriyor. Maalesef bunun çok uzağındayız ancak başlangıç için bugün açıklanan faiz kararı olumlu bir gelişmedir. Faiz indirimi piyasalar ve sektörümüz adına psikolojik bir öneme sahip ancak mevcut indirim yeterli değil. Bu indirimler ancak 6-7 ay kadar üst üste gelmesi durumunda konut erişimi için anlamlı bir seviyeye gelecektir.
Bugün konut satışlarında kredili (ipotekli) satışların oranı %14 gibi düşük seviyelerde ancak geçmiş dönemde bu oran %4’ler gibi dip seviyeleri görmüştü. Bakıldığında %14 bile çok düşük bir seviye. Mevcut yüksek faiz atmosferinde konut üreticileri taşın altına elini koyarak çok ciddi bir finansman yükünü de sırtlayarak kendi vadelendirme seçeneklerini müşterileriyle buluşturdular. Bu sektör adına sürdürülebilir bir durum değil o nedenle faizlerdeki iyileşme sinyalini olumlu karşılıyoruz.
KONUT KREDİ FAİZLERİNİN DÜŞÜŞ EĞİLİMİNE GİRMESİ ÖNEMLİ
Konutun erişilebilir olması, konut sektörünün de sağlıklı ve dengeli piyasa koşullarına yeniden kavuşabilmesi için ipotekli (kredili) satışların oranın %50’lerin altına düşmemesi kritik öneme sahip. Uzun bir süredir bu oranın çok uzağındayız o nedenle faiz indirimlerinin kademeli olarak da olsa hızlı bir şekilde inmesi gerekiyor.
Son 16 yılda dar gelirlinin ev sahibi olma oranının %61'den %48'e gerilediğini görüyoruz. Öte yandan ev sahibi olamayan dar gelirli kiraya geçiyor. 2007’de dar gelirli her 100 kişiden 18’i kirada otururken bu sayı 2023 yılında neredeyse ikiye katlanarak 34,7’ye çıkıyor. Rakamlar böyle olunca da kiralık konut piyasası enflasyonu enflasyon da tekrardan kiraları etkileyerek bir kısır döngü oluşturuyor. Toplumun bu hayati ihtiyacının karşılana bilmesi için konut kredi faizlerinin yeniden düşüş eğilimine girmesi çok önemli.