Yeni ekonomik önlemler geliyor

Güncelleme Tarihi:

Yeni ekonomik önlemler geliyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2011 12:12

Babacan BDDK’nın farklı enstrümanlarla devreye girebileceğini belirtti

Haberin Devamı

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bankacılık sektörünün kredi büyümesine yönelik olarak BDDK’nın farklı enstrümanlarla devreye girebileceğini belirterek, “Kimse şaşırmasın, çünkü konu ciddi” dedi. Babacan, alınacak tedbirlerin dikkatli seçilmesi gerektiğini, bazı önlemlerin kemoterapi benzeri etki yarattığını söyledi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bankacılık sektörünün kredi büyümesine yönelik adımlar konusunda, bundan sonra Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) daha farklı enstrümanlarla devreye girmesinin kimseyi şaşırtmaması gerektiğini açıkladı.

DÖVİZ PİYASASINDAKİ SON DURUMU ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN...

Bir televizyon kanalına konuk olan Babacan, cari açıkla mücadele etmek amacıyla bu yıl için bankacılık sektörü kredi hacmi büyümesini yüzde 25’le sınırlamaya yönelik Merkez Bankası’nın attığı adımların ağırlıklı olarak sektörün geneline yönelik olduğunu belirterek, “Banka bazında esas BDDK ve TMSF. Şu ana kadar ne kadar makro önlemler alsak da bundan sonra BDDK’nın adımlar atması kimseyi şaşırtmamalı. Bundan sonra daha farklı kurumlar daha farklı enstrümanlarla devreye girerse kimse şaşırmasın. Konu ciddi çünkü” dedi. Babacan, alınacak önlemlerin dikkatli seçilmesi gerektiğine değinerek bir tarafı yaparken diğer tarafı bozmamak gerektiğini ifade etti. Babacan bazı önlemlerin kemoterapi benzeri etki yarattığını sözlerine ekledi.

Zorunlu karşılıkların artırılması önleminin yumuşak bir süreç olarak izlendiği eleştirisiyle ilgili olarak da Babacan, her banka için etki analizi yapıldığını söyledi ve ekledi: “48 banka var. Hiç birinin mali bünyesini bozmayacak, yönetilebilir bir şekilde bunu yapmak lazım. Bir anda farklı şeyler olursa, onun da kötü sonucu olur.”

Cari açık ve büyüme konusunda önemli olanın sürdürülebilirlik olduğunu söyleyen Babacan, soruna uzun vadeli baktıklarını kaydederek, cari açığı sıfırlamanın ancak yapısal reformla olacağını, kısa vadede cari açığın ‘yönetilmesi’ gerektiğini belirtti.

Kredi artışı hızının yüzde 25’in üzerinde çıkmasının cari açık üzerine etkisinin yüksek olacağını söyleyen Babacan, şöyle devam etti: “Taviz vermemiz asla mümkün değil. Bu kararların açıklama, fiili uygulama tarihi arasında fark oldu. Fiili uygulamanın sonucu görmek için zaman var. Olumlu sinyaller alıyoruz; önemli olan 31 Aralık’ta oluşacak rakam.”

Bankacılık sektörünün kârı yüzde 19.3 düştü Bankacılık sektörünün kârı yüzde 19.3 düştü
Bankacılık sektörünün Nisan ayı itibarıyla net dönem kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19.3 düşüşle 6.9 milyar lira olarak gerçekleşti. Sektörün net faiz marjındaki daralma ile faiz dışı giderlerdeki yüksek artışın etkisiyle yüzde 13.2 azalarak 5.47 milyar lira olan Mart dönem kârı dikkate alındığında ise sadece Nisan ayında net kâr 1.4 milyar lira oldu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) kesinleşmemiş geçici verilerine göre, Nisan sonu itibarıyla bankacılık kredileri toplamı yüzde 36 artışla 573.9 milyar liraya ulaşırken, geçen yıl sonundan Nisan sonuna kadar olan kredi artışı yüzde 9.1 olarark gerçekleşti. Sektörün brüt takipteki alacakları Nisan sonunda yüzde 12 azalışla 18.9 milyar lira olurken, Aralık 2010’a göre azalış yüzde 5.6 olduğu belirlendi. Bankacılık sektörünün aktif toplamı yüzde 24.7 büyümeyle 1.07 trilyon liraya, özkaynakları da yüzde 15.7 artışla 136.98 milyar liraya ulaştı.

TÜSİAD’ın her konuda konuşması ister istemez krize neden oluyor

“Büyük banka ve holdinglerin dosyalarının masanızın üzerinde olduğu iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu Ali Babacan, “Türkiye ekonomisinin büyüme performansı özel sektör tarafından ortaya konuluyor. Büyük firmalar, bankalar ve çok uluslu şirketler tarafından istihdam oluşturuluyor” diyerek yanıtladı. Babacan, şöyle devam etti:

“Bizim özel sektörle ihtilaflı olmamız, onlarla böyle bir problem yaşamamız, onlarla gruplaşmamız... Yani bizim iktidar olarak, iktidar partisi olarak; ’Ekonomik başarımız özel sektörün performansından geçiyor’ diyoruz. Dolayısıyla büyük şirketlerle, bankalarla kavgalı olmamız mümkün değil. Kendi kendimizi vururuz. Fakat TÜSİAD’ın her konuda konuşması ve adeta siyasetin her alanında görüşü olan, duruşu olan bir kurum oluşu, ister istemez arada bir krize sebep oluyor. Şimdi bunun artıları, eksileri tartışılabilir. Fakat kuramlar ayrı, TÜSİAD ayrı, tek tek patronlar ayrı.”

İcracı bakanlıklar birkaç güne açıklanır

Ali Babacan, devlet bakanlıklarının kaldırılarak yeni icracı bakanlıkların kurulmasına yönelik düzenlemede sona yaklaşıldığını, birkaç gün içinde sonuçlandırılabileceğini belirterek, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacak” dedi.

2011’de % 4.5’in çok üzerinde büyürüz işsizlik % 10’a iner 2011’de % 4.5’in çok üzerinde büyürüz işsizlik % 10’a iner

Büyümenin OVP’de öngörülen yüzde 4.5’in üzerinde olacağını söyleyen Ali Babacan, “Bu yıl hiçbir şey yapmasak, yapılandırmadan hiç gelir gelmediğini farz etsek dahi, bütçe açığı kendiliğinden daha düşük olacak. Belki büyüme yüzde 4.5 değil, yüzde 6 olacak. İlk çeyrekten sonra Türkiye hiç büyümese bile OVP hedefleriyle uyumlu; ama Nisan ve Mayıs’ta da büyüme konusunda ciddi bir düşüş yok. Üçüncü çeyrekten itibaren bir yavaşlama olabilir, yıl sonu itibarıyla 4.5’in çok daha üzerinde büyüme görünüyor” dedi.
 
Babacan, ilk çeyrek büyüme rakamlarıyla ilgili olarak da “Aralığı geniş tutmak istersek, bu yılın ilk çeyreği için yüzde 9-11 tahminler var” dedi. Babacan, büyümenin istihdam üzerinde etkisi olacağını belirterek, 2011 ortalamasında artı-eksi yüzde 10 mertebelerinin sürpriz olmayacağını kaydetti.

Cari açığı önlemek için vergi artışı son tercih

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2014 yılını kapsayacak şekilde hazırlanacak Orta Vadeli Programı’nın (OVP), cari açığı da göz önünde bulunduran ve kamu maliyesi perspektifinden bakan bir program olacağını belirterek, sıkılaştırıcı enstrümanlardan vergi artışının son tercihleri olduğunu söyledi.

Babacan, “Çalışıyoruz; belki birkaç ay sürebilir. Seçimden sonra bakanlık koltuğuna kim oturursa gündeminin ilk sırasında bu konu olacak” dedi. Sıkılaştırma kademeleri olarak tahsilat ile tasarruftan sonra, harcamaların azaltılması ve gelir artırıcı tedbirlerin geldiğini söyleyen Ali Babacan, “Vergi artışı en son tercihimizdir. Çok muhtemel görmüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Polisiye tedbiri mecazi anlamda söyledim

Birkaç ay önce bankalarla ilgili ifade ettiği “Gerekirse polisiye tedbirler alınır” şeklindeki ifadesinin hatırlatılması üzerine Ali Babacan, o cümlede mecazi anlam bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Şimdi polisiye tedbir nedir? Siz trafikte hızla ilgili bir limit koymuşsunuz. Diyelim ki hız limiti 100, ‘100’ü geçmeyin arkadaşlar’ diyor, geçtikten sonra da ceza koyuyor. Düzenleme yapmak devletin hakkı ama düzenlemeye uymayanın da bir yaptırımı kuşkusuz olur. Yani benim demek istediğim şuydu o zaman; bizi yaptırım getirmek zorunda bırakmayın. Limitleri aşana bir yaptırım uygulamak zorunda bırakmayın anlamında bir ifade idi.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!