Vladimir Putin Rus demokrasisini güçlendirebilirdi, ama zayıflattı

Güncelleme Tarihi:

Vladimir Putin Rus demokrasisini güçlendirebilirdi, ama zayıflattı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2001 00:00

Bir yıl önce, Boris Yeltsin`in ani istifası, Yeni Yıl arifesini Yeltsin`in Rus tarihindeki rolüne ilişkin yazarak geçirmeme neden olmuştu. Giden başkan yerini alacak kişinin adını verdiği için (bunun Rus politikasındaki anlamı seçimin garantilenmesidir), Vladimir Putin politikasının parametrelerini tahmin etmeye çalışmıştım. Ne yazık ki, benim genç pragmatik bir Rus liderinin ülke içindeki demokratik süreci güçlendireceği, yolsuzlukla mücadele edip, Boris Yeltsin`in dış politika eğrilerini düzleştireceği olasılığına dayalı tahminim, Yeni Yıl için iyimser bir dilek olmaktan öte gidemedi. Bir yılın ardından duruma, daha çok açılmış - net gözlerle bakabiliriz.


Vladimir Putin, yeni bir başkanın dileyebileceği her avantaja sahipti. Kamuoyu onay reytingleri bize Yeltsin Kremlin`in ilk refah günlerini anımsatıyordu.
1998 Ağustos`unun ardından rublenin sendeleyen devalüasyonu, Rusya`nın ağırlıklı olarak ihracat oryantasyonlu ekonomisine hız kazandırmıştı. Ve yükselen petrol fiyatları, hiç bir komünizm sonrası Rus hükümetinin görmediği bir nakit birikimi sağladı.

Nevar ki, bu devasa kredi ziyan edildi. Başkan Putin`in KGB kökleri, üzücü bir şekilde, reformist ya da demokratik olmayan bir yönetim stilinin izlerini verdi. Yerel ve dış politikalarının ortak kumaşı korku ticareti yapmak - Rusların ülkelerinin dış düşman güçlerin (Çeçenler, NATO ya da serbest piyasacılar) saldırısı altında olduğuna ilişkin korkuları; Batılıların ise, Rusya`nın başında pragmatik güçlü bir lider olmadığı taktirde, Rusya`nın yeniden yönetimsiz, istikrarsız ve potansiyel olarak agresif olacağına ilişkin korkuları. Yolsuzluk, vurdumduymazlık, göbeği yağ bağlamış bir devlet gibi Rusya`daki gerçek düşman güçleri alt etmek yerine, Putin akıllıca oyunun kurallarını değiştiriyor.

Rus ekonomisinin suni başarısının ötesinde, yapısal değişim meydana gelmeli. Vergi kanununa ilişkin reformların beklemede olmasının yanı sıra, acılı yerel reformlar güçlü nomenklatura lobileri tarafından gömüldü. Yolsuzluk giderek yeşeriyor ve yargısal sistem, istikrar sağlayıcı bir güç olamayacak kadar etkisiz.
Çeçen gerillaları ve sivilleri arasında sayısız kurbana yol açan, Çeçen köylerinin ve şehirlerinin tahtibatına neden olan, yüzbinlerce mültecinin hayatta kalmaya çabaladığı Çeçen anlaşmazlığında, binlerce Rus askeri telef oldu. Terörizm karşıtlığı olarak adlandırarak, Putin`in savaşı sürdürmesi, Rus generalleri ve Çeçen mevkiidaşları için diğer bir iş girişimine dönüştü.


Sovyet milli marşına destek:

Putin`in Rusya bölgelerine yönelik yeni politikaları, Sovyet Politbüro ve Rusya İmparatorluğu`nun çarlık yönetiminin garip bir karışımını temsil ediyor. Gücü korumak için, Rusya valileri merkez otoritelere sığındı ve karşılığında geleneksel olarak zayıf olan belediye yönetiminden daha fazla güç elde etti. Onları ayak izlerinden giderek, Rus siyasi liderlerinin neredeyse tamamı, herhangi bir başkanlık inisiyatifini desteklemeye yönelik davrandılar. Örneğin: Başkan Putin`in eski Sovyet milli marşını yaşatma fikri, parlamento üyelerinin yüzde 80`inden fazlasının desteğini aldı. Başkan Putin`in dış politika doktrini ise, yerel stratejisinin daha geniş bir versiyonu. Her ikisi de, Rogue Devlet Yönetimi, Ltd olarak özetlenebilir. Dünya sahnesinde nerede sorun odakları ya da Rusya`nın yerel dinginliğine yönelik tehditler varsa, başkan bir kaldıraçla oradadır.

Kuzey Kore nükleer programına ilişkin kaygılarınız mı var? Rusya başkanı şimdiden Kim Jong II ile kişisel ilişkiler geliştirdi ve Kore Yarımadası`nda arabulucu rol üstlenmeye hazır. Saddam Hüseyin, Muammer Kaddafi ya da Başar Esad - Putin bu liderlerin tamamıyla iyi ilişkiler kurmaya hazır. Afganistan`ın alışılagelmiş sorununda, Putin Usama bin Laden`in araştırılmasında, Rus askeri araçlarının eşlik etmesini teklif ediyor. Bunun Rus generallerine, Afganistan`dan, Orta Asya Devletleri üzerinden Avrupa`ya önemli uyuşturucu yollarının kontrolünü sağlamasının hiç önemi yok!!! Konvansiyonel silahların ve nükleer teknolojilerin ana tedarikçisi olan Rusya, İran`ın askeri hırslarının anahtarını elinde tutuyor. Gerçekten de, Putin`in Küba`lı diktatör Fidel Castro ile Rusya - Küba dostluğunu tazelemeye yönelik son gezisi, bu jeopolitik stratejiyi açıkça sergiliyor.
Putin`in stratejisi, tarih okuması üzerine kurulu. 1919 yılındaki Rusya İç Savaşı`na -kötülüğü görme - Batı`lı yaklaşımı ve Britanya`nın 1938 yılında Hitler ile yaptığı Münih barış antlaşması, 20. yüzyılın en dokunaklı bazı trajedilerine girişi kolaylaştırdı.


1961 yılında JFK, ABD`li uçakları, Castro karşıtı güçleri desteklemekten geri çağırarak, Sovyet güdümündeki Küba ordusu tarafından katledilmeye terketti.
Bu zayıflık gösterisiyle yüreklendirdiği Sovyetler Birliği gemileri, Küba`ya nükleer füzeler taşıdı. 1962 yılının Küba füze krizi, insanlığı nükleer Armageddon`un sınırına taşıdı. Bir krizin gelişme safhasında, önemli noktalara Batı müdahalesinin sınırlarının daha yakın zaman önce yaşanmış örnekleri de bulunuyor - 1990`da Saddam`ın agresif planlarına ilk pasif yaklaşım, 1991yılında Yugoslavya`nın teritoryal bütünlüğüne destek verilmesi iki örnek sayılabilir. Her ikisinde de, hikayenin özü aynı: Demokrasi dostları tarafından bu tür tehlikeli oyunlara zamanında gösterilen tepki, gözdağı vermek için ödenecek bedeli büyük ölçüde azaltıyor.

Bugün ufukta bizi bekleyen fırtınanın yönünü Batı`lı devletler mevcut rotasından başka bir tarafa çakebilirler. Benim görüşüme göre, yeni ABD yönetimi ve Avrupa`lı müttefiklerinin, Rusya Baş Savcılığı`nca medya devi Vladimir Gusinsky`nin iade talebinin siyasi doğasının araştırılmasına ilişkin Putin`e güçlü bir mesaj yollaması gerekiyor.


Zayıf demokrasi:

Bu konunun, yukarıda değindiğim global sonuçlara kıyasla görünürdeki küçüklüğü sizi şaşırtmasın. Rusya`nın en büyük bağımsız medya grubu Media - Most`un sahibinin kaderi, Putin Rusya`sında konuşma özgürlüğü mücadelesinde aldatıcı bir rol oynayabilir. İronik bir şekilde, diğer oligarşi üyeleriyle birlikte, Gusinsky son on yıldaki reformların berbat sonuçlarının suçunu paylaşıyor. Ancak, bazı diğer oligarşi üyeleri de, Kremlin`in sınırlı düşmanlığının hedefleri olsalar da, medya imparatorluğu tarafından yayılan muhalif görüşler, Gusinsky`i Putin`in oligarşi üyelerini Rusya siyasi arenasından temizleme kampanyasında, en önemli hedef haline getirdi. Aslında, sadık endüstriyel şirketler grubu sahipleri, yeni rejim altında hala sağlam ve müreffehler.

Rusya`daki yaşamın sert ve acımasız koşulları ile, başkanlığın verdiği istikrar ve refah vaadlerinin oldukça çeliştiği bir ortamda, bağımsız medya kaynakları, genç ancak zaıf düşmüş demokrasimizin tek yaşama umudu. Devlet kontrolündeki televizyon ve basın, Çeçen savaşının korkunçluğunu, polisin yaptıklarını, yolsuzlukları ve günlük yaşamın zorluklarını saptırarak anlatıyor. Böyle bir iklimde, Vladimir Gusinsky`nin vak`ası Putin`in tüm stratejisinin önemli bir kısmı haline geliyor.

İspanya Üst Mahkemesi`nin, bu konuda bağımsızlığını ve bölünmezliğini kanıtlaması umuluyor. Ancak, kimse vakum içinde yaşamıyor ve Gusinsky`nin iadesini sağlamak için Rusya`nın İspanya`nın üzerine kesinlikle her tür baskı kurması bekleniyor. İspanya`nın burada bazı hassasiyetleri olması anlaşılamaz bir durum değil. Madrid, Bask teröristlerinin diğer ülkelerden iadesini isterken üzüntüler yaşamıştı. Komünizm karşıtı geçmişe sahip bir oligarşi üyesine karşı, Yargıç Baltazar Garzon`ın pek sempati duymayabileceği olasılığı mevcut iken, diğerleri de Gusinsky`nin iadesini desteklemeye ilişkin başka motivasyonlara sahip olabilirler.

İspanya hükümetinin, eski bir KGB subayının gizli dosyaları ETA militanlarına aktarılmasına ilişkin resmi olmayan bir teklifine karşı direnip, direnemeyeceğini kim bilebilir?

Yeni Bush yönetimi; Gusinsky`nin tutuklanmasına ilişkin zor sorular yönelterek ve Putin Rusya`sında basına karşı izlenen tutuma karşı konuşarak, yeni ve daha iyi bir yol izlemeye başlayabilir. Mevcut durumda Batı`lı gözlere ne kadar belirsiz gelse de, Rusya`daki özgürlük ve demokrasiye yönelik tehditlere sessiz kalma hatası, hiç kuşkusuz ki, Rusya içinde ve dışında uzun vadeli etkileri beraberinde getirecek. (FİNANSAL FORUM -THE WALL STREET JOURNAL)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!