Ürettiği kiremit 1.7 milyar adedi aştı, şirketi damat canlandırdı

Güncelleme Tarihi:

Ürettiği kiremit 1.7 milyar adedi aştı, şirketi damat canlandırdı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2004 09:205dk okuma

Eskişehir`de Deliorman`dan göçmen Sabri Kılıçoğlu`nun 1927`de kurduğu kiremit fabrikası bugüne kadar 1.7 milyardan fazla kiremit üretti. 100 milyon metrekareyi aşan üretimin yüzde 30`a yakını Anadolu`nun her yerinde hálá çatılarda bulunuyor. Şirket yoluna `damat` Savaş Özaydemir`le devam ediyor.

ATATÜRK`ün Eskişehir`den birkaç girişimciyi toplayıp; `şu kiremit işini halledin, aleme rezil oluyoruz` sözü ile harekete geçen Deliormanlı Sabri Kılıçoğlu`nun hikayesi şimdilerde damadı Savaş M. Özaydemir ile devam ediyor. Cumhuriyet`in ilk fabrikalarından Kılıçoğlu Kiremit`in (Kılıçoğlu Toprak Sanayi A.Ş) 77 yılda 1.7 milyardan fazla kiremit ürettiği tahmin ediliyor ve yıllardır kesintisiz süren üretim önümüzdeki birkaç yıl içinde dörde katlanacak. Savaş M. Özaydemir kayınpederinin hikayesiyle başlıyor söze:

Ben Kılıçoğlu`nun damadıyım. Fabrikayı 1992`de aileden devraldım. O nedenle asıl girişimci dedemiz Sabri Kılıçoğlu`nun hikayesi önemli. Sabri Bey fabrikayı 1927`de kurmuş. Eskişehir`e Deliorman`dan gelip, önce ekmek fırını açmış. Benim babam da Üsküp`ten gelenlerden ve o da fırıncıymış. İkisi ciddi anlamda rakipmiş ve çok çekişirlermiş. Cumhuriyetle birlikte ülkede yapılaşma başlıyor ve ülkede kiremit üretimi yok, Marsilya`dan ithal ediliyor. Atatürk, Eskişehir`den birkaç kişiyi topluyor ve `şu kiremit işini halledin, aleme rezil oluyoruz` diyor. Eskişehir`in toprağı uygun olduğundan orası seçilir.

İLK ÜRETİM BULGAR`DAN

Özaydemir, Eskişehir`de ilk kiremit üretiminin Bulgaristan`dan göçmen ama Bulgar olan birkaç aile tarafından başlatıldığını anlatıyor ve devam ediyor:

Bulgar ailelerden biri bu kiremite uygun toprağı keşfediyor ve satın alıyor. Bizim dede de onlara odun satıyor ve yüklüce alacağı oluyor. Sonra da alacağına karşılık bu toprağı onlardan alıp bir fabrika kurmaya karar veriyor. Vehbi Bey`in (Koç) kiremit hikayesi de bu hikayeyle biraz çakışıyor zaten. Sabri Bey ile Vehbi Bey çok iyi tanışırlardı. Vehbi Bey`in Ankara dışındaki ilk dükkanı da Eskişehir`de açılmıştı.

Eskişehir`de Kılıçoğlu Kiremit Fabrikası dönemin imkansızlıklarına rağmen dörtdörtlük bir tesis olarak kurulur. Fabrikanın içine demiryolu bile girer ve ürün direkt trene yüklenip Anadolu`nun her yerine ulaştırılır. Sabri Kılıçoğlu, 1942`de kendisine profesyonel bir yönetici bulur. Selanik göçmeni Murat İnce`yi işin başına geçirir. Murat İnce, Viyana`da ortaokul ve lise, sonra da üniversitede ekonomi tahsil etmiştir. Sabri Kılıçoğlu, Murat İnce`yi alır yanına ve Avrupa`nın en iyi makinelerini seçip fabrikayı yeniler. Kojenerasyon sistemle 1949-54 arasında dönemin en modern fabrikasını yeniden kurarlar. Ateş tuğlası gerekir; tesisi kurulur, döküm parçalara ihtiyaç olur; dökümhaneler kurulur. 1950`lere gelmeden yılda 15 milyon adet kapasiteli (sonra 22 milyon adete çıkar) inanılmaz bir tesistir artık Kılıçoğlu. Sabri Kılıçoğlu`nun tek oğlu 1974`te bir kazada ölür. Fabrikalar 1988`e kadar Murat İnce tarafından yönetilir. 1992`ye kadar da profesyonellerce yönetilen tesis o yılın mart ayında ailenin damadı Savaş M. Özaydemir tarafından devralınır.

Makineleri biz yaptık Almanlar kopyaladı

SAVAŞ M. Özaydemir, Eskişehir Organize`de kurdukları modern fabrikanın tüm makinelerini Kılıçoğlu`nun sanayi geleneği sayesinde kendilerinin yaptığını anlatıyor. Özaydemir, İlk fabrikamızı Alman teknolojisiyle kurmuştuk. Ortadoğu ve Balkanların en büyük fabrikası olan son modern fabrikamızdaki makineleri biz yaptık ve kurduk hatta Alman makineciler bizden bazı konularda kopya da yaptılar diye konuşuyor. Özaydemir şöyle devam ediyor:

İsrail, Lübnan, Irak, Mısır, Rusya, Suudi Arabistan, Belçika, Fransa`ya satabiliyoruz. Bu yıl 60 milyon adet, gelecek yıl 70 milyon adet üreteceğiz. 5 yıl içinde de 120 milyon adet üretime çıkacağız. Çalışan sayımız da 700`e yakın. Ciromuz ise 15 milyon dolar civarında.

İngiliz’e satmadık hayata döndük

KILIÇOĞLU Kiremit`in yönetim boşluğu yüzünden 1990`ların başında zora girdiğini anlatan Savaş M. Özaydemir, Ben şirkete 1980`de yönetim kurulu üyesi oldum. 1985`te sen `yönet` dediler, olmadı, 1986`da bıraktım. 1991`de bir İngiliz firma ile ortaklık görüşmeleri başlatıldı, anlaşma sağlandı. Ben de yönetim kurulundaydım ve yönetim olarak satışı reddettik. Bu arada Körfez Savaşı da başlayınca İngilizler çekildi. Piyasa da çok kötüleşti ve bu sırada aile bana `sen bu şirketi devral ve yürü, yabancıya gitmesin` dedi. 1992 Mart`ında başladım. Borçları da üstlendim. 1996`da organize sanayide bütün Kılıçoğlu fabrikalarından daha büyük bir tesis kurdum. Bu; 60 milyon adet kapasite projeksiyonu olan bir tesis oldu. Eski tesis de hálá çalışıyor.

Özal’ı petekli kiremitle ikna ettik

SAVAŞ M. Özaydemir, milletvekili lojmanlarının kiremitlerinin de Kılıçoğlu olduğunu söylüyor ve bu konuyu şöyle anlatıyor: O zamanlar bize geldiler ve fiyat sordular. Fiyat pahalı geldiği için de başka yerde ürettirmek istemişler. Ben de hemen yeni bir tasarım yaptım ve kiremitlerin iki ucunu köşeli çıkarttım. Döşendiğinde altıgen yani `petek` oluşuyordu. Turgut Bey (Özal) bu görünümü çok beğendi. Çünkü ANAP`ın amblemi petek ve arıydı.

AKP`nin `belediyeci` okulu kalıcı eğitim kurumu oluyor

KAMU yatırımlarının kısıldığı dönemlerde bile `büyük yatırımcı kuruluşlar` olarak özel sektöre `can simidi` olan belediyeler, nihayet kalıcı bir eğitim kurumuna kavuşacak. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkan Yardımcısı Murat Yalçıntaş, mahalli seçimlerden 10 ay önce partiye başkan adayı yetiştirmek için açtıları `Yerel Yönetimler Akademesi`nin `kalıcı eğitim kurumu` haline geleceğini söyledi. Yalçıntaş Son mahalli seçimden önceki 10 aylık dönemde 750 civarında öğrencimiz oldu ve bunların büyük bölümü belediye başkanı ya da belediyelerde bürokrat oldu. Belediyelerdeki kaynak yönetimi ve hizmet kalitesi sorununu aşmak için Yerel Yönetimler Akademisi`ni bağımsız bir eğitim kurumuna dönüştürüyoruz. Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği bünyesinde kurulacak eğitim kurumu için bir üniversite ile de işbirliği yapılacak dedi.

El arabası tekeri ihraç ediyor

AKSARAY`da faaliyet gösteren Tunalı Tarım Aletleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, el arabası ile tekerleğinin ihracatından yılda yaklaşık 400 bin dolarlık gelir sağlıyor. Şirket inşaat küreği, el arabası ile tekerleğini üretiyor. Şirketin sahibi Tahsin Kanat, son 4 yılda geliştirdikleri yeni ve kaliteli ürünlerle yurtiçi ve dışında giderek söz sahibi olmaya başladıklarını belirterek, Yılda 150 bin adet el arabası, 250 bin adet el arabası tekerleği ve 200 bin adet inşaat küreği üretiyoruz. Türkiye`nin dört bir yanına ürün gönderiyoruz. Üretimlerimizin yüzde 20`sinden fazlasını ise yurt dışına ihraç ediyoruz. İnşaat küreği ihracatından fazla bir gelirimiz yok, ancak el arabası ile tekerleğinden yılda yaklaşık 400 bin dolarlık gelir sağlıyoruz. Şu andaki istikrar devam ederse ihracatımız daha da artacak dedi. Kanat, şirketin ihracatı Romanya, Rusya, Bulgaristan ve Ukrayna`ya yaptığını belirterek 2005`te 800 bin dolarlık ihracat hedeflediklerini anlattı.

İstikbal`i Scania taşıyacak

SCANIA Distribütörü Doğuş Otomotiv Servis Ticaret A.Ş.`nin Kayseri Yetkili Satıcısı Özsa Otomotiv, İstikbal Grubu (Boydak Holding) iştiraklerinden Boytrans Lojistik`e 31 adet araç sattı. 205 adet araç parkına sahip Boytrans Lojistik`e teslim edilen yeni Scania`lar ön ve arka tekerlere etkili park freni, tüm tekerleklere etkili servis freni, egzoz freni ve treyler freni gibi frenleme sistemlerine sahip. Ayrıca, dört noktadan hava suspansiyonlu, aerodinamik yapılı, komple çelik gövdeli kabin de sürücülerin güvenliğini maksimum düzeyde sağlıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!