Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2006 11:555dk okuma
Enerji Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurumu`nun (EPDK)
akaryakıt kaçakçılığını ve vergi kaybını önleyeceği iddiasıyla geliştirdiği ulusal marker (işaretleyici) uygulaması 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren yürürlüğe giriyor. Petrol Sanayi Derneği (PETDER) ve Akaryakıt Ana Dağıtım Şirketleri Derneği (ADER) dünyada bir eşi olmayan uygulamanın beraberindeki belirsizlikler ve tanım eksiklikleri nedeniyle akaryakıt sektöründe tedirginlik yarattığını ifade ediyor.
Ceza geliyor Tübitak tarafından üretilen ulusal marker yılbaşında Türkiye`de satılan petrol ve motorine eklenecek. Eğer yapılan denetimlerde incelenen benzin ve motorinde belli oranın altında ulusal marker çıkarsa ürün `kaçak`; satan, taşıyan, bulunduran, bu özelliğini bilerek ticari amaçla satın
alan kişi ya da kurum `kaçakçı` olarak kabul edilip ilgili yasa hükümlerine göre cezalandırılacak.
SMS ile anında müdahale Ancak, işler bu noktada karışıyor. Çünkü 1 milyon litre benzin veya motorine 8 litre ulusal marker çözeltisi katılacak. Bu miktarda marker çözeltisinin sadece yüzde 1`i özel katkı olan işaret kısmı. Yani bu, 1 milyon litre akaryakıta bir kahve fincanı işaret anlamına geliyor. İşin daha da ilginç yanı bu miktarın, akaryakıta yüzde 100 homojen dağılımla katılmak zorunda oluşu. İşaretlenmiş bir akaryakıt tankının testinde nomojen dağılımın gerçekleşmemiş olması nedeniyle belirli bir oranın altında marker çıkması durumunda test cihazı `eksiklik bilgisi`ni hemen SMS mesajıyla Ankara`daki EPDK merkezine bildiriyor. Böylece tesis hemen kapatılıyor ve ilgili kişiler hakkında cumhuriyet savcılıklarına kaçakçılık yaptıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuluyor.
150 milyon dolar yatırıldı PETDER Başkanı ve Shell Genel Müdürü Canan Ediboğlu, akaryakıt sektörünün taşıma ve güvenlik hariç ulusal marker için 150 milyon
dolar yatırım yaptığını belirterek şunları söylüyor:
Kaçakçılığın sona ermesi için ulusal marker`i biz istedik. Ancak, bizdeki biçimiyle dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Yunanistan`da uygulandı ancak altı ayda vazgeçildi. EPDK bütün sorumluluğu bize yüklüyor. Tübitak`tan markeri aldıktan sonra taşıması, güvenliğinin sağlanması bizim işimiz, enjeksiyon bizim işimiz. Biz EPDK`nın masrafları tarafımızca karşılanmak üzere ulusal marker`in taşınması ve enjeksiyonunu yapmasını istiyoruz.
`Geçiş süresi lazım` Ediboğlu, Uygulamada ortaya çıkacak teknik ve operasyonel sorunların ne olacağını görmek için de yine EPDK`nın denetiminde altı aylık bir geçiş süresi olmasından yanayız. Eksiklikler ve sorunlar geçiş süresi içinde giderilir. Sistemin başarısı ancak EPDK`nın sorumluluk alması ve etkin katılımıyla mümkün dedi.
Dikkat damlası 100 dolar 2007 yılında Türkiye`de 17.7 milyar litre benzin ve motorin için 155 ton ulusal marker kullanılacak. Akaryakıt şirketleri ithalat yapmaları durumunda ÖTV ve KDV`yi ödedikten sonra ellerinde makbuzlarıyla Tübitak`a gelip ihtiyaçları kadar marker alacak. Daha sonra bunu ellerindeki akaryakıta katacaklar.
Tüpraş için de aynı uygulama geçerli. Şirket ithal ettiği mal için KDV ve ÖTV`yi ödeyip ulusal markeri alacak. Rafinaj işlemini bitirince marker`i elindeki malla karıştıracak. PETDER ve ADER`in hesaplamasına göre 2007 yılında 155 ton marker 22.7 milyar YTL.`lik akaryakıt (ÖTV ve KDV toplamı) vergisine eşdeğer. Marker çözeltisinin yüzde 1`inin de marker (işaretleyici) olduğu düşünülürse bir damla marker`ın değeri 100 dolar. Ancak, EPDK bu kadar kıymetli bir sıvının naklinde ve akaryakıta enjeksiyonunda tümüyle devreden çıkmış. Yılda 22.7 milyar YTL değerinde marker, rafinerilere ve akaryakıt depolarına taşınacak. Her ay 200 adet 25`er litrelik kaplar trafik canavarının kol gezdiği yollarda Türkiye`yi dolaşacak. Bir kap markerin değeri de 4 milyon YTL. EPDK, terör, trafik kazası, çalınma gibi olaylarda sorumluluk kabul etmiyor. Marker`i çaldıran Tübitak`tan yeniden alacak. Bunun için akaryakıt şirketlerinin, güvenlik teşkilatları devreye girmeli. Ulusal marker`in takliti, çalınması durumunda kaçak akaryakıt kolaylıkla yasal hale getirilerek sisteme girebilecek.
`Suçlu da olsan suçsuz da beş yıl hapis` Halen TBMM`de yasalaşmayı bekleyen kanun tasarısı akaryakıt kaçakçılığına para cezasının yanı sıra hapi cezası da getiriyor. Bu tasarıya göre kurumca Enerji Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurumu`nun (EPDK) belirlenen seviyede ulusal marker içermediği için kaçak sayılan akaryakıtı satan, bulunduran, taşıyan ve saklayan kişiler iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ve 20 bin güne kadar adli para cezası alacak. Bu durumda, ödenecek para cezası 5 milyon 310 bin YTL`ye çıkabiliyor. ADER Başkanı ve Opet Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Öztürk akaryakıtın kaçak olup olmadığının yalnızca ulusal marker kriteriyle belirlenmesinin yanlış olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
Buharlaştı, sistemde farklı dağıldı. Ne olacak? Tankın dibinde çok, üst kısmında azsa ne olacak? EPDK görevlisine test için tankın dibinden örnek al mı diyeceğiz.? Ya bir teknik sorun nedeniyle oran düşük çıkarsa ne olacak? Sistem bu haliyle suçluyla, suçsuzu ayıramaz. Akaryakıt kaçakçılığı yapan ceza görsün, kimsenin bir şey dediği yok. Ancak, ulusal marker`in bu haliyle suçlu da, suçsuz da olsan beş yılı yersin. Mutlaka bir geçiş dönemi olmalı. Ayrıca EPDK`nın tüm sorumluluğu bizim üzerimize yıkmasına da karşıyız. Bu işi birlikte yapalım, kaçakçılığın sonunu getirelim.
Isıya tepkisi bilinmiyor
Ulusal marker`in akaryakıtta homojen dağılıp dağılmadığı konusunda Tübitak`ta da kesin bir veri bulunmuyor. Yani homojen dağılmanın sağlanması garanti değil. Bu arada, Tübitak ulusal marker için parlama noktasını 25, kararlı stoklama ve uygulama sıcaklığını artı 4 ve artı 35 santigrat derece olarak tespit etmiş. Türkiye`nin bazı bölgelerinde yazın artı 35, kışın artı 4`ün altına inen ısılarda ulusal marker`in içinde bulunduğu sistemle nasıl bir tepkimeye gireceğini bilen yok. Ulusal marker`in yüzde 60`lık bölümü benzin türevlerinden oluştuğu için çok sıcak havalarda yoğunlaşacağı ve bir denetim durumunda da ulusal
marker oranının EPDK`nın belirlediği düzeyin altında çıkacağından endişe ediyor.