Dünya Türk İşadamları 4. Kurultay’ına, işadamı Sakıp Sabancı’nın sözleri damgasını vurdu. Sabancı hükümeti eleştirirken, Bir elimizde 200 milyar
dolar borç, öbüründe üçün biri var dedi. Sabancı’nın bu sözlerine 1984 - 85 yıllarında Sabancı’nın basın danışmanlığını yapan Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu, ‘sözün iadesi’ anlamına gelen bir cevap verdi. Karakoyunlu, O üçün biri Sabancı Holding’tir, TOBB’dur dedi.
İstanbul’da, Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda 50 ülkeden bin 600 Türk işadamının katılımı ile dün başlayan kurultayda ilk konuşmayı Sabancı yaptı. Hükümete Gündeminizde devleti küçülteceğiz diye bir laf var mı? sorusunu yönelten Sabancı, şöyle konuştu:
Güven var mı? Neden yabancı sermaye gelmiyor? Ahmet Mehmet yurtdışına giderken, Corç gelir mi? Yıllardır AB konuşuluyor. Bu ne inanılmaz şeydir.
Borsa ağlıyor. Enflasyon indirilmeye çalışılıyor. Bir elimizde 200 milyar dolar borç var, öbüründe ne var? Üçün biri var be... Sabancı’nın konuşması alkışla karşılandı. Bazı işadamları Sağ ol ağam diye bağırdılar.
Devlet Bakanı Karakoyunlu, Sabancı’ya sert bir yanıt verdi. Karakoyunlu, Sakıp Bey, ‘matematik diyor ki’ diyor. Matematik 200 milyar dolar borcun sonunda ne var diye bakar da sadece üçün biri var diyorsa, o zaman o üçün birinde ne vardır diye sormak lazım. Ben hepinizin biraz müstehzi alkışının içinde ne vardır diye düşündüm. Mesela Sabancı Holding var. Mesela TOBB var. Mesela devletin kuruluşları var. Hatta çok muhtemel sizin başarılı olduğunuz kuruluşlar da var dedi.
DEVLET BAHÇELİ: Popülizmi aşalım
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Ne ekonominin ne de siyasetin yüzeyselliğe, popülizme tahammülü olabilir. Bunları aşmayı başardığımız gün Türk modeli üzerinde tartışan, dünya ticaretindeki etkin konumunu daha da artırmanın yollarını arayan girişim gücü ve potansiyeli ile örnek oluşturan bir ülke olacağımız açıktır dedi.
Türkiye’nin ekonomik akıl üreten bir ülke olmak zorunda olduğunu, dünyayı etkisine alan genel eğilimlerin oluşmasında seyirci değil, tam tersine belirleyici ve yönlendirici bir aktör olmasının yolunun buradan geçtiğini belirten Bahçeli, şöyle konuştu:
Özgün bir model oluşturmayı, dünyada hakettiğimiz yeri almayı bir tür hayalcilik gerçekleşmesi imkânsız bir rüya gibi gördüğümüz müddetçe hiçbir somut ve ileri adım atma şansımız olmaz. Ekonomik büyüme ve gelişme konusunda neden hala küresel trendlerle Türkiye’nin ihtiyaç ve hedeflerinin sentezini ifade eden dinamik bir Türk modeline sahip değiliz? Türkiye neden sürekli dışa bağımlılık sendromundan kurtulup kendi ayakları üzerinde duran tarihi mirasına ve misyonuna uygun bir performans sergileyen bir ülke olmak konusunda zorluklar yaşamaktadır? Belki de bunun temel nedeni bizim kendi iç dinamiklerimiz üzerinde yeterince kafa yormuyor, gereken özeni göstermiyor oluşumuzdur.
Devlet Bakanı Tunca Toskay da Türkiye’nin AB ile üyelikte çetin pazarlık yapacağını söyledi. Toskay, Onurlu bir şekilde gireceğiz. Ne pahasına olursa olsun gireceğiz. Ver, kurtul politikası 57. Cumhuriyet hükümetinin politikası değil dedi.
‘Kayırma yanlıştı’
Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel ise, geçmişte yapılan en büyük yanlışlıklardan birinin ‘kurumsal ilişkiler yoluyla devletin özel sektöre destek vermek yerine, seçerek, kayırarak özel ilişkilerle bireylere, firmalara, belirli gruplara destek vermesi olduğunu söyledi. Gürel, Bunun ne kadar yanlış olduğunu çeşitli örneklerle gördük dedi.
Türk imajı dezavantaj
Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği Başkanı Eşref Ünsal, Avrupa’da Türk işletme sayısının 125 bine, cirolorının da 140 milyar
euro’ya çıktığını, Türk girişimcilerinin en büyük dezavantajının Türk imajı olduğunu söyledi. Ünsal, Ankara’da oturup bunu gözardı etmekle bu işler olmuyor. Yaşlı Avrupa dinamik Türkiye’ye muhtaçtır diye konuştu.
Dünya Türk İşadamları Vakfı Başkanı Ertuğrul Önen de 40 yıldır peşinden koştuğumuz AB yolunda artık ışığı görmek istiyoruz. Türk işadamları, Türkiye dışında başka bir Türkiye yarattılar dedi.
Avrupalı’yı değiştirdiler
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da yalnızca Avrupa’da faaliyet gösteren yaklaşık 55 bin Türk girişimcinin 2010’da 120 milyar dolar ciro yapmasının öngörüldüğünü belirterek, Sadece Avrupa’da, 8-10 yıl içinde ikinci bir Türkiye doğması ihtimali var dedi.
Türk dönercilerin Almanya’da dünya devi Mc Donald’s’ı geçtiklerini ve tüketim kalıplarını değiştirdiklerini belirten Hisarcıklıoğlu, Çağımızın misyonerleri, artık ticari misyonerlerdir. İşte sizler, Türkiye’nin dünyanın dörtbir yanındaki misyonerlerisiniz diye konuştu.
Şahinoğlu kurultay salonunu terk etti
Toplantıda bir de protokol krizi yaşandı. İTO Meclis Başkanı Atalay Şahinoğlu, TOBB Başkan Vekili Halim Mete’nin kaldırılarak yerine işadamı Kemal Şahin’in oturtulmasına tepki göstererek salonu terk etti. Şahinoğlu, Beni kaldırmadılar. Ben İTO Meclis Başkanıyım. Yerime otururum. Ama koltuklara isim konulmadığı için de herkes geliyor bir yerlere oturuyor kendine göre. Ondan sonra, ‘Sen kalk, bu oturacak. O kalksın bu oturacak’ deniyor. TOBB Başkan Vekili’ni kaldırıyorlar, herhangi bir işadamını oturtuyorlar. Kural yok, sistem yok, kongre yapıyoruz. Konuşuyoruz, konuşuyoruz, netice yok zaten memlekette. Tepkimi bu kadar anormal organizasyona iştirak etmemek üzere gösteriyorum dedi.
• Toplantıda gerek Sakıp Sabancı, gerekse ATİAD Başkanı Ünsal Cumhurbaşkanı, Başbakan ve diğer hükümet yetkililerinin toplantıya katılmamasını eleştirdi. Ünsal’ın bu konudaki eleştirileri uzun uzun alkışlandı.
• Kurultay’a katılım önceki yıllara göre düşük kaldı. Katılım ücretinin yüksekliği ve kurultaylardan somut bir sonuç çıkmaması nedeniyle ilginin azalmış olabileceği dile getirildi. Kurultay’a katılım için 400 milyon lira veya 300 dolar / 350 euro ücret alınıyor.
• Kurultay’a katılan işadamları akşam da Hülya Avşar’ın konserine katılarak eğlendiler.