Türkiye’de yatırım fırsatını kaçırmayın

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’de yatırım fırsatını kaçırmayın
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2005 09:453dk okuma

CAIB Yönetim Kurulu üyesi Willi Hemetsberger, Türkiye’nin ekonomik ve siyasi reformları başarıyla hayata geçirdiğini ve Türkiye’nin hızlı büyüyen ekonomisi ile yatırım yapılacak dört destinasyondan biri haline geldiğini belirtti. Hemetsberger, ‘Yatırmcılar size çok sıcak bakıyor, bu fırsatı kaçırmayın’ dedi. AVUSTURYA’NIN önde gelen bankalarından CAIB (Bank Austria Creditanstalt) Yönetim Kurulu Üyesi Willi Hemetsberger, başarıyla gerçekleştirilen reformlar ve elde edilen makro ekonomik başarılarla Türkiye’nin dünyada yatırım yapılacak 4 ülkeden birisi haline geldiğini söyledi. CAIB Doğu Avrupa ve Türkiye’deki yatırım olanaklarını araştıran ve 150 milyar dolarlık bir varlığı yönlendiren 75 fon yöneticisini İstanbul’da ağırladı. İki gün süren toplantıların ardından sorularımızı yanıtlayan CAIB Yönetim Kurulu üyesi Willi Hemetsberger,‘Dünyanın farklı ülkelerinden İstanbul’a gelen yatırımcılar Türk şirketlerine çok büyük ilgi gösterdi. Türkiye dünyada Çin, Rusya, Hindistan ile birlikte yatırımcının ilgisini çeken 3-4 ülkeden birisi bu fırsatı iyi değerlendirin’ diye konuştu. TÜRKİYE AB İÇİN ŞANS: Hemetsberger, Türkiye’nin gerçekleştirdiği reformlar, Avrupa Birliği (AB) yolunda attığı adımlar, başarılı makro ekonomik göstergelerle uluslararası yatırımcının ilgisini çektiğini ve gelecek yıllarda bu ilginin artarak süreceğini söyledi. Türkiye’nin genç nüfusu, yüksek büyüme oranları ve büyük potansiyeli ile AB için bir şans olduğunu belirten Hemetsberger, ‘AB’yi Türkiye için bir şans olarak görenler, asıl olarak Türkiye’nin AB için bir şans olduğunu unutmamalı’ dedi. ÜYELİK 2015’TEN ÖNCE: AB ile tam üyelik görüşmelerine 3 Ekim tarihinde başlayacak olan Türkiye’nin 2015 yılından önce AB’ye tam üye olacağını belirten Hemetsberger, ‘AB’ye üyelik için 10 yıl müzakere eden başka ülke yok. Türkiye hızlı gelişen bir ülke. Ben Türkiye’nin 2015 yılından önce AB’ye tam üye olacağına inanıyorum’ dedi. Türkiye’de kişi başına gelirin, AB üyesi olmaya hazırlanan Bulgaristan ve Romanya’nın üzerinde olduğunu vurgulayan Hemetsberger, iddia edildiği gibi Türkiye’nin AB’ye çok büyük yük getirmeyeceğini bildirdi. Hemetsberger, yakalanan ivmenin çok olumlu olduğunu belirterek ‘3 Ekim’de müzakereler başlamasa da Türkiye bu durumdan kısa dönemde olumsuz etkilenmeyecektir’ diye konuştu. AB YAŞLI TÜRKİYE GENÇ: AB’nin büyüme için ihtiyaç duyduğu genç nüfusun da Türkiye’de bulunduğunu hatırlatan Hemetsberger, 2025 yılında Almanya’da yaş ortalamasının 48, Türkiye’de ise 33 olacağına dikkat çekti. Genç nüfusun büyüme açısından en önemli değerlerden bir tanesi olduğunu vurgulayan Hemetsberger, Türkiye’nin eğitimli genç nüfusu AB’nin ihtiyaç duyacağı en önemli kaynaklardan birisidir’ dedi. EKONOMİDE MAASTRICHT KRİTERİ: Hemetsberger, Türkiye’nin makro ekonomik dengeleri sağlama açısından büyük bir başarı kazandığını, enflasyon oranı, kamu borçları ve bütçe açığının Gayri Safi Milli Hasıla’ya (GSMH) oranı gibi temel ekonomik göstergeler açısından Türkiye’nin 2008 yılında Maastricht kriterlerini yakalayacağını söyledi. Büyüme hızı açısından da Türkiye’nin şaşırtıcı sonuçlar aldığını kaydeden Hemetsberger, geçtiğimiz yıl yüzde 9.9 büyüyen Türkiye’nin bu yılda yüzde 5 oranında büyüyeceğini, enflasyonun ise beklentilerin 1 puan altına inerek yüzde 7 civarında gerçekleşeceğini bildirdi. Önce hazırı alırlar sonra yatırım yaparlar TÜRKİYE’de yapılan özelleştirmelere yabancı şirketlerin gösterdiği ilginin, Türkiye ekonomisinin iyi yolda olduğunun bir göstergesi olduğuna dikkat çeken CAIB Yönetim Kurulu üyesi Willi Hemetsberger, ’Bugün kurulu tesisleri satın almaya gelenler yarın doğrudan tesis yatırımı yapacaktır’ dedi. Ekonomisini dışa açan bütün ülkelerde benzer süreçlerin yaşandığını belirten Hemetsberger şöyle devam etti: ‘Özelleştirmeler gerçekleştiği taktirde Türkiye’ye girecek yabancı sermaye miktarı bir yıl içinde çok yüksek oranda artacaktır. Geçtiğimiz yıl Türkiye’ye giren yabancı sermaye 1.6 milyar dolardı, bu yıl özelleştirme dışı yapılacak doğrudan yatırım 2.6 milyar dolar. Bu da Türkiye’ye olan yabancı ilgisinin açık bir göstergesi.’ Kriz bekleyen yok TÜRKİYE ekonomisi hakkında yapılan olumlu değerlendirmelere karşılık, büyük bir cari açık problemi olduğu hatırlatıldığında Willi Hemetsberger şu yanıtı verdi: ‘Türkiye ekonomisinin kırılgan yapısını herkes biliyor. Ancak yatırımcı bunu sorun olarak görmüyor. Yatırımcı IMF’nin Türkiye’deki programı desteklediğini biliyor. Hızlı büyüyen ve dış kaynak çekmeyi başaran bir Türkiye’de kriz olacağını sanmıyoruz.’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!