Tüpraş parası günde 250 bin dolar zarar yazıyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2004 10:33
Tatneft’in ortağı Tataristan Cumhuriyeti’nin Türkiye Temsilcisi Ramil Mavlyutov, mahkeme süreciyle Tüpraş’ın devrinin gecikmesiyle mağdur olduklarını söyledi. Mavlyutov, ‘1.3 milyar dolar bankada bekliyor. Günlük faiz zararı 250 bin doları buluyor’ dedi.
TATNEFT’in Zorlu Grubu ile birlikte Tüpraş’a verdiği teklifin Türk kanunlarına ve ihale şartnamesine tümüyle uygun olduğunu savunan Tataristan Cumhuriyeti Türkiye Yetkili Temsilcisi Ramil Mavlyutov, devir beklerken mahkeme süreci ile ‘mağdur’ olduklarını söyledi. Ödenmesi gereken 1 milyar 302 milyon doları tamamlamak için yapılan kredi anlaşmalarının 20 milyon dolarlık masrafı olduğunu belirten Mavlyutov, ‘Şu anda günde 250 bin dolar zarar ediyoruz, aldığımız kredilerin yıllık maliyeti 80 milyon dolar’ diye konuştu.
Ankara 10. İdare Mahkemesince, teklifin ihale şartnamesine uygun olmadığı ve özelleştirmenin kamu yararına olmadığı gerekçesiyle özelleştirme süreci askıya alınan Tüpraş’ta, Tatneft’in ‘taraf’ değil ‘mağdur’ olduğunu dile getiren Tataristan Türkiye Yetkili Temsilcisi Ramil Mavlyutov, gelinen son durum hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
DAVA EDEN KAYBETTİ
‘Doğrusu biz mahkeme sürecini izlemedik, bu iş Özelleştirme İdaresi ile sendika arasında, biz taraf değiliz mağduruz. Yürütmeyi durdurma kararı alınınca şok olduk, biz bütün hazırlıklarımızı bitirdik, imzalamaya hazırız, 1 milyar 302 milyon doları bulmak için de 20 milyon dolar masraf ettik, para da Türk bankalarında. Türkiye bizi davet etti, geldik iyi bir Türk şirketi ile konsorsiyum kurduk, iyi de fiyat verdik. Bu fiyat Özelleştirme İdaresi’ne de uygun olmasa, Tekel’deki gibi olurdu. Biz bütün kurallara uygun davrandık, ne Türk, ne Rus, ne de Alman yasalarına aykırı bir durum yok. Bizi Amerika’da dava edenler kaybetti, Rusya’da açtıkları davaya gelmediler. Her geçen gün bizim zararımıza, alınan kredilerin faizleri işliyor, yıllık maliyeti 80 milyon dolar, her gün 250 bin dolar zarar ediyoruz.’
Efremov Kautschuk Gmbh şirketinin 1 milyar 302 milyon dolarla Tüpraş’a en yüksek teklifi verdiğinden bu yana pekçok şey söylendiğini hatırlatan Mavlyutov, bunlara ilişkin şöyle konuştu: ‘26 Şubat’ta Tataristan Başbakanı Minihanov ve Tatneft Genel Müdürü Şafagat Tahautdinav Türkiye’ye gelerek kamuoyundaki tereddütleri giderecek gerekli taahhütleri verdi. Biz zaten kendimizi reklam etme ihtiyacı duymadık, finans çalışmasına yoğunlaştık. Ödemeyi peşin yapacaktık ve mahkeme kararından önce toplandı bu para.’
ŞARTLI TEKLİF YOK
Ortada ‘şartlı teklif’ olmadığını da söyleyen Mavlyutov, Zorlu ile konsorsiyum yapılmasına karşın sadece Efremov tarafından verilen teklifin içeriğine ilişkin şunları söyledi: ‘Tatneft, Rusya’daki mevzuatı aşmak için, bir Türk ortak ile konsorsiyum kurarak Tüpraş Projesi’nde yer almak istedi. 24 Ekim 2003’te hazır bir konsoriyum yoktu. Sonunda Zorlu Holding’i uygun partner olarak gördük. Tatneft, Efremov Kautschuk GmbH aracılığıyla ilk teklifi verdiği için son teklifi de tek başına verdi, hisseleri ihaleyi alması halinde konsorsiyumun kurduğu şirkete devredecekti. Bu teklifte bir şart yoktu. Bilgi niteliğinde Tatneft’in bazı önem verdiği konular yazıldı sadece. Petrol Yasası’nın çıkarılması bir temenniydi sadece.’
1 milyar dolarlık yatırım planı
TÜPRAŞ için Türk ve yabancılardan oluşan 50’den fazla danışmanlıkla çalıştıklarını belirten Ramil Mavlyutov, ‘Bir yandan gerekli parayı bulurken, diğer yandan da Tüpraş’ın geleceği için çalıştık, proje geliştirdik’ dedi. Tüpraş’a şu anda 700 milyon dolarlık yatırım yapılması gerektiğini, AB’ye uyum için de 250 milyon dolarlık çevre yatırımını 5 yıl içinde yapmayı programladıklarını açıklayan Mavlyutov, ayrıca Boğaz’dan geçecek bir petrol borusu projesini de tamamladıklarını belirtti. Mavlyutov, planlardan birinin de Tüpraş-Tatneft-Zorlu sinerjisini kullanıp İran, Irak gibi petrol ülkelerinde yeni projeler geliştirmek olduğunu söyledi.
Davet edilmesek zaten gelmezdik
TATNEFT’in Tüpraş’la ilgilenme sürecinin Cumhurbaşkanı Sezer’le yapılan bir görüşme ile geliştiğini ve özelleştirmeye katılmak için davet edildiklerini dile getiren Ramil Mavlyutov, bu süreci şöyle anlattı:
‘Tataristan Cumhurbaşkanı 12 yıldır tatillerini Türkiye’de yapar, bu arada Cumhurbaşkanınızla da görüşür. 2001 Eylül’ünde Ahmet Necdet Sezer ile de Köşk’te görüştüler. Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu’nun da katıldığı bu görüşmede, Tüpraş’a ilişkin bir çalışma yapılması talimatı verildi. Kasım 2002’de Tatneft doğrudan Tüpraş’a ham petrol sevk etmeye başladı. 2003 Mayıs’ında Tüpraş yöneticileri Tataristan’a geldi. Özelleştirmeden bahsederek Tatneft’i de davet ettiler. Ağustos 2003’te Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da bu daveti tekrarladı. Tüpraş büyük bir yatırım, Tatneft’in tek projesi de değil, bizim için stratejik bir karardı. Türkiye’den üst düzey kişilerin gelip anlatması faydalı oldu, bu teklif gelmese girmezdik zaten.’
İhale tekrarlanırsa artık girmeyebiliriz
TÜPRAŞ’ın özelleştirme ihalesinin yenilenmesi halinde ihaleye katılıp, katılmama konusunda henüz net bir kararları olmadığını söyleyen Ramil Mavlyutov, şunları söyledi: ‘Ama bu bizim için büyük bir hayal kırıklığı olacak, niye girelim diye bir düşünce gelişebilir. Biz bu teklifimizde de iyi niyetli olarak her işi doğru yaptık. Yeniden girsek yine aynı şeyler olabilir.’
TATNEFT’in Zorlu Grubu ile birlikte Tüpraş’a verdiği teklifin Türk kanunlarına ve ihale şartnamesine tümüyle uygun olduğunu savunan Tataristan Cumhuriyeti Türkiye Yetkili Temsilcisi Ramil Mavlyutov, devir beklerken mahkeme süreci ile ‘mağdur’ olduklarını söyledi. Ödenmesi gereken 1 milyar 302 milyon doları tamamlamak için yapılan kredi anlaşmalarının 20 milyon dolarlık masrafı olduğunu belirten Mavlyutov, ‘Şu anda günde 250 bin dolar zarar ediyoruz, aldığımız kredilerin yıllık maliyeti 80 milyon dolar’ diye konuştu.
Ankara 10. İdare Mahkemesince, teklifin ihale şartnamesine uygun olmadığı ve özelleştirmenin kamu yararına olmadığı gerekçesiyle özelleştirme süreci askıya alınan Tüpraş’ta, Tatneft’in ‘taraf’ değil ‘mağdur’ olduğunu dile getiren Tataristan Türkiye Yetkili Temsilcisi Ramil Mavlyutov, gelinen son durum hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
DAVA EDEN KAYBETTİ
‘Doğrusu biz mahkeme sürecini izlemedik, bu iş Özelleştirme İdaresi ile sendika arasında, biz taraf değiliz mağduruz. Yürütmeyi durdurma kararı alınınca şok olduk, biz bütün hazırlıklarımızı bitirdik, imzalamaya hazırız, 1 milyar 302 milyon doları bulmak için de 20 milyon dolar masraf ettik, para da Türk bankalarında. Türkiye bizi davet etti, geldik iyi bir Türk şirketi ile konsorsiyum kurduk, iyi de fiyat verdik. Bu fiyat Özelleştirme İdaresi’ne de uygun olmasa, Tekel’deki gibi olurdu. Biz bütün kurallara uygun davrandık, ne Türk, ne Rus, ne de Alman yasalarına aykırı bir durum yok. Bizi Amerika’da dava edenler kaybetti, Rusya’da açtıkları davaya gelmediler. Her geçen gün bizim zararımıza, alınan kredilerin faizleri işliyor, yıllık maliyeti 80 milyon dolar, her gün 250 bin dolar zarar ediyoruz.’
Efremov Kautschuk Gmbh şirketinin 1 milyar 302 milyon dolarla Tüpraş’a en yüksek teklifi verdiğinden bu yana pekçok şey söylendiğini hatırlatan Mavlyutov, bunlara ilişkin şöyle konuştu: ‘26 Şubat’ta Tataristan Başbakanı Minihanov ve Tatneft Genel Müdürü Şafagat Tahautdinav Türkiye’ye gelerek kamuoyundaki tereddütleri giderecek gerekli taahhütleri verdi. Biz zaten kendimizi reklam etme ihtiyacı duymadık, finans çalışmasına yoğunlaştık. Ödemeyi peşin yapacaktık ve mahkeme kararından önce toplandı bu para.’
ŞARTLI TEKLİF YOK
Ortada ‘şartlı teklif’ olmadığını da söyleyen Mavlyutov, Zorlu ile konsorsiyum yapılmasına karşın sadece Efremov tarafından verilen teklifin içeriğine ilişkin şunları söyledi: ‘Tatneft, Rusya’daki mevzuatı aşmak için, bir Türk ortak ile konsorsiyum kurarak Tüpraş Projesi’nde yer almak istedi. 24 Ekim 2003’te hazır bir konsoriyum yoktu. Sonunda Zorlu Holding’i uygun partner olarak gördük. Tatneft, Efremov Kautschuk GmbH aracılığıyla ilk teklifi verdiği için son teklifi de tek başına verdi, hisseleri ihaleyi alması halinde konsorsiyumun kurduğu şirkete devredecekti. Bu teklifte bir şart yoktu. Bilgi niteliğinde Tatneft’in bazı önem verdiği konular yazıldı sadece. Petrol Yasası’nın çıkarılması bir temenniydi sadece.’
1 milyar dolarlık yatırım planı
TÜPRAŞ için Türk ve yabancılardan oluşan 50’den fazla danışmanlıkla çalıştıklarını belirten Ramil Mavlyutov, ‘Bir yandan gerekli parayı bulurken, diğer yandan da Tüpraş’ın geleceği için çalıştık, proje geliştirdik’ dedi. Tüpraş’a şu anda 700 milyon dolarlık yatırım yapılması gerektiğini, AB’ye uyum için de 250 milyon dolarlık çevre yatırımını 5 yıl içinde yapmayı programladıklarını açıklayan Mavlyutov, ayrıca Boğaz’dan geçecek bir petrol borusu projesini de tamamladıklarını belirtti. Mavlyutov, planlardan birinin de Tüpraş-Tatneft-Zorlu sinerjisini kullanıp İran, Irak gibi petrol ülkelerinde yeni projeler geliştirmek olduğunu söyledi.
Davet edilmesek zaten gelmezdik
TATNEFT’in Tüpraş’la ilgilenme sürecinin Cumhurbaşkanı Sezer’le yapılan bir görüşme ile geliştiğini ve özelleştirmeye katılmak için davet edildiklerini dile getiren Ramil Mavlyutov, bu süreci şöyle anlattı:
‘Tataristan Cumhurbaşkanı 12 yıldır tatillerini Türkiye’de yapar, bu arada Cumhurbaşkanınızla da görüşür. 2001 Eylül’ünde Ahmet Necdet Sezer ile de Köşk’te görüştüler. Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu’nun da katıldığı bu görüşmede, Tüpraş’a ilişkin bir çalışma yapılması talimatı verildi. Kasım 2002’de Tatneft doğrudan Tüpraş’a ham petrol sevk etmeye başladı. 2003 Mayıs’ında Tüpraş yöneticileri Tataristan’a geldi. Özelleştirmeden bahsederek Tatneft’i de davet ettiler. Ağustos 2003’te Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da bu daveti tekrarladı. Tüpraş büyük bir yatırım, Tatneft’in tek projesi de değil, bizim için stratejik bir karardı. Türkiye’den üst düzey kişilerin gelip anlatması faydalı oldu, bu teklif gelmese girmezdik zaten.’
İhale tekrarlanırsa artık girmeyebiliriz
TÜPRAŞ’ın özelleştirme ihalesinin yenilenmesi halinde ihaleye katılıp, katılmama konusunda henüz net bir kararları olmadığını söyleyen Ramil Mavlyutov, şunları söyledi: ‘Ama bu bizim için büyük bir hayal kırıklığı olacak, niye girelim diye bir düşünce gelişebilir. Biz bu teklifimizde de iyi niyetli olarak her işi doğru yaptık. Yeniden girsek yine aynı şeyler olabilir.’