Siyaset çıkış arıyor

Güncelleme Tarihi:

Siyaset çıkış arıyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 10, 2002 11:386dk okuma

Derviş ve Cem`in, seçim tarihi, Ecevitler`in izleyeceği yol ve Özkan Grubu`nun tavrının netleşmesinin ardından, 3-4 gün içinde kesin karar vermeleri bekleniyor.

DSP`de Hüsamettin Özkan`ın istifası ile başlayan rüzgar dinmezken, parti fiilen iki parçaya bölündü. Özkan yanlısı milletvekilleri ve bakanlar dün sabah saatlerinden itibaren birer - ikişer görevlerinden ve partilerinden istifa ettiler. Özkan`ı destekleyenlerin sayısı, olaylar başlamadan önce yapılan tahminlere yaklaştı. Özkan`ın bundan sonra siyasette nasıl yol izleyeceği konusunda net bilgi ortaya çıkmazken, tüm istifacıların Rahşan Ecevit`i suçlamaları ve ülkenin aydınlık geleceğinden bahsetmeleri yeni bir parti kurup yollarına devam edecekleri şeklinde yorumlandı.

Cem ve Derviş, bir süre daha devam edecek
Dün siyasetin geleceğinde önemli rol oynaması beklenen Kemal Derviş ve İsmail Cem de Ankara`da yoğun bir siyasi trafiğe giriştiler. Cem ve Derviş`in buluşup görüşmeleri bir süre daha hükümette devam edecekleri ve kritik devlet işlerini aksatmayacakları şeklinde yorumlandı. Derviş ve Cem`in önümüzdeki 3-4 günde seçim tarihinin netleşmesi, Ecevitler`in gelecek için nasıl yol izleyeceği, Özkan Grubu`nun nasıl bir tavır alacağını görerek siyasetle ilgili kesin bir karar vermeleri bekleniyor.
Öte yandan dün kabineden istifa eden isimlerin yerine Başbakan Ecevit tarafından atamalar yapıldı. Özkan`dan boşalan Başbakan Yardımcısı koltuğuna Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel getirildi. Gürel; Kıbrıs, AB, GB ve özelleştirme politikalarında `şahin` kanadı temsil ediyor ve MHP`nin düşüncelerine yakın bulunuyor. Ayrıca Gürel`in ABD`nin etkili çevreleri ile yakın ilişkileri olduğu ifade ediliyor. Bu atamanın, Ecevitler`in DSP`nin gelecekteki liderinin Gürel olabileceğine dair bir sinyal olup olmadığının önümüzdeki günlerde belli olacağı belirtiliyor.

Gürel gelirse Derviş gider
Ecevitler`in DSP`nin geleceğinde Gürel`e görev vermeleri halinde Cem ve Derviş`in partiden uzak durarak, Özkan Grubu, CHP veya DTP ile yakın temasa geçebilecekleri belirtiliyor. Ecevit`in diğer boşalan bakanlıklara atamalarda ise Genel Merkez`e ve Rahşan Ecevit`e yakın duran isimleri tercih ettiği belirtiliyor.
Ankara kulislerinde DSP`de yaşananların gerçek nedeni üzerinde de yorumlar yapılmaya başlandı. Özellikle Özkan`la birlikte istifa eden gruptaki bazı milletvekillerinin siyaseten değil, başka sebeplerle bu yola gittikleri ileri sürülüyor. Bir milletvekilinin oturduğu eve haciz gelecek kadar borç batağı içinde bulunduğu, bir başka milletvekilinin ise Türkiye`de yasaklamış kumarhanecilerin lobisinin etkisinde bulunduğu, yine bir başka milletvekilinin de hazine arazilerini parselleyip satılmasına aracılık ederek büyük rant sağladığı, bir başka milletvekilinin de yıllarca sağ partilerde siyaset yaptığı belirtiliyor. DSP Genel Merkezi`ne yakın isimler, yapılanların bir `temizlik operasyonu` gibi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, `Başbakan Bülent Ecevit`in etrafı adeta kuşatılmıştı. Herkes bir işin peşindeydi. Bunlar etkili ve yetkili makamlarını yanlış kullanıyorlardı. Ecevit, bütün bunları biliyordu. Ancak topyekün bir temizlik yapılmasını istiyordu` şeklinde konuştular.

İkinci istifa rüzgarı ihtimali
Bu değerlendirmeye rağmen, DSP`nin içindeki birçok milletvekilinin esen siyasi rüzgarlara göre yön değiştirebilecekleri belirtiliyor. Özellikle Cem ve Derviş ikilisinin DSP dışında bir oluşuma doğru yönelmesi durumunda ikinci bir istifa rüzgarı yaşanabileceği belirtiliyor. Bu milletvekillerinin partinin baraj sorunu olduğunu bildiği, Ecevit`in yürüteceği yapılanmaya göre partinin geleceği hakkında karar verip harekete geçebilecekleri belirtiliyor. Özellikle DSP`de Kibar Muhalefet olarak bilinen 9`lar Grubu`nun genişleyerek Ecevitler üzerinde Olağanüstü Kongre baskısını artırabilecekleri konuşuluyor. Ancak DSP`de ipleri elinde tutan Rahşan Ecevit`in Olağanüstü Kongre`ye sıcak bakmadığı belirtiliyor. Bülent Ecevit`in de Olağanüstü Kongre`ye gidilmesi yönünde bir davranış sergilediği taktirde, bunun çekilme ve erken seçime sıcak bakmak şeklinde algılanacağını düşündüğü kaydediliyor.

Ecevit`in ANAP`la arası bozuldu
Bu arada Başbakan Ecevit`in dün bir Liderler Zirvesi toplamak yerine önce DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bunların peşinden de Devlet Bakanı Derviş`le görüşmesi ilginç yorumlara sebep oldu. Ecevit`in ANAP`la arasının soğuduğu ve MHP ile arasının sıcaklaştığı yorumları yapıldı. Sabah saatlerinde de Derviş`le Fikret Ünlü ve Nami Çağan görüştü. Çağan`ın Ecevit`e Başbakan Bülent Ecevit`ten bir mesaj getirdiği ileri sürüldü ancak bu doğrulanamadı.

Hükümette ikinci adam Gürel
Hükümetin DSP kanadında Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan`ın istifasıyla yaşanan depremin ardından Başbakan Bülent Ecevit sessizliğini korurken, Özkan`dan boşalan Başbakan Yardımcılığı görevine Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel getirildi. Başbakan Ecevit`in boşalan bakanlıklara anayasadaki vekalet süresini beklemeden hemen atama yapması, `çekilmeyeceğinin göstergesi` olarak yorumlandı
Devlet Bakanları Hüsamettin Özkan, Hasan Gemici ve Recep Önal ile Kültür Bakanı İstemihan Talay`ın istifalarıyla boşalan koltuklara atama yapıldı. Şükrü Sina Gürel Başbakan Yardımcılığına, DSP Genel Başkan Yardımcıları Zeki Sezer ve Tayfun İçli Devlet Bakanlıklarına, Suat Çağlayan iseKültür Bakanlığına atandı.
Söz konusu atamalara ilişkin kararnamenin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer`in onayına sunulduğu bildirildi. Hükümetin DSP kanadında Devlet Bakanlığı görevinden önceki gün istifa eden Mustafa Yılmaz ile istifasını dün sabah açıklayan Hasan Gemici`nin yerine ise henüz bir atama yapılmadı. Yılmaz ile Gemici`nin istifa dilekçelerinin Başbakanlığa ulaşmasının ardından bu atamaların da hemen yapılacağı kaydediliyor.
Başbakan Ecevit`in istifalarla boşalan bakanlıklara hemen atama yapması, `çekilmeyeceğinin göstergesi` olarak yorumlanıyor. Anayasa`nın 113`üncü maddesinde bakanlıkların boşalması durumunda 15 günlük vekalet süresi bulunması karşın Ecevit, vekalet müessesesini işletmedi ve partide kendisine ve Rahşan Ecevit`e yakın isimleri boşalan bakanlıklara atadı. Şükrü Sina Gürel`in ise ikinci adamlığa getirilmesi dikkat çekti.

`Bir haftada önümüzü göreceğiz`
Devlet Bakanı Kemal Derviş, ``Hiçbir kaygıya gerek yok ama tabii ki bir an önce Türkiye`nin kalıcı, önünü görecek sağlam bir siyasal çözüme de varması gerekiyor`` dedi.
Derviş, İzmir`den Ankara`ya dönerken, Adnan Menderes Havalimanı`nda soruları yanıtladı. Bir gazetecinin DSP`deki istifaları nasıl değerlendiriyorsunuz`` şeklindeki sorusuna, ``Değerlendirme yapmayacağım`` diyen Derviş, şunları söyledi: ``Fakat birkaç gün önce de belirttiğim gibi bir siyasal belirsizlik vardı zaten. Mutlaka daha kalıcı ve herkesin rahatlayacağı, inanacağı çözüme doğru mutlaka gidilecek.``
Devletin temel kurumlarının sağlam çalıştığını dile getiren Derviş, şöyle devam etti: ``Ekonomi alanında Hazine, BDDK, diğer kuruluşlar, Maliye uyum içinde çalışmaktadır. Özellikle MB para ve finans piyasaları açısından güçlü bir konumdadır. Rezervleri çok yüksek seviyededir. Bu özellikle bağımsız kuruluşların çalkantılı siyasal dönemlerde ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Siyasette ne olursa olsun kurumlar çalışmayı sürdürüyor. Hiçbir kaygıya gerek yok. Ama tabii ki bir an önce Türkiye`nin kalıcı, önünü görecek bir siyasal çözüme de varması gerekiyor. Sanıyorum 1 hafta içinde belki de daha hızlı önümüzü daha kesin görebileceğiz.``
Cem`le görüştü
Derviş, öğleden sonra Dışişleri Bakanı İsmail Cem`le görüştü. Bakanlıktan ayrılırken, Sisam toplantıları hakkında Cem`e bilgi verdiğini belirten Derviş, şöyle devam etti: ``Önümüzdeki aylarda AB sürecini hızlandırmamız ve Türkiye`yi artık geriye dönülemez bir halde Avrupa`ya sokmamız çok önemli. Ekonomi için çok önemli. O konuda görüş birliği içindeyiz.``
Piyasalarda durum
Dışişleri Bakanı Cem`le son iki günde yaşanan olaylar karşısında ekonominin tepkisiyle finans piyasalarındaki durumu da ele aldıklarını ifade eden Derviş, şunları kaydetti:
``Özellikle bugün nispeten iyi geçti. Finans piyasalarında belirli bir gerilim var ama aşırı bir istikrarsızlık yok. Bu konuda kendisine bilgi verdim. Türkiye`nin bugünkü durumu, önümüzdeki aylar, hem ekonomi hem de siyasal boyutuyla bu konuları görüştük.``


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!