Şirketlerde sermaye artırımına vergi avantajı

Güncelleme Tarihi:

Şirketlerde sermaye artırımına vergi avantajı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2001 00:00

Uzun yıllar tabu gibi el sürülemeyen vergi kanunları, sürekli değiştirilen kanunlar haline geldi. Ekonomik gelişmelere ve doğan ihtiyaçlara göre vergi yasalarının değiştirilmesi ve yaşayan ekonomiyi kavrar hale getirilmesi kuşkusuz iyi ve yapılması zorunlu bir uygulama. Ancak; çok sık yapılan değişiklik vergi hukukunun sistematiğini bozuyor. Sık sık yapılan değişiklikler sonucu uygulamada birlik ve beraberlik sağlanamıyor. Her şeyden önemlisi mükellefler, hatta uygulamacılar bile yapılan değişiklikleri takip etmekte ve yetişmekte zorlanıyorlar. Sonuçta tüm bunlar az veya çok vergi psikolojisini olumsuz etkiliyor ve vergiye karşı olan toplumsal soğukluğu daha da artırıyor.

Ancak, her yapılan değişikliğin mükellefleri ve uygulamacıları vergiden soğuttuğunu söylemek mümkün değil. Mükellefi ve uygulamacıları memnun eden değişiklikler de yapılıyor. Nitekim vergi kanunlarında son yapılan değişikler kapsamında Damga Vergisi Kanununda yapılan düzenlemeler, şirketlerimizi ve uygulamacıları memnun edecek nitelikte.

Damga vergisi yükü azaltıldı
Mevcut uygulamaya göre, anonim eshamlı komandit ve limited şirket kuruluşları Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı listenin `I - Akitlerle ilgili kağıtlar:` başlıklı bölümünün 3 numaralı bendine göre, şirket sermaye tutarının;

İlk 100 milyon liraya kadar, binde 15;
sonra gelen 100 milyon lira için, binde 11.25;
200 milyon liranın yukarısı için,binde 7.5 nispetinde damga vergisi alınmakta, ancak, ödenecek verginin azami tutarı 13.356.370.000 lirayı aşamıyor. Yani; şirket kuruluşlarında sermaye tutarı ne olursa olsun en fazla 13 milyar 356 milyon 370 bin lira damga vergisi ödeniyor. Şirket kuruluşları üzerindeki bu ağır damga vergisi yükü, daha kuruluş aşamasında şirket sermayelerinin olduğundan daha az gösterilmesine neden olarak, bir anlamda kayıt dışını teşvik ediyordu. Hatta küçük ölçekli şirket kuruluşlarından dahi vazgeçmelere neden olabiliyordu.
Şirket kuruluşları üzerindeki bu yük hafifleterek şirket kuruluşlarını teşvik etmek amacı ile yapılan bu düzenlemeye ek olarak müterakki vergi nispeti de tek orana düşürülerek hem verginin nispeti düşürüldü, hem de vergi hesaplanması kolaylaştırıldı.

3 Temmuz 2001 tarih ve 24451 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4684 sayılı Yasanın 22/B maddesi ile, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablosunun (3) numaralı bendi;
`3. Anonim,eshamlı komandit ve limited şirket mukaveleleri (Binde 5)
(vergi miktarı 13.000.000.000 lirayı aşamaz)`
şeklinde değiştirilerek şirket kuruluşların vergi nispeti tek oranlı olarak uygulanmak üzere binde 5`e düşürüldü.
Bu değişiklikle, anonim eshamlı komandit ve limited şirket kuruluşlarında, şirket sermayesi üzerinden üç kademeli olarak uygulanan damga vergi nispeti, tek kademeli hale getirilerek vergi hesaplanması basitleştirilmiş oldu ve uygulamadaki karışıklıklara son verildi. Azami vergi tutarı da tekrar belirlendi ve şirket kuruluşlarında, şirketlere ciddi mali yük getiren, damga vergisi tutarı azaltıldı.

Damga Vergisi yok
Damga Vergisi`nin istisna ve muafiyetlerini düzenleyen kanuna ekli (2) sayılı tablonun `Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar` başlıklı bölümüne eklenen 17.fıkra ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan ,
• Birleşme,
• Devir,
• Ve Bölünmeler
nedeniyle düzenlenen kağıtlar ,Damga Vergisi dışına çıkartılarak bu tür işlemlere Damga Vergisi yönünden avantaj getirildi.

Konut kredileri Damga Vergisi dışı
4684 sayılı yasa ile banka kredisi yoluyla konut edinmek isteyenlerin kullandıkları banka kredileri için düzenlenen kağıtlar damga vergisi dışında tutuldu.
Damga Vergisi Kanunu`nun istisna ve muafiyetlerle ilgili (2) sayılı tabloya eklenen 18.fıkra ile:

Daha önce aynı nitelikte kredi kullanılmamış olması şartıyla bireysel konut kredisi verilmesi ile ilgili olarak düzenlenen kağıtların 50 milyar lirayı aşmayan kısmı Damga Vergisi dışında tutuldu. Böylece konut edinme teşvik edildi.

Damga Vergisi Kanununda son yapılan düzenlemeler mükellefler açısından olumlu karşılandı ve ekonomik kriz aşılana kadar diğer vergi kanunlarında da mükellefleri rahatlatacak benzeri düzenlemelere gidilmesi yararlı olacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!