Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2005 10:404dk okuma
Babası Sakıp Sabancı`nın Yeniköy`de 20 yıl önce aldığı eski Samsa arazisi üzerinde 4 milyon dolara malolan bir binicilik eğitim merkezi kuran Sevil Sabancı, Babam bana seçenek sundu. Ben atları seçtim. Bundan sonra holdingte çalışmayı düşünmüyorum. Bu ailede doğan holdingte çalışmak zorunda değil. Yeni jenerasyonun böyle bir özgürlüğü var dedi
Sevil Sabancı, babası Sakıp Sabancı`nın 20 yıl önce Yeniköy`de aldığı 7 bin 500 metrekarelik arazi üzerine kurduğu S Uluslararası Binicilik Merkezi`ni bu yıl sonuna yetiştirmeye hazırlanıyor. 4 milyon dolara mal olan proje ile ilgili olarak Sevil Sabancı, Babamın da görse gurur duyacağı bir proje bu. Onun anısına da binicilik yarışları düzenleyeceğiz diye konuştu.
Sabancı Holding`de Ali Sabancı, Demir Sabancı gibi isimlerin ayrılması ile ilgili olarak Sevil Sabancı bir sorun olmadığını, Türk kamuoyunun bu tür gelişmelere alışması gerektiğini, bunun sağlıklı bir gelişme olduğunu söyledi.
Babam bana da seçenekler sundu, ben atları seçtim, bundan sonra Holding`te çalışmayı düşünmüyorum diyen Sevil Sabancı yeni projesini Vatan Ekonomi`ye anlattı:
* Bu proje fikri ne zaman doğdu ?
Biniciliğe 11 yaşında başladıktan sonra bir süre ara verdim. Tekrar geri döndüğümde sadece kendim için değil bu sporu insanlarla da paylaşmak istediğim için eğitim amaçlı bir tesis yapmak istedim. Proje de böylece 2000-2001 yılı gibi doğmuş oldu.
Açıkçası çok yer aradık. Büyükşehirlerde ulaşım sorunu olduğu için, bu tesisi uzak bir yere kurmak istemedik. Elimizde böyle bir arazi vardı. Babam bu araziyi 20 yıl önce bir ev ya da bir fabrika yapmak için değil, sosyal bir tesis yapmak için satın almıştı. Kendisine bu fikirle gittiğimde çok heyecanlandı ve beni çok destekledi. Biz babamla çok konuşurduk, arkadaştık. Paylaşırdık. Projenin birçok fikri beraber doğdu zaten. Beni çok destekledi, sonunda da 20 sene önce aldığı bu arazide biniciliğe çok katkısı olacak bir projeyle yola çıkmış olduk
* Tesis hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Hollanda`da ve Almanya`da buna benzer eğitim merkezleri var. Onlardan örnek alarak bu tesis doğdu. Bir binicilik tesisinde olması gereken herşeyi 7 bin 500 metrekareye sığdırdık. Kapak ve açık manej, 56 ahır, kulüp binası, lokanta, ofisler, nalbanthane, veteriner odası, walker makinası...
Burada belli bir tecrübesi olan insanlara servis vermeyi hedefliyoruz. Lisanslı binicilerin eğitimlerini devam ettirmelerini sağlayacağız. Sıfırdan gelip at binmek isteyenlere maalesef hizmet veremeyeceğiz. Onları sadece klüplere yönlendireceğiz. Burada yıllık aidat ya da üyelik aidatı gibi ücret sistemleri olmayacak Aylık ücretler alınacak. Ancak bu ücretlerin ne olacağı henüz belirlenmedi.
* Bu merkezle ilgili hedefleriniz neler?
Bu projenin 2007 yılında tamamlanması öngörülen bir de ikinci fazı var. İkinci fazda, uluslararası yarışmalar düzenlemeyi öngörüyoruz. Ayrıca ileriye dönük hedefler arasında bu projenin başka bölgelere de yayılması gündemde. Bir Antalya`da ya da Güneydoğu Anadolu`da neden binicilik tesisi olmasın? Türk insanı attan ve doğadan uzak bir yaradılışa sahip değil. İleride mutlaka olimpiyatlarda Türk bayrağım görmek istiyorum.
Babamın anısına binicilik yarışması düzenliyeceğim
Kendisi de aynı zamanda lisanslı bir binici olan Sevil Sabancı, 2-3 Nisan`da Kemer`de kendi düzenlediği S Winter Cup`ın 3. ayağında koşmaya hazırlanıyor. Babanız Sakıp Sabancı anısına yarışma düzenlemeyi düşünüyor musunuz? sorusuna ise Sevil Sabancı, şu yanıtı verdi: Babam adına da bir yarışma düzenlemek hedeflerimden biri. Uluslararası düzeyde bir yarışma düzenlemeyi hedefliyorum. S Winter Cup`la bir yarışma tecrübesi yaşıyoruz. İyice piştiğimiz zaman gündeme gelecek. Keşke hayatta olsaydı, herşeyi çok dolu dolu yaşayan, duygularını çok belli eden bir insandı. Eminim aramızda olsaydı benim bu başarımdan gurur duyup sevinç gözyaşları dökerdi. Onun en çok dostluğunu, arkadaşlığını özlüyorum.
Sabancı doğdun diye bu ailenin işini yapacaksın gibi bir kısıtlama yok
* Üçüncü kuşak birbiri ardına Holding`ten ayrılmaya başladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnsanların kendi tercihleri. Tabii ki biz kurumsallaşmaya ve profesyonelleşmeye çok inanan bir jenerasyonun çocuklarıyız. Bundan da etkilenmiş olmalıyız. Ben şahsen her zaman kendi sevdiğim yolda gitmeyi uygun gördüm. Ve profesyonellerin önünün açılmasına inandım. Baktığımız zaman ailemizde de bu yönde gidenler oldu, bazı kuzenlerim ise şirket içinde kalmayı tercih etti. Ben bunu çok fazla kişisel almak istemiyorum. Bu insanların kendi kararıdır diyorum. Bu tip farklılıkların olmasının da sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Holdingte çalışan kuzenlerim ve çalışmayan kuzenlerim olarak düşünmüyorum yani.
* Ayrılmalarla birlikte aile içinde çatışmalar olduğu izlenimi doğdu...
Yoo hayır. Bu sizce sağlıklı bir şeyin göstergesi değil mi? İnsanların kendi kararlarını verip kendi yönlerine doğru gidebilmeleri. Bu aileye doğdun diye bu ailenin bu işi yapacaksın diye birşey yok. İsteyen otomobil sporlarıyla uğraşır, isteyen kitap yazar.
Bizden iki jenerasyon evvel mutlaka zorlamalar vardı, çocuklar babalarının işlerini devam ettirirlerdi. Ama bizim jenerasyonumuzda bu böyle değil. Biz şanslı jenerasyonuz. Allaha şükür imkanlarımız vardı ve babam bana seçenekler sundu. O seçenekler içerisinde ben kendi gitmek istediğim yönü seçtim, babam da bana destek oldu.
* Kızınız Melissa`yı Holding`te çalışması için yönlendirecek misiniz?
Bunun için daha çok erken. Melissa şu anda veteriner, öğretmen, binici gibi beş altı mesleği birden olmak istiyor. Ben de babamın yaptığını yapacağım. Çünkü insanların kendi seçimlerini kendilerinin yapması gerektiğine inanıyorum. Babam bana destek olmuştu, ben de kızıma destek olacağım.