Şahenk artık büyüme odaklı yönetime geçti

Güncelleme Tarihi:

Şahenk artık büyüme odaklı yönetime geçti
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2006 14:15

Türkiye`nin en büyük gruplarından biri olan Doğuş Grubu`nun üst düzey yönetiminde neler oluyor? Geçen hafta ekonomi kulislerinin en önemli gündem maddesi bu soruydu. Doğuş Holding`e yeni bir CEO atanmış, grubun genç patronu Ferit Şahenk, pek çok şirketin yönetim kurulu başkanlığından ayrılmıştı. Garanti Bankası`nın yüzde 25.5`ini ve kurucu payının yarısı olan 182 adet kurucu hisseyi (1.8 milyar dolara) ABD merkezli General Electric`e (GE) satan ana hissedar Şahenk Ailesi belli ki yeni bir yapılanmaya gidiyor. Peki ama neden? Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Türkiye`nin en sancılı ekonomik yıllarında, binlerce çalışanı olan Doğuş Grubu`nu yara almadan ve güçlendirerek sakin sulara çektikten sonra genç yaşta emeklilik planları mı yapıyor? Şahenk, bazı atama ve değişikliklerin kamuoyunda niyetlerini tam olarak ifade etmediğini görmüş olmalı ki, bu konuya ilişkin özel bir sohbet imkanı yarattı. Şahenk`in sözlerini aktarmadan önce grubun hangi noktalardan bugünlere ulaştığını şatır başlarıyla hatırlatmak gerekir. 2 Nisan 2001 yılında grubun kurucusu Ayhan Şahenk vefat ettiğinde Türkiye tarihinin en ağır ekonomik kriz ortamına girmişti, o gün 37 yaşında olan Ferit Şahenk yönetimi üstlendiğinde, grubun 3 bankası vardı. (Osmanlı, Körfez ve Garanti Bankası.) Ayrıca organize perakendecilik pazarının büyük oyuncusu Tansaş ciddi sermaye açığı ile tehlike sinyali veriyordu. Otomotiv sektöründe tarihi daralma yaşanıyor ve grubun bu alanda elde ettiği ciro, krizin etkilediği rakip firmalarda olduğu gibi daralıyordu. Ferit Şahenk`in ilk radikal eylemi, Ağustos 2001 yılında Körfez Bankası ve tarihi Osmanlı Bankası`ra kapatarak, Garanti Bankası ile birleştirmek oldu. Böylece bankasını yaklaşan şiddetli fırtınaya dayanıklı hale getirdi. Elbette günlük operasyonlar, anlık kararlar, kamuoyunda Tüm bankalar batıyor dedikodularının yoğunlaştığı dönemde, bankasının direncini artıran ekibin kaptanlığım üstlendi. Hemen ardından Tansaş`tan çıkma kararı alındı. Ama önce şirketin mali yapısı güçlendirilmeliydi. Benzeri az görülen bir karar ile şirkete kendi payına düşen (diğer küçük ortaklar haricinde) 110 milyon dolar nakit sermaye konuldu. Tansaş ağır borç yükünün yarattığı faiz yükünden kurtarıldı ve aynı zamanda ana faaliyetlerinden kâr elde eder hale getirildi. Ardından da Migros`a 387 milyon dolar piyasa değerinden satıldı. Bankacılık sektörünün güçlenmesiyle ve krizin yaralarının sarılmasıyla birlikte bankasına dünyanın en büyük şirketlerinden birisini GE`yi eşit ortak olarak sokmayı başardı. Öyle ki, Garanti Bankaşı`nın Türk özelliğini yitirmeyecek bir anlaşma yaparak, yönetiminde söz sahibi olmayı becerdi. Yurtdışı taahhüt işleri ve otomotiv grubunun işleri giderek büyümeye başladı. NTV ve CNBC-e kanalları ise 2005 itibarıyla artık gruptan kaynak çeken değil, kendi gelirleri ile ayakta duran ve kâr üreten yapılar haline geldi. Kriz yönetimi bitti Bu noktada, Şahenk artık kendisini neden geri çekiyor, genç yaşta emeklilik planları mı yapıyor? Şahenk soruma gülüyor. Elbette değil diyerek anlatıyor: Son dört yılda kriz yönetimi içindeydik. Çünkü ülke ağır bir krizden geçiyordu. Bu dönemde ana hissedar olarak günlük operasyonun içinde yer aldım. Bir aüe şirketi görünümümüz güçlendi. Ancak şirketlerimizi yeniden yapılandırdık. Parekendeden ayrıldık, bankamıza GE gibi güçlü bir ortak aldık. Şimdi tekrar profesyonel yapıya, kurumsallaşmış, 2001 yılı öncesinde olduğu gibi bir yapıya geri döndük. Ben yeni dönemi, kriz yönetiminden büyüme yönetimine geçiş olarak nitelendiriyorum. Ben artık günlük işlere girmeyecek, karar alınmasında gecikme yaratan bir unsur olmayacağım. Bir başka deyişle, ana hissedar olarak denetim görevimi ve stratejik planlamalara daha fazla vakit ayıracağım. Ortağımız GE ile yeni fırsatlara odaklanacağım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!