Güncelleme Tarihi:

Seçim tarihinin netleşmesinden sonra DYP ve ANAVATAN Partisi
arasındaki birleşme görüşmeleri hız kazandı. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ANAVATAN Partisi ile birleşme konusunda pazartesi gününe kadar mutlaka bir sonuç çıkacağını söyledi.
Erkan Mumcu ile Mehmet Ağar dün iki kez bir araya geldi. Üçüncü bir parti ismi altında birleşme formülü üzerinde müzakerelerin sürdüğü belirtiliyor. Birleşme kararının hafta sonuna kadar verilmesi bekleniyor.
Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar partilerini bir araya getirmenin yolunu arıyor.
İki lider gece yarılarına kadar süren bir görüşme trafiğinden sonra "olumlu" gidiyor mesajını verdi.
Görüşmeler sırasında önce birleşmenin seçime az bir süre kaldığı için yeni bir partide değil DYP çatısı altında olacağı haberleri sızdı ama hemen ardından ANAVATAN Partisi "seçime hiçbir partinin ünvan ve amblemi altında girmeyeceğiz" şeklinde görüş bildirdi.
Erkan Mumcu da "ne iltihak, ne ittifak bunların hiçbirinde yokuz" mesajını yineledi.
ANAVATAN Partisi görüşmelerde çatının üçüncü bir isim altında olmasını öne çıkarıyor. Ancak DYP yeni bir ismin seçime 2.5 ay kala tanıtılamayacağı ve takvimin de zaten yetişmeyeceği endişesini dile getirdi.
İki parti arasında müzakereler sürerken, DYP lideri Mehmet Ağar, üçüncü bir isim altında birleşmenin söz konusu olabileceğini söyleyerek, ANAVATAN`ın talebine ilk kez yeşil ışık yaktı.
Ağar, üçüncü isim altında bir araya gelmenin seçim sonrasına kalabileceği sinyalini de verdi.
Ağar: "Pazartesiye kadar bir sonuç çıkacak"
Bu arada, bir televizyon kanalında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtlayan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ANAVATAN Partisi ile birleşme konusunda pazartesi gününe kadar mutlaka bir sonuç çıkacağını söyledi.
DYP lideri, ANAVATAN Partisi ile aynı günlerde kongre yapmaları konusunda, görüşmelerde sona gelinmesi halinde bu konunun teknik bir zorunluluk olduğunu belirtti.
Ağar, "İki partinin birleşmesi konusundaki son kararın ne zaman alınacağı?"sorusuna da, "Bu hafta sonuna kadar görüşmelerimizin devam edeceği konusunda karşılıklı irade beyanımız vardır. Bu hafta sonunu geçmez. Pazartesiye kadar mutlaka bir sonuç çıkar, çünkü çarşamba günü mesai bitimine kadar memurların istifa etmeleri gerekiyor. Herkesin önüne bir perspektif, vizyon koymak lazım" dedi.
Ağar ayrıca, "Meseleyi küçük sandalye hesapları içerisinde kaybolan bir konu olarak algılamamak lazım. Bugünün Türkiye`sinin karşı karşıya kaldığı bir mesele var. Siyasetin huzur, siyasetin kardeşlik, siyasetin dostluk üretmek yerine, kutuplaşma, husumet üretir bir alan haline gelme tehlikesi vardır. Burada millete makulü, ılımlıyı, sağduyuyu gösterecek yeni bir yola ihtiyaç vardır. Bu yolu inşa etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
"Siyasette kapı kapamayız"
Ağar, "Birleşmenin üçüncü ayağı Genç Parti olabilir mi?" sorusuna, "Şu aşamada henüz böyle birşey yok. DYP demokratik geleneği, uzlaşma geleneği itibariyle bir büyük siyasi kurumdur. Ve Türkiye`de dağılan, bozulan siyasetin yeniden tanzimi konusunda var olan iyi niyetli çabalar destek, güç verir. Şu aşamada net bir şey söylemek mümkün değil" dedi.
DYP lideri, "Siyasette kapı kapamayız. Siyasetin kapısı 24 saat açıktır. Gönlü arzueden herkes bu kapıdan gelir geçer" şeklinde konuştu.
Ağar, seçim tarihi konusunda ise "Ben `derhal seçim` dedim. Şimdi mesele yine tiyatroya dönmüş durumdadır. Paketler, poşetler, zaman yitirmeler... Bitmiştir artık, karar verilmiştir. Halk tabiriyle söyleyelim raconu millet kesecektir: 22 Temmuz, 22 Temmuz. Bu topraklara bu vatana karşı sorumluluk hisseden herkes 22 Temmuz`da sandık başındadır. Kimse bir mazeretin arkasına saklanmamalıdır" görüşünü savundu.
"Halkın hakem olduğu her yerde varım"
Ağar, cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi konusunda da "Halkın hakem olduğu her yerde varım" dedi.
Ağar, cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesinin beraberinde sistem tartışmasını getireceğini kaydetti.
Anayasa değişiklik önerileriyle ilgili söz konusu düzenlemelerin genişplatformlarda tartışılıp genel kanaatle Meclis getirilmesine ihtiyaçolduğunu söyleyen Ağar, yanlışları gözden kaçırılmaya dönük olduğunusöylediği bu girişimler nedeniyle, Meclis`in "hukuk vesayetinde çalışır" görüntüsüne girdiği yönünde görüş belirtti.