Saddam`ın yumuşak karnı

Güncelleme Tarihi:

Saddam`ın yumuşak karnı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2001 00:004dk okuma

Gazeteci Bob Woodward ve Carl Bernstein, Watergate`deki konspirasyonu ortaya çıkartmaya çalışırken, onlara bilgis sağlayan esrarengiz Derin Ses şöyle basit bir öğüt vermişti: Paranın izini sürün.

Bu öğüt, George Bush vs Saddam Hüseyin Round İki mücadelesi için de geçerli. Bu savaş, Amerikan füzelerinin Bağdat yakınlarındaki Irak radar tesisleri üzerine yağdığı geçen hafta itibarıyla başladı, ancak manzara biraz şaşırtıcı. Başkan Bush ile yaşlı diktatör arasındaki gerçek savaş radarlar veya uçuş yasağı konularına ilişkin değil, ve hatta, kısa dönemde Saddam`ı iktidardan atmak bile değil. Ortadoğu diplomatlarına göre, asıl savaş petrol paralarının Saddam`ın eline geçmemesine ilişkin. Radar tesislerinin ortadan kaldırılması, bu sorunla karşılaştırıldığında kolay kalıyor.

Sorunu anlamak için bir adım geri çıkarak George W. Bush`un devraldığı Ortadoğu`yu bir incelemeye tabi tutmak yararlı olabilir. Bush babasının yerine lider olan birisi, ama bu işde yalnız değil. Geçen 8 yıl içinde, Ürdün Kralı Hüseyin öldü. Yerine oğlu Kral Hasan geçti. Suriye Başkanı Hafız Esad öldü. Onun yerine de oğlu Beşar Esad geçti. Fas`da Kral Hasan öldü. Yeirne oğlu Kral Muhammed geçti.
Suudi Arabistan Kralı Fahd`ın hastalığı artıyor ve denetim giderek artan bir oranda kardeşi Veliaht Prens Abdullah`a geçiyor. Mısır Başkanı Hüsnü Mübarek ofisinde. İsrailde Ariel Sharon ve Simon Peres iktidarda - geçen kuşak boyunca zaman zaman olduğu gibi. Ve Irak`da, doğal olarak, Saddam Hüseyin hala iktidarda ve oğlu Oadi`nin yıldızı parlıyor.

İstikrarsızlık miti
Burada işaret edilen nepotizm (akrabanın kayırıldığı siyasi sisteme verilen ad ÇN) değil, Ortadoğu`nun istikrarsız bir yer olduğu miti. Gerçekte, Ortadoğu aşırı istikrarlı: hükümetler ender olarak değişiyor, en azından olduğu gibi ve süratle değil. Bu ortamda ABD neredeyse 10 yıl önce Saddam Hüseyin`i ambargo ile boğmaya kalktı. Başlangıçtaki fikri, onun ekonomisini aç bırakarak, ülke içinde ayaklanmaya yol açmaktı. Zaman içinde, bu hedef, petrol gelirlerinin onun eline geçmemesine ve böylece Irak`ın askeri gücünü yeniden inşa etmesine engel olmaya dönüştü. Kendine göre, bu hedef başarılı oldu. Kuveyt`i işgal ettikten 10 yıl sonra, Saddam komşularına karşı ciddi bir tehlike değil. Ve normal bir lider olsaydı, bu durumun 10 yıl devam etmesi, onun ortadan silinmesi için yeterli olaibilirdi.

Ancak, Ortadoğu açısından, 10 yıl bir değişiklik için yeterince uzun bir zaman değil. Bunun yerine, ekonomik ambargodan bıkan taraf dünyanın geri kalanı oldu. Ambargoya karşı, yabancı havayolları Bağdat`a uçuş yapıyor. Mısırlı tüccarlar Irak`la artan bir ticaret ilişkisine girdi. Ürdünlüler, Türkler ve İranlılar da aynı durumda.

Tek ama kritik öneme sahip bir engel hala yerinde duruyor: Saddam Hüseyin hala Irak petrolünün satışından gelen paraya ellerini süremiyor. Geçen yıl itibarıyla 2.1 milyon varile erişen Irak petrol ihracatından gelen paranın çoğu Birleşmiş Milletler`e gidiyor. BM bu parayı kullanarak gıda maddesi, ilaç ve tüketim malları satın alıyor. Bu engel, ve sadece bu, Saddam`ın yeniden silahlanmasına engel oluyor.

Yorulmak
Ancak, bu engel de ağır ağır ortadan kalkmaya yüz tutuyor. Saddam, uzun bir süreden bu yana İran suları üzerinden kaçak petrol satıyor ve parayı da cebe indiriyordu. Şimdi, daha önemli bir sızıntı ortaya çıktı: Irak, Suriye üzerinden kaçak petrol ihraç etmeye başladı. Ayrıca bu ülke, BM aracılığıyla petrol satın alan şirketlerden ek ücret talep etmeye başladı.

İşte Bush`un ve Dışişleri Bakanı Colin Powell`ın savaşma noktası da burası. Saddam`ın strateji hedefi dünyayı yorarak, sonunda ellerini petrol parasının üzerine koymak. Ve Irak o noktada yine tehlikeli bir hale gelecek. Bunun gerçekleşmesini önlemek için Bush, kısa dönemde bir özveride bulunduktan sonra uzun dönemde bundan dolayı meydana gelen açığı kapatacak ve kazanan taraf olacak. Bush`un ambargoyu sadece en temel maddelere indirgemesi gerekiyor. Böylece müttefikler küçük maddeler üzerinde tatmin edilecek, dolayısıyla ABD başkanı, petrol gelirleri olan büyük maddeye verilen desteği canlandırabilecek. Bırakın havayolları Bağdat`a uçsun. Eğer Mısırlı tüccarlar Irak`a daha çok bisküit satmak istiyorlarsa, bırakın satsınlar. Eğer Saddam BM`ye akan petrol gelirlerini kullanarak Vodka almak istiyorsa, bırakın alsın.

Ancak bunun karşılığında, Suriye`den geçen boru hattı kapansın, ve petrol gelirlerinin Saddam`ın denetimi dışında kalması için uluslar arası kararlılık yeniden canlandırılsın. Bazı Arap yetkilerinin tahminlerine göre, yakında Saddam Başkan Bush`a doğrudan olmayan bir teklifte bulunarak bu stratejiyi bertaraf etmek isteyecek ve şöyle diyecek: Ben BM silah denetimcilerinin Irak`a dönmesine izin vereyim, sen de bana, benim olan petrol gelirlerinden daha fazla pay ver. Bu kötü bir anlaşma. Silah denetimcileri 6 ay içinde ülke dışı edilirken, para hala Saddam`a akıyor olacak. Dışişleri Bakanı Colin Powell müttefiklerle görüşmek için bu hafta Ortadoğu`ya gidiyor. Bu görüşmeler sırasında, paranın kimin tarafından kontrol edildiğine ilişkin soru, füze saldırılarından daha büyük bir önem taşıyacak. (THE WALL STREET JOURNAL)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!