Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2004 08:25
TMSF, avukat Kazan`ın `Sabah gazetesinin gerçek sahibi kim` sorusuna, `Araştırma yapılması gerekir` diyerek yanıt vermedi
İstanbul Barosu eski Başkanı avukat Turgut Kazan, Bilgi Edindirme Yasası`na dayanarak TMSF`ye yönelttiği Sabah gazetesi sahibinin kim olduğu ve Turgay Ciner`in sıfatına ilişkin sorusuna yanıt alamadı.
Avukat Kazan, kişilik haklarına saldırı konularında açtığı ve açacağı davaları gerekçe göstererek 26 Nisan`da TMSF`ye yaptığı başvuruda şöyle dedi:
Kişilik haklarına saldırı nedeniyle, gazetelere karşı açılacak davalarda, gazete sahibi sorumludur. TMSF alacakları tahsil imkânları ararken doğal olarak bazı sözleşmeler imzalıyor. Ve Sabah gazetesi için de TMSF ile Merkez Gazete AŞ adına Ciner`le de benzer bir sözleşme imzalandığı anlaşılıyor. Ciner`in Sabah`ın sahibi olduğu herkesçe biliniyor. Gazetenin kendisi de bu gerçeği açıkça itiraf ediyor. Demek ki, Basın Yasası`yla getirilen güvenceyi hayata geçirebilmek için, Sabah aleyhine açılacak davalarda, gazete sahibi sıfatıyla Ciner`i hasım göstermek gerekiyor. Ama bu sorun doğduğu günden bu yana, Ciner gazete sahibi değil, yayınlayan olduğunu belirtip, husumet itirazında bulunuyor. Böylece Basın Yasası delinmiş oluyor. Bu nedenle, Ciner`le yapılan mutabakatın niteliği hakkında bilgi edinme ihtiyacı duyuyoruz.
Bir kısım yayın sahibi
Kurum, 18 Mayıs`ta verdiği cevapta, Ciner, lisans sözleşmelerinin sınırlı ölçüde kefili durumundadır. Fon`da ilginin Basın Yasası gereği süreli yayın konumu, durumu, sıfatı hakkında başkaca bir bilgi yoktur. Bilgi isteğiniz için araştırma yapılması gerektiğinden, 4982 sayılı yasanın 12. maddesine göre, kapsam içerisinde bulunmamaktadır denildi.
12. madde, Başvuru, kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi ve belgelere ilişkin olmalıdır diyor.