Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2002 08:504dk okuma
Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, bankalara yöneltilen ‘‘Aşırı kár ve rantiyecilik yapıyorlar’’ eleştirilerine yanıt verdi: ‘‘Enflasyon muhasebesi, bunun hiç de böyle olmadığını gösterdi.’’
TÜRKİYE Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, bankaların rantiyecilik yapmadığının ortaya çıktığını savundu. Bankaların aşırı kárlar etmediklerini söyleyen Özince, yeniden yapılandırma çalışmalarının da banka dışı kurumlar ve reel sektörle birlikte olması gerektiğini dile getirdi.
Özince, BDDK`nın dün düzenlediği ‘‘Bankacılık Sektörünün Yeniden Yapılandırılması’’ toplantısında, bankacılara yöneltilen eleştirilere cevap verdi. Özince, bankacılarla ilgili uzun dönemdir, ‘‘aşırı kárlar yaptıkları ve bankacıların rantiyecilik yaptıklarının’’ söylendiğini hatırlatırken, ‘‘Enflasyon muhasebesi, bunun hiç de böyle olmadığını gösterdi’’ dedi.
Bankaların söylendiği gibi aşırı kárlar elde etmediklerini anlatan Özince, ‘‘Banka sermayedarları, özkaynaklardan bırakın nema almayı, kötü niyetli olanları bir yana bırakırsak ısrarlı şekilde bu ülkede bankacılığın düzeltilmesi için destek vermişlerdir’’ görüşünü dile getirdi.
ÇORBADA TEK SİNEK BIRAKMAYIN
Özince, bu arada yeniden yapılandırma kapsamına kamu, banka dışı finansal kurumlar ile reel sektördeki kurumların da alınması ve bu yapılandırmaların eş zamanlı olması gerektiğini söyledi. Uluslararası normların Türk Bankacılık sistemine de eksiksiz uygulanmasını istediklerini belirten Özince, ‘‘Çorbada bir tek sinek dahi olmamalı’’ dedi. Türkiye`de mali sistemin, önemli bir kayıtdışı ihtiva ettiğini belirten Özince, şöyle devam etti:
‘‘Banka dışı ve iyi regüle edilmemiş, tefecilik denilecek tarza kadar varan birtakım gayri kanuni yöntemlerin uygulandığı ortamda bankacılığın bulunduğunu gözardı etmemek gerek. Bankacılığın, kayıtiçi sistemin haksız rekabet koşullarında da çok etkilendiği gerçektir. Ciddi reformlar sonuç vermedikçe, deniz içinde gidecek olan banka tekneleri, mutlaka olumsuz etkilenir diye düşünüyorum.’’
TAKİPTEKİ ALACAKLAR
Özince, takipteki alacakları tahsil etmede yalnızca bankaların değil, Tasarruf Mevuduatı Sigorta Fonu`nun da (TMSF) sıkıntılar yaşadığını söyledi.
Özince, tahsil edilecek alacakların çok olduğunu, ancak bunları takipte hukuksal problemler yaşandığını bildirdi. Mali sistemde yer alan banka dışı kurumların da rekabet içine alınması gerektiğini belirten Özince ‘‘Ülkemizde lisansör olmadıkları halde, otel süitlerinde mali hizmet götüren kuruluşlar da bu kapsama girmelidir’’ dedi.
Sektörün itibarının, hiç de hak etmediği derecede yerlerde süründürüldüğünü savunan Özince, ‘‘rantiyeci, hortumcu’’ edebiyatı yapıldığı, bankacılara ‘‘hırsız’’ muamelesi yapıldığını ve sır kapsamında birçok konunun basına intikal ettiğinden yakındı. ANKARA
IMF: Patronların bankaları kullanması bir gecede bitmez
IMF Kıdemli Mali Sektör Danışmanı Mats Josefsson, Türk bankacılık sektörünün önde gelen sorunlarından birinin ‘‘Bankanın, sahiplerince finansman kaynağı’’ olarak kullanması olduğuna dikkat çekerek, bu sorunun ‘‘bir gecede çözülmesinin’’ mümkün olmadığını söyledi.
Bankacılık sektöründe kriz yaşayan tek ülkenin Türkiye olmadığını hatırlatan Josefsson, atılan adımları ise doğru ve isabetli olarak nitelendirdi. Josefsson, bankaların güvenilir ve sağlam kalmalarında yönetici ve sahiplerine büyük görev düştüğünü vurgulayarak, iyi yönetilemediği için gereği gibi sermayelendirilemeyen bankaların denetimin sahiplerinin ellerinden çıkacağına işaret etti.
Denetim otoritesinin, sektörde etkin konumunu sürdürebilmesi için bağımsız olmasının şart olduğunu kaydeden Josefsson, bunun için denetim kurumunun, yeterli insan ve mali kaynağa sahip olmasının yanı sıra gücünü yasalardan almasının da önemli olduğunu söyledi. Josefsson, Türkiye`de siyasetçilerin BDDK`dan hoşlanmadığını belirterek, çok iyi işler yapan BDDK`nın, bağımsız olarak çalışmalarına devam etmesinin denetim açısından zorunlu olduğunu kaydetti.
Mevduatta ise tam garanti yerine ‘‘sınırlı mevduatı koruma sistemi’’ne geçilmesini tavsiye eden Josefsson, bu sisteme geçiş süresinin de 6 ile 9 ay arasında sınırlandırılması gerektiğini söyledi.
BDDK : Bankalar güçlenmek için birleşsin
BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Engin Akçakoca, bankacılık sektörünü, güçlü ekonomiye yaraşır bir seviyeye çıkarmayı amaçladıklarını söyledi. Akçakoca, zaman zaman radikal sonuçlar ortaya çıksa da, neyi, hangi şartlar altında, nasıl yapacaklarını anlattıkları için, bunların sürpriz olmadığını düşündüğünü belirtti. ‘‘Biz son derece şeffaf şekilde, programı geçen yılın mayıs ayından bu yana uyguluyoruz. Sonuçlarını da aynı şeffaflıkla açıklıyoruz’’ diyen Akçakoca, şöyle devam etti: ‘‘Amacımız, bu sektörü güçlü ekonomiye yaraşır seviyeye çıkartmış olmak. Bundan sonra sürprizle karşılaşmak istemediğimiz için, beklentilerimizi aynı netlik ve şeffaflıkla söylüyoruz. Özkaynak herşeyden önemli diyoruz. Güçlü olabilmek herşeyden önemli diyoruz. Güçlenmek için birleşmek gerekirse `birleşin` diyoruz. Yeni ortak, yabancı ortak almak gerekiyorsa `alın` diyoruz. Verimli çalışmak, kár üretmek ve gerçek kár yazmak önemli diyoruz. Ancak bununla güçlü ekonomiye yaraşır bankacılık sektörüne ulaşılabilir diyoruz. Bunlar da bizim sektörden beklentilerimiz.’’