Güncelleme Tarihi:
Fed'in sonbaharda alacağı faiz kararı global ekonomiyi yönlendirecek. Uzmanlar borsa, döviz ve faizde yeni senaryolar yazıldığını belirtiyor.
Sonbaharda ABD’den esmesi beklenen faiz rüzgarı öncesinde, para piyasalarını yaz rehaveti sardı. Uzmanlar, ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz kararına göre yön çizmesini bekledikleri piyasanın sonbaharda bozulabileceği uyarısını yapıyorlar. dunya.com'dan Uğur Yılmaz'ın haberine göre; ABD tahvil faizlerinde olası bir sert yükseliş senaryosunda faiz, döviz ve borsada yeni dengeler kurulabileceğini bildirilirken, artırımın kademeli olarak zamana yayılarak yapıldığı pozitif senaryoda ise etkinin sınırlı olması bekleniyor.
Hızlı bir faiz artırımında doların 2,20’lere yaklaşacağını tahmin eden analistler, faizlerde yüzde 9’un altını görmenin mümkün olmayacağını, dün 80 bini aşan BIST 100 endeksinin ise 72 binlere gerileyebileceğini kaydediyorlar. Ancak piyasada bu tablonun tersi yönünde beklentiler de mevcut. FED’in faiz artırımını zamana yayması durumunda, Türkiye piyasasının bu trendi absorbe edebileceği bildirilirken, faizlerin yüzde 7 düzeylerinde dengeleneceği, endeksin ise 88 binlere yükseleceği öngörülüyor.
DÜNYA BORSALARINDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
İç piyasada 17 Aralık operasyonu ile başlayıp yerel seçim ile sonlanan dalgalı seyir, yerini geçici bir iyimserliğe bırakmış durumda. Merkez Bankası (TCMB) ocakta yüzde 4,5’tan yüzde 10’a çektiği faizleri mayısta 0,5 puan, haziranda 0,75 puan indirirken bu hafta düzenlenecek toplantıda da 0,5 puan indirime gitmesi bekleniyor. Ancak FED, 2015 yılında faiz artırımı için hazırlık yaparken, enflasyonun yıl sonunda yüzde 8’lerin üzerinde gelmesi ve gelişmiş ülkelerde faizlerin yükseldiği bir durumda TCMB’nin elinin sıkışacağı dile getiriliyor. Geçen yıl mayıs ayında parasal genişleme programını sonlandıracağını açıklayarak dünya piyasalarına yeni bir yön veren ABD Merkez Bankası FED’in son toplantı tutanaklarında, programın ekim ayında bitirileceği açıklandı. FED Başkanı Janet Yellen daha önce genişlemenin sonlandırılmasını takip eden 6 aylık bir sürede faizleri yükseltebileceğini açıklamıştı. FED’in faizleri yükselterek yatırımcıya daha fazla gelir sunması durumunda, içinde Türkiye’nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı yaşanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Uzmanlar, borsada düşüşe, döviz kurlarında ise yükselişe neden olabilecek böyle bir durumda TCMB'nin faiz artırarak sıcak parayı içeride tutmaya çalışabileceğini dile getiriyorlar.
Seçim tereddüdü yaşanmıyor
Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise AK Parti’nin adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın galip çıkacağı beklentisi hakim. Bu durum siyasal istikrarın devamına yönelik bir işaret sayıldığı için piyasalar üzerinde bozucu bir etki beklenmiyor.
Veyis Fertekligi: FED fiyatlaması sonbaharda başlar
T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekligil, cumhurbaşkanlığı seçiminin ancak muhalefetin kazanması halinde dalgalanma yaratabileceğini, piyasaların aslen TCMB’nin faiz politikası, Irak krizi ile FED’in adımlarını izleyeceğini bildirdi. Rehavet uyarısı yapan Fertekligil, “TCMB faizleri yüzde 8’lere kadar indirebilir ancak faiz koridorunu koruyacaktır. Bono fiyatları düşse de yıl sonuna doğru tekrar yükselecek. ABD’de faizler hafif hafif yükselmeye başladı. TL’nin bundan sonraki gidişatı ve Türkiye’ye gelebilecek fonlar açısından FED fiyatlaması sonbahardan itibaren etki etmeye başlayacak. Bu yazı rahat atlatacağız ancak rehavete kapılmamalıyız” diye konuştu. Fertekligil, dolar/TL’nin yıl sonunda 2-18-2,20 aralığında seyredebileceğini öngörüyor.
Haluk Bürümcekçi: Piyasanın gözü Babacan'da
Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde piyasalar için kilit sorunun kurulacak kabinede ekonomi yönetiminin kime teslim edileceği olduğunu söyledi. Babacan’ın konumunun takip edileceğini belirten Bürümcekçi, olumsuz bir durumda piyasaların tepki göstereceğini bildirdi. FED'in artırım için eylülde daha net sinyal vermesinin fiyatlara yansıyacağını kaydeden Bürümcekçi, “FED faizleri %2,5’nin üzerinde tuttukça içerideki faizler % 9’dan aşağı gelmeyecektir. Bu nedenle faizlerin düşmesi artık zor” dedi. Dolarda beklentinin yıl sonunda 2,07 – 2,15 aralığında olduğunu bildiren Bürümcekçi, 2015’te alt sınırın 2,10’a yükseleceğini öngördü.
Fatma Melek: Türbülans olmazsa faiz artırımı olmaz
Fatma Melek: Türbülans olmazsa faiz artırımı olmaz
Akbank Başekonomisti Fatma Melek, yurtdışı kaynaklı ciddi bir türbülans yaşanmadığı sürece ve enflasyonda düşüş devam ettiği takdirde TCMB’den faiz artırım sürecine girmesini beklemediklerini, buna bağlı olarak olumlu piyasa konjonktürü dahilinde dolar/TL’de yatay bir seyir öngördüklerini söyledi. Politika faizinde normalizasyon sürecinin devam etmekte olduğunu dile getiren Melek, “Ancak 10 yıllık ABD faizleri yüzde 2.5 seviyesinde. Yatırımlar da risk alma iştahlarında kısa vadeli faizlerden ziyade, uzun vadeli faizlerdeki dinamiğe odaklanılıyor. Jeopolitik gelişmeler Türkiye özelinde bir risk faktörü fakat global piyasalarda, uç bir senaryo olmadığı takdirde, yatırımcıların odaklanacağı ilk risk faktörü değil” diye konuştu.
Erkin Işık: İç piyasa gelişmeleri ikinci plana itildi
TEB Finansal Piyasalar Strateji Müdürü Erkin Işık, dış piyasaların güçlü gittiği son dönemlerde lokal gelişmelerin ikinci plana itildiğini söyledi. Yıl sonuna doğru piyasalarda bir miktar bozulma olabileceğinin altını çizen Işık, “Ancak FED’in bilançosunu küçültmeyecek olması, ECB'nin ise bilançosunu büyütüyor olması çok hızlı bir bozulmanın önüne geçecektir. Faiz artırımı konusunda FED çok emin olmadan adım atmayacak gibi görünüyor. Tabi çok güçlü veriler gelirse artımının erkene çekilme ihtimali var” dedi. Işık, ekonomik gidişat konusunda beklentileri değiştirecek bir gelişme yaşanmadıkça cumhurbaşkanlığı seçimlerinin piyasada kayda değer bir etki yaratmayacağını, mali disipline yönelik adımlar ile büyüme görünümünün izleneceğini söyledi.
Beste Naz Süllü: Borsa yıl sonunda 72 bine gerileyebilir
İntegral Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Beste Naz Süllü, global piyasalardaki pozitif gelişmelere rağmen Borsa İstanbul’un 80 bini aşmakta zorlanmasında, faiz hareketleri ve risk primlerinin etkili olabileceğini söyledi. Piyasada risk primlerinde artış eğilimine yönelik işaretler gördüklerini söyleyen Süllü, uzun vadeli faizlerde yükseliş başladığını ve verim eğrisinin dikleştiğini belirtirken, bu durumun borsadaki yükselişini sınırladığını bildirdi. Yıl sonunda BIST 100 endeksinin 72 bin seviyelerine gerilemesini beklediklerini aktaran Süllü, “FED’in normalleşme adımları ve söylemlerine başlayacak olması borsada bir çıkış dalgası yaratabilir. Gelişen ülkelerdeki potansiyeli değerlendirmek isteyenler olsa da endeks 72-73 bin seviyelerine oturabilir dedi.
Dr. Vedat Mizrahi: Hızlı indirim MB'nin elini zorlayacaktır
Türkiye’deki faiz indirimi enflasyondaki düşüşten hızlı olursa sermaye piyasalarından çıkış görülebileceğini bildiren Ünlü & Co Araştırma Direktörü Dr. Vedat Mizrahi, “Yıl sonu enflasyonun yüzde 8’lere gerilediği bir ortamda politika faizleri yüzde 7’lere kadar çekilebilir. TCMB'nin beklenenden hızlı ve erken bir faiz indirimine gitmesi elinin sıkışmasına neden olacaktır” dedi. Borsa endeksinde 12 aylık hedeflerinin 88 bin olduğunu belirten Mizrahi, “Mevcut konjontürde BIST-100 yıl sonunda bu seviyeyi yakalayabilir. Endeksin seyrinde şirket karları ve Türkiye’nin risk primi önemli. Şirket karlarının yeniden yükselişe geçtiğini görüyoruz. Risk algısı gelişmiş ülkelerdeki faizlere bağlı olarak artabilir ancak borsada ciddi bir düşüş için henüz görünür bir neden yok” diye konuştu.