Güncelleme Tarihi:
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından her yıl hazırlanan ve gelecekteki enerji trendlerine yönelik önemli ipuçları veren Dünya Enerji Görünümü (World Energy Outlook) raporunun 2013 yılı baskısı yayımlandı.
Raporun yanıt aradığı sorular oldukça hayati: Enerjinin kazananları kim, kaybedenleri kim olacak? Doğalgaz Asya’da mı, Amerika’da mı daha ucuz olacak? Ağır sanayi, ucuz enerjinin cazibesi ile hangi ülkeye doğru kayacak?
Hürriyet`ten Merve Erdil`in haberine göre; bu soruların yanıtları ise verilere dayalı tahminler olarak raporda yerini buluyor.
PETROL NEREYE ÇIKIYOR
2011’den bu yana brent petrolün ortalama 110 dolar/varil seviyelerinde seyrettiğine işaret edilen raporda, 2035 yılına kadar petrol fiyatlarının varil başına 128 dolara kadar çıkabileceği kaydediliyor.
Petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi ise kaya petrolü gibi yeni teknolojilere yarayacak.
DÖVİZ KURLARINDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Nedeni de fiyatlar yüksek seyrettiği zaman, bu teknolojilerle üretim yapmanın karlı hale gelmesi. Kaya petrolünde yatırımın verimli olması için en az 80 dolarlık petrol fiyatına ihtiyaç duyuluyor.
ENERJİNİN KALBİ ASYA-PASİFİK’E
Raporda ilginç bulduğum diğer bir başlık ise enerjinin haritasına yönelik. Zira geçmişten bu yana Türkiye’nin enerjide köprü ülke olmasıyla ilgili konuşulurken, “doğusundaki kaynaklar ve batısındaki tüketim” denklemine dikkat çekilir.
Fakat bu resim değişeceğe benziyor.
Raporda, enerjide talep artışının batı ülkelerinden, Çin, Hindistan, Ortadoğu gibi yükselmekte olan ekonomilere kayacağı belirtiliyor. Bir yandan ABD, kaya gazı ve petrolü sayesinde kendi kendine yeterli hale gelmeye yakınken, enerji ticaretinin de Atlantik Havzası’ndan Asya-Pasifik bölgesine yöneleceğine vurgu yapılıyor.
YETERİNCE PETROL VAR MI
Elektrik, doğalgaz gibi farklı yakıtlarla çalışan taşıtlara karşın, ulaştırma sektörü hala petrole bağımlı. Rapora göre, 2035 yılına kadar en çok petrolün tüketildiği iki sektör ulaştırma ve petrokimya olacak.
Sık sık gündeme gelen petrolün varlığı konusu da raporda yanıt buluyor.
1,600 petrol sahası incelenerek varılan sonuç: Konvansiyonel petrol üretimi yapılan bir sahada, üretim pik yaptıktan sonra her yıl ortalama yüzde 6 düşüyor.
Bu tespitin sahadan sahaya değişim gösterdiği vurgulanan raporda, “Öyle görünüyor ki mevcut sahalarda gerçekleşen konvansiyonel ham petrol üretimi 2035 yılına kadar günlük 40 milyon varil düşüş gösterecek” deniliyor. Ancak yapılan yatırımlarla petrol üretiminin ömrünü uzatmak da mümkün.
Diğer taraftan yeni teknolojilerin ortaya çıkması, petrole farklı şekillerle ulaşılmasına imkân veriyor. Örneğin çok derin denizlerden petrol elde etmek ya da kaya petrolü gibi… Bu da petrol üretim tahminlerini yukarı doğru itiyor.
Yine de raporda, dünyanın yeni bir petrol bolluğu dönemine girmeyeceğine vurgu yapılıyor.
ABD’nin kaya petrolü sayesinde petrol üretimindeki yeni koltuğuna karşın, Ortadoğu’nun uzun vadeli petrol üretiminde tahtı kimseye kaptırmayacağı da tahminler arasında.