Oluşturulma Tarihi: Haziran 07, 2005 09:173dk okuma
İran`ın, yapımı uluslararası gerginliğe neden olan nükleer santralı için bazı `hassas` malzemelerin Rusya`dan gönderildiği, Türkiye üzerinden İran`a ulaştırıldığı belirlendi

İran`ın Buşer kentinde inşa edilen nükleer santral için Rusya`dan gönderilen bazı parçaların, Karadeniz yoluyla Samsun`a, Samsun`dan da TIR`larla Gürbulak üzerinden İran`a geçirildiği belirlendi. Gönderilen bazı `hassas` malzemeyi saptayan Gümrük Müsteşarlığı, durumu `dikkat çekici` bularak, devletin ilgili birimlerinin konuyla ilgili güvenlik toplantısı yapması önerisinde bulundu.
Jandarma Genel Komutanlığı`nın verdiği bilgiyle inceleme yapan Gümrük müfettişleri, santralı inşa eden Atomstroyexport adlı kuruluştan İran`a gönderilen üç TIR yükün kayıt ve görüntülerini inceledi. Santralın en önemli parçalarından `sistemin merkezi` olduğu sonucuna varılan yüklerin geçişine, `çift kullanımlı` oldukları ve transit taşımaya engel bir mevzuat bulunmadığı için izin verildiği belirlendi.
Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen`in, `nükleer kaçakçılık var` açıklaması ile gündeme getirilen konunun, Başbakan Erdoğan`ın, ABD görüşmelerinde de gündeme getirilmesi bekleniyor.
Üç TIR üzerinde durulduEdinilen bilgilere göre bu konudaki ilk bulguyu Jandarma Genel Komutanlığı elde etti ve 18 Ekim 2004`te Gümrük Müsteşarlığı`na yazı göndererek iddiaları bildirdi. Bunun üzerine Gümrük müfettişleri, 2003 yılı başından itibaren İran`a yapılan tüm taşımaları incelemeye aldı. Kasım 2004`e kadar Samsun`dan İran`a 63 transit taşıma yapıldığı tespit edildi.
Müfettişler, özellikle üç TIR üzerinde durdu. 27 PF 674 plakalı TIR`ın karnesinde göndericinin, İran`ın nükleer santralını inşa eden ve bunu kendi internet sitesinden de duyuran Moskova adresli Atomstroyexport, alıcının ise Tahran merkezli BANK MARKAZI JOUMHOURI ISLAMI, teslim yerinin ise Bushehr Nuclear Power Plant-1(Job Site) olduğu görüldü. Yükün 15 ton 102 kilogram, `üç kutu boru ve ekipmanları` olarak beyan edildiği saptandı.
Yükü, 4 kutu boru ve ekipmanları olarak beyan edilen 27 RD 987 plakalı ikinci TIR`ın karnesinde de gönderici, alıcı ve teslim adreslerinin aynı olduğu belirlendi. Göndericisi Rusya, alıcısı Ürdün adresli, teslim yeri yine İran olan 31 FE 968 plakalı üçüncü TIR`daki yükün ise nükleer santrallarda kullanılan ısıtma kazanı baskı kalıbı olduğu saptandı.
`Sistemin merkezi`Müfettişler, şoförlerin ifadelerine de başvurdu. 27 PF 674 plakalı aracın şoförü Ramazan Demir, eşyaları İran - Buşer`e götürdüğünü, yükün de 6 metre uzunluğunda şase olduğunu söyledi. 27 RD 987 plakalı TIR şoförü Halaf Demir de eşyayı Buşer`e götürdüğünü söyledi.
Demir, böyle bir yükü İran`a daha önce de götürdüğünü anlattı. 31 FE 968 plakalı aracın şoförü Sabahattin Kurt da İran`a radyatör kalıbı taşıdığını ve bu tür eşyayı daha önce de Ürdün`e ulaştırdığını belirtti.
TIR`ların CD görüntülerini inceleyen Müfettişler şu sonuca vardılar:
Eşyaların değişik şekil ve uzunlukta, metalden yapılmış profil ve aksamları olduğu, bunların birbirine montaj edilmek üzere üretilmiş olabileceği, ayrıca ilk TIR`da bulunan eşyanın oval olduğu ve `sistemin merkezi`ne benzediği görülmektedir.
Mevzuat engeli yokMüfettişlerin raporunda, `çift kullanımlı` nükleer malzemenin transitini yasaklayan herhangi bir hüküm bulunmadığından, Türk Atom Enerjisi Kurumu`ndan izin alınmadığını; bu tür eşyanın ihracatının Rusya`nın sorumluluğunda olduğu için, Türkiye`nin transit ülkesi olarak Rusya`da ihracat kontrolü yapılıp yapılmadığını denetleme yetkisinin de bulunmadığı vurgulandı. Söz konusu üç TIR`ın da bu nedenle çıkışlarına izin verildiği belirtildi.
Geniş katılımlı toplantı istedilerMüfettişler, raporun yazımının tamamlandığı gün (8 Kasım 2004) yine Atomstroyexport`tan İran Atom Enerjisi Ajansı`na gönderilen ve `pipeline` isimli eşya taşıyan üç TIR`ın daha Samsun Gümrük Müdürlüğü`ne başvurduğu ifadelerine yer verdiler. Yasadışı olmadığı sürece, transit eşyanın taşınmasına engel olunamayacağını belirten müfettişler, raporlarında şu görüşleri dile getirdiler:
İran`a yapılan transitlerde herhangi bir hatalı ve usulsüz işlem bulunmadığı değerlendirilmesine ulaşılmaktadır. Ancak İran`ın nükleer programı konusunda uluslararası kamuoyunda yaygın ve yükselen bir kaygı ortamı mevcuttur. Bu nedenle Rusya`dan İran`a yapılan sevkiyatlar hususunda Uluslararası Atom Enerji Ajansı`nın bilgilendirilmesinde fayda görülmektedir. Aynı şekilde söz konusu hususun Dışişleri Bakanlığı, TAEK, MİT, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Milli Savunma Bakanlığı katılımıyla yapılacak bir toplantıda değerlendirilmesinde yarar bulunmaktadır.