Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2001 09:053dk okuma
İngiltere`de finans ve iş çevrelerine Türkiye`deki sermaye piyasaları ve yatırım olanaklarını anlatan Kemal Derviş, moratoryum iddiaları için `Ciddiye almaya gerek yok` dedi.
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, krizin ilk günlerinin ardından dün tekrar basında yer alan moratoryum iddialarını `ciddiyetsiz` bulduğunu bildirdi.
Derviş Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türk-İngiliz İş Konseyi`nin ortaklaşa düzenledikleri `Türkiye`de Sermaye Piyasaları ve Yatırım Olanakları` konulu konferansa katılmak üzere gittiği Londra`da temaslarına başladı. Bakan Derviş, dün sabah ilk olarak kaldığı otelde bir İsviçre bankası olan CSFB`nin temsilcisi David Mulford`u kabul etti. Yaklaşık bir saat süren kahvaltılı toplantının ardından toplantının yapılacağı Queen Elizabeth Konferans Merkezi`ne gelen Bakan Derviş, burada CNBC televizyonunun Avrupa muhabiriyle bir görüşme gerçekleştirdi.
`Borçlar ödenecek`
Türk ekonomisinin durumu ve son siyasi gelişmeleri değerlendiren Bakan Derviş, bu görüşmeden ayrılırken, gazetecilerin bir günlük gazetede yer alan `Türkiye`nin dış borçlar konusunda moratoryuma gideceği` yolundaki iddiası konusundaki değerlendirmesinin sorulması üzerine, `Ciddiye almaya gerek yok` dedi.
Bakan Derviş, `2002 mali yılı bütçe tasarısı hazırlanırken ABD`ye yönelik terör saldırılarının ardından çıkabilecek bir savaş ihtimalinin de göz önünde tutulup tutulmadığının` sorulması üzerine de, `Her türlü şey dikkate alınacak tabii` dedi.
Bakan Derviş, daha sonra Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Standard And Poors`un Londra`daki merkezinde yapılacak bir görüşmeye katılmak üzere konferans merkezinden ayrıldı.
Sermaye piyasaları konferansı
Bu arada çalışmalarına başlayan `Türkiye`de Sermaye Piyasaları ve Yatırım` konferansında da, Türkiye ile ilgili geniş değerlendirme ve analizler ortaya konuluyor. Toplantının açılış konuşmasını yapan Türk-İngiliz İş Konseyi Eş Başkanı Hasan Çolakoğlu, Türkiye`de mali piyasalarda gözle görülür değişmelerin yaşandığı son bir yılı kısaca değerlendirdi.
Türkiye`nin mali yapısında önemli reformlar yapıldığını hatırlatan Çolakoğlu, söz konusu reformların yeni fırsatlara kapı açtığını ve yeni bir döneme girildiğine işaret ederken, yatırımcılardan bu olumlu dönemi iyi değerlendirmelerini istedi.
Rayına oturacak
Konseyin İngiliz Eş Başkanı William Alexander da yaptığı konuşmada, Türkiye`de ekonominin rayına oturtulması açısından olumlu bir dönem yaşandığına dikkat çekerken, bu değişimin büyük bir süratle gerçekleştiğini ve yatırımcıların bu olumlu değişimden cesaret almaları gerektiğini kaydetti.
Türk-Amerikan İş Konseyi Başkanı Akın Öngör ise yine ekonomik yapıdaki reformları işaret ederken, bütün bunların kolay olmadığını ancak sürecin sağlıklı bir biçimde işlediğini ifade etti.
Yabancılar önemli
Türkiye`nin yıllık enflasyonunun 2002 yılı itibariyle yüzde 40 seviyesine indirilmesini öngörüldüğünü belirten Öngör, politik sistemde de olumlu değişimlerin yaşandığını kaydetti. Öngör, Türkiye`nin bu olumluya gidiş döneminde yabancı yatırımcıların desteğinin önemli olduğunu belirterek, daha çok sayıdaki yatırımcıyı Türkiye`de görmek istediklerini bildirdi.
--------------------------------------------------------------------------------
`Türkiye`nin sorunu dışta değil, içte`
ABD Kongresi`nde, IMF`nin etkinliğini araştırmak için kurulan ve bu konuda eleştiriler getiren Allan H.Meltzer başkanlığındaki komisyonun üyesi Prof. Charles Calomiris, IMF yardımlarının Türkiye`deki etkisini değerlendirdi. Prof. Charles Calomiris, IMF Survey dergisinde yayınlanan makalesinde, Türkiye`nin,
döviz rezervi pozisyonunun, dış yükümlülüklerini karşılayabilecek kapasitede olduğunu söyledi.
Siyaset-ekonomi
Türkiye`nin, sorununun, dış sürdürülebilirliğinde değil, içteki reformların yapılamaması nedeniyle iç yapının sürdürülebilirliğinde olduğunu kaydeden Prof. Calomiris, Türkiye`nin, kredibil bir parasal ve mali politika uygulayarak, etkin bir devlet yönetimini sağlaması gerektiğini ifade etti.
Prof. Calomiris, siyasetçilerin ekonomik hayattan uzak tutulması konusunun da Türkiye`nin bir başka sorunu olduğunu vurguladı. Calomiris, IMF kredilerinin, Türkiye`nin iç reformlarını gerçekleştirmede etkili olup olmayacağı konusunun da sorgulanması gerektiğini bildirdi.