Güncelleme Tarihi:

Merkez Bankası, mevcut konjonktürde hem kamu hem de özel
kesim için aşırı borçlanma yoluna gitmemenin, tüm borçlanmalarda uzun vadeyi tercih etmenin, olabildiğince Türk Lirası cinsinden borçlanmayı yeğlemenin ve riskleri doğru yönetmenin ekonominin dış şoklara karşı dayanıklılığını önemli ölçüde pekiştireceğini bildirdi.
Merkez Bankası, yılda iki kez yayımladığı “Finansal İstikrar Raporu’nun” ikinci sayısını yayımlandı. Rapora göre, Banka, makro-finansal riskleri azaltıcı politika araçları olarak özellikle zorunlu karşılıklar ve likidite yönetimi gibi faiz dışı araçları önümüzdeki dönemde de aktif biçimde kullanmaya devam edecek.
Sermaye olumlu etkiliyor
Rapora göre, gelişmekte olan ülkelerin yatırım araçlarına talep artarken, bu ülkelere sermaye akımları hızlandı. Türkiye’de de yüksek büyüme oranı, kamu maliyesindeki disiplin, sağlam finansal sistem ve göreceli yüksek faiz oranları nedeniyle ağırlıklı olarak bankaların yurtdışı yükümlülükleri ve portföy yatırımlarından oluşan sermaye girişi yaşanıyor.
Sermaye girişleri finansal piyasaları olumlu etkiliyor ve varlık fiyatlarındaki yükselişi destekliyor, bu da Türk Lirasının değerlenmesine sebep oluyor. Rapora göre, ekonomide görülen hızlı toparlanma, belirsizliklerin azalması, faiz oranlarında yaşanan düşüş ve kredi kullandırma koşullarında görülen iyileşme sonucunda reel sektörün borçluluğu artmakla birlikte yurt dışı kaynaklı borçların payı azalıyor.
Merkez’in İstanbul’a taşınması ertelendi
İktidar, TBMM Plan- Bütçe Komisyonu’nda daha görüşülmeden 200 maddeye yaklaşan torba paketi bölmeye karar verdi. Merkez Bankası’nın İstanbul’a tanışmasını içeren hükümler ile CHP’nin tepki gösterdiği özelleştirme maddesi ve kamudaki uzmanların özlük haklarıyla ilgili düzenlemeler torbadan çıkarılacak. Buna karşılık vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılması başta olmak üzere diğer düzenlemeler yasalaşacak. Hükümet son kararıyla Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınması projesini seçim sonrasına erteliyor.