Güncelleme Tarihi:
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, yatırımcıların Türkiye’ye bakış açısına ilişkin, “Türkiye’nin güçlü bir hikayesi var. Hikayelerin, reformların hayata geçmesi ile Türkiye’ye çok ciddi bir güven ve kaynak akışı olabilir. Bunun bir tek basit ön koşulu var, verdiğimiz reform sözlerini şimdi hızlı bir şekilde yerine getirmek. (Yatırımcılar) Uygulamayı bekliyorlar, bir görelim” dedi.
15 MİLYAR TL ÇIKTI
Şimşek, Kanal 7 televizyonunda “Başkent Kulisi” programına katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Şimşek, Türkiye’nin 2013 yılının ortasından itibaren iç ve dış belirsizlikler ile karşı karşıya kaldığının, iç belirsizliklerin başında seçim ve gezi olaylarını geldiğinin altını çizerek, bunlardan dolayı birçok yatırımcının kararlarını ötelediğini, geçen yıl Türkiye’den yaklaşık 15 milyar dolarlık çıkış yaşandığını bildirdi. Reel sektörde ise küresel doğrudan yatırımların güçlü kalmaya devam ettiğini, 2007 yıllarındaki rakamlara ulaşılamadığını ancak geçen yıl 13-14 milyar dolarlık bir doğrudan yatırımın gerçekleştiğini belirten Şimşek, ekonomik potansiyel düşünüldüğünde bunların küçük rakamlar olduğunu, Türkiye’nin normalde rahat bir şekilde 40-50 milyar doları çekmesi gerektiğini dile getirdi.
PİYASALARDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
UZUN UZUN TARTIŞTIK
Türkiye’nin hikayesinin çerçevesinin çok iyi olduğunu belirten Şimşek şöyle konuştu: “Hikaye oldukça cazip. Yol haritası belirlenmiş çok net. Milletimiz bu reformları yapacak kapasiteyi, çoğunluğu vermiş. Geriye sadece ve sadece bizim bu reformları yapmamız kalıyor. Yatırımcıların sorusu ‘Bunları yapabilecek misiniz bir görelim’ şeklindeydi. Bu çok önemli. Kredibiliteyi ve güveni söylemle kazanamayız, iş yaparak kazanırız. 4 Kasım sabahında yazdığımız raporda ‘nasıl bir çerçeve çizelim’ diye uzun uzun tartışmalar yaşandı. Hikayelerin, reformların hayata geçmesi ile birlikte Türkiye’ye çok ciddi bir güven ve kaynak akışı olabilir. Türkiye bu anlamda küresel gelişmekte olan ülkelerin çok zor bir konjonktür ile karşı karşıya olduğu bir dönemde hikayesi ile onlardan ayrışabilir ve yüksek gelir grubu ülkeler arasına gelebilir. Bunun bir tek basit ön koşulu var, verdiğimiz reform sözlerini şimdi hızlı bir şekilde yerine getirmek. Yatırımcılar uygulamayı bekliyorlar, ‘bir görelim’ diyorlar.”
NİTELİK KONUSUNDA GERİDEYİZ
Ekonomi alanındaki en önemli sorun alanının sorulması üzerine de Şimşek, “Türkiye’nin temel meselelerini biz çözdük ama nitelik konusunda gerideyiz” diyerek, eğitim alanından örnekler verdi. Şimşek, yarım milyondan fazla öğretmen almalarına, üniversite sayısını ikiye katlamalarına rağmen eğitim kalitesinde arzuladıkları yerde olmadıklarını, eğitimde kalite için reform yapılması gerektiğini söyledi. Şimşek, üretimde de düşük ve orta teknolojili ürünlerin üretildiğine, yüksek teknolojili ürünlere geçişin Ar-Ge ile başarılacağına ve Meclis’e gönderilen ilk paketin Ar-Ge paketi olduğuna dikkati çekti.
ESNEK ÇALIŞMA SUNULMALI
Şimşek, Hollanda’daki sistemi örnek göstererek, yarı zamanlı veya esnek çalışma olanaklarının vatandaşa sunulması gerektiğinin altını çizdi. Kadınların çocuk evdeyken bazen tam zamanlı çalışmak istemediklerini ifade eden Şimşek, bunun için engellerin kaldırılması gerektiğini bildirdi. Şimşek, bugün Türkiye’de çalışma çağındaki nüfusun yüzde 46-47’sinin çalıştığını vurgulayarak, Türkiye’de imalat sanayindeki işçinin ortalama fazla mesai verilerek günde 49 saat çalıştığını, OECD ülkelerinde bunun 38 saat civarında olduğunu, Türkiye’de sanayide 38 saat çalışılsa işsizliğin çok kolay bir şekilde yüzde 5’in altına düşebileceğini, bunların hepsinin reform gerektirdiğini söyledi.
DAVUTOĞLU’NDAN ETKİLENDİLER
Şimşek, Türkiye’nin kredibilite açığının yüksek olmadığını ancak algıda biraz bozulmalar olduğunu belirterek, yatırımcıların hem Türkiye’nin hikayesinden hem de Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun performansından son derece etkilendiklerini söyledi. Yatırımcıların hikayeye inanmak ve yatırım yapmak istediklerinin altını çizen Şimşek, şimdi Avrupa ile yakınlaşmanın sözün ötesine geçtiğini, fasılların açıldığını söyledi.