Oluşturulma Tarihi: Mart 06, 2002 12:31
Mazot ticaretinin ulaştığı boyuttan dolayı önemli vergi kayıplarına yol açtığı gerekçesiyle bir dönem çok tartışılan sınır ticareti cazibesini kaybetti.
Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM), 2002 yılına ilişkin sınır ticareti uygulama esaslarını belirleyerek ilgili sınır valiliklerine bildirdi. Mart ayı başından geçerli olacak bu yılki uygulama ile mazot, araç üzerinde fiber depolarda getirilenler hariç, sınır ticareti kapsamından çıkarıldı.
Bu yıl sadece Şırnak ve Iğdır`dan (Dilucu), araç üzerinde mazot ithalatına izin verilecek. Bu kapsamda, araç üzerinde, Şırnak`tanayda 75 bin ton, Dilucu`ndan da 15 bin ton mazot ithalatına izin veriliyor. Araç üzerinde mazot ithalatında, KDV dışında, ithalatta alınan diğer vergi ve fonlar alınmıyor. Bu mazotun sınır illeri dışındaki illere götürülmesi konusunda da bir kısıtlama bulunmuyor. İran, Irak, Bulgaristan gibi ülkelerle Türkiye`deki mazot fiyatları arasındaki fark nedeniyle, 1998`de mazot ithalatı yaklaşık 2milyon tona kadar ulaşmıştı.
Bu ticaretin yol açtığı vergi kayıplarının önlenmesi amacıyla alınan tedbirler sonucunda, mazot ithalatı, geçen yıl 560 bin tona kadar düşmüştü. Ancak,
döviz kurlarındaki artış ve söz konusu ülkelerdeki fiyat artışı nedeniyle, araç üstü depo dışındaki mazot ticaretinin cazibesini kaybettiği, geçen yıl tahsis edilen kotaların büyük bölümünün kullanılmadığı, bu yıl da illerden ithalat talebi gelmediği öğrenildi. Mazot ticareti konusu, vergi kayıpları nedeniyle Milli GüvenlikKurulu`nda da gündeme ele alınmış ve 2001 yılında mazot ticaretinin kaldırılmasına karar verilmişti. Bu amaçla, mutad depo uygulamasında, Şırnak`ta aylık 75 bin ton, Dilucu`nda 15 bin ton olan mazot ithalatı için tanınan kota, 2000 yılında 50 bin ve 10 bin tona indirilmişti. Ancak, Doğu ve Güneydoğu`da yaşanan sorunlar nedeniyle, ekonominin canlandırılması amacıyla, Başbakan Ecevit`in Diyarbakır ziyaretinin ardından, bu kotalar geçen yıl tekrar 75 bin ve 15 bin tona çıkarıldı. Vergi kayıplarının önlenmesi için, sınır ticaretinde mücavir il uygulamasına 2000 yılında son verilmişti. Bu yıl da sadece sınırda bulunan 8 ilden sınır ticareti yapılacak. Ermenistan ile ilişkilerdeki sorun nedeniyle, Kars`tan sınır ticareti yapılamayacak. Edirne de sınır ticaretine tamamen kapatılmıştı.
-TARIM ÜRÜNLERİ İTHALATI YASAK
Tarım ve Köşişleri Bakanlığı`nın girişimleri ile yerli üreticinin korunması amacıyla, baharatlar ve Türkiye`de yetişmeyen ürünler dışındaki tarım ürünlerine, sınır ticareti kapsamında 2000 yılında getirilen ithalat yasağı, bu yıl da sürecek. Sınır ticareti kapsamında, sadece, genellikle Türkiye`de üretilmeyen, karabiber, hurma, kakule, zencefil, kişniş, kimyon, kebere, kına, mahlep, sahlep, sumak gibi baharat türü tarım ürünlerinin ithalatına izin verilecek. Bu kapsamda ithal edilebilecek sanayi ürünleri ise ham alimünyum, külçe alüminyum, külçe bakır, bakırsüs eşyası, bıçak, tahta çerçeve, hortum, duvar saati, plastik oyuncak, baston, tuvalet taşı, termos, hurda bronz, kaya tuzu, ham veya kaba yontulmuş mermer, naylon terlik, semaver, vantilatör, klima,su tesisatı, fırça, çatı sacı gibi ürünlerle sınırlandırıldı. Sınır ticareti kapsamında, mazot dahil 51 çeşit ürün ithal edilebilecek. Bu kapsamda ithal edilen ürünlerde gümrük vergisi yüzde 40 indirimli alınıyor. Gümrük vergisi avantajı nedeniyle, büyük şehirlerdeki bazı işadamlarının sınır ticareti yapılan illerdeki kişiler adına belge alarak, istedikleri malları indirimli tarifeden ithal edip sattıkları biliniyordu. Sınır ticareti kapsamında 1998`de 277.5 milyon dolarlık ithalat, 16.4 milyon dolarlık ihracat, 1999`da 120 milyon
dolar ithalat, 17 milyon dolar ihracat, 2000 yılında 140 milyon dolar ithalat, 11 milyondolar ihracat, 2001`de 135 milyon dolar ithalat, 8 milyon dolar ihracat yapıldı.
-DTM`NİN AÇIK PAZAR ÖNERİSİ KABUL EDİLMEDİ
Diğer taraftan sınır ticaretinde ithalat ihracat dengesinin sağlanabilmesi amacıyla, sınır illerinde kurulacak açık pazarlardabu ticaretin yürütülmesi şeklindeki DTM önerisine Tarım ve Köyişleri Bakanlığı sıcak bakmadı. DTM yetkilileri, açı pazar kurulması halinde, sınır illeri ile komşu ülkelerdeki insanların daha sıkı ticari bağlar kurabileceğini, böylece her iki ülke insanlarının daha gerçekçi ihtiyaçlarını, daha uygun fiyatlardan karşılayabileceğini öne sürüyorlar.