Güncelleme Tarihi:
Doların 1.97 TL ile zirveye çıkmasının faturası ağır olacak. Kurda, ikinci çeyrekte yaşanan yükseliş bilançolara 17 milyar lira zarar olarak yansıyacak.
Tarım dışı istihdam verisinin ABD ’de Merkez Bankası ’nın (FED) tahvil alımlarını azaltmaya gideceği beklentisini güçlendirmesi başta gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere borsaları sarsarken, yatırımcıları dolara yöneltti. ABD tahvillerinin faizi iki yılın zirvesine çıkarken, dolar iç piyasada da 1.97 TL’yi geçerek tarihi zirveye ulaştı. Dolardaki yükseliş döviz açık pozisyonu taşıyan şirketlerin haziran sonu bilançolarında rekor zararlara yol açıp, devletin de vergi kaybına uğramasına neden olacak.
Merkez Bankası tarafından açıklanan verilere göre, uzun vadeli döviz borcu Nisan 2013 itibariyle 143.3 milyar dolara ulaşan özel sektörün kur farkı zararı 17 milyar lira olacak. Mart 2013’te 1.81 TL olan dolar, haziran sonunda 1.93 TL’ye ulaştı. Şirketlerin altı aylık bilançosu haziran sonundaki kura göre şekillenecek. İkinci çeyrekte dolarda % 6,5 civarında artış yaşandı.
DÖVİZ KURLARINDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
882 milyon TL vergi kaybı
Euro /dolar paritesindeki değişime paralel olarak euronun da iç piyasada 2.32 TL’den 2.51 TL’ye çıktığına işaret eden ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut, kurdaki artıştan dolayı devletin vergi kaybının büyük olduğunun altını çizdi.
Borsa İstanbul ’da işlem gören şirketlerin Mart 2013 itibariyle TL karşılığı net döviz açığının 67.9 milyar lira olduğunu ifade eden Karabulut, “Sadece BİST’te işlem gören firmalardan devletin vergi kaybının 882 milyon TL olabileceğini tahmin etmekteyiz” dedi. Dolarda ikinci çeyrekte yaşanan artış, BIST’te işlem gören şirketlerin gelir tablosuna 4.4 milyar lira kur farkı zararı olarak yansıyacak.
Özel sektörün 143 milyar doları aşan uzun vadeli döviz borcundan kaynaklanan kur farkı zararının 17 milyar lira olduğuna işaret eden Karabulut, “Ağustos ayında verilecek geçici vergilerde devletin kur farklarından kaynaklanan vergi kaybı ise 3.4 milyar TL civarında. Yurtdışından borçlanmamış firmalar dahil edildiğinde ise devletin vergi kaybı çok daha fazla olabilecek” değerlendirmesinde bulundu.