Krueger : ``Kamu borçları hala yüksek``
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 04, 2005 13:56
IMF Birinci Başkan Yardımcısı Krueger, şu anda Türkiye ekonomisinde büyük bir risk görmediğini, ancak kamu borçlarının hala yüksek olduğunu söyledi
Uluslararası Para Fonu (IMF) Birinci Başkan Yardımcısı Anne Krueger, şu anda Türkiye ekonomisinde büyük bir risk görmediğini, ancak kamu borçlarının hala yüksek olduğunu söyledi.
Krueger, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen “Türk ve Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler” konulu seminerde konuşmasının ardından soruları yanıtladı.
“IMF`nin Türkiye ekonomisinde gördüğü en büyük risk nedir” sorusu üzerine Krueger, Türkiye makro ekonomisinde 2-3 yıl önce ekonomik program uygulanmaya başladığında en büyük riskin, mali sektördeki dengesizlik ve çok yüksek enflasyon olduğunu hatırlattı.
Programın bu şartlarda başladığını ve bir süre sonra makro ekonomik istikrarın sağlandığını, beklentilerin değiştiğini anlatan Krueger, şöyle devam etti: “Ben şu anda büyük bir risk görmüyorum. Mevcut durumun devam edeceğini tahmin ediyorum. Her gün, her hafta ve her ay, durum daha da istikrara kavuşuyor. Ama kamu borçları hala yüksek. Borç-Gayri Safi İç Hasıla oranı, benim istediğimden daha yüksek. Elbette risk çok yüksek değil ama risk var. Ne kadar istikrarlı olursa olsun, bir ülke mutlaka dünya ekonomisindeki olumsuz gelişmelerden etkilenecektir. Özellikle faiz oranları yükselecekse, bu gibi gelişmeler Türkiye ekonomisini olduğunu kadar başka ekonomileri de etkileyecektir.”
-“AB ÜYELİĞİ YOLUNDA BİR TAKIM SORUNLAR OLACAKTIR”-
Anne Krueger, Türkiye`nin AB`ye üyelik süreciyle ilgili soru üzerine, üyelik yolunda yapılması gerekenlerin çoğunun yapılacağını, bunların zaten Türkiye`nin ihtiyacı olan şeyler olduğunu vurguladı. Krueger, “(Bunları yapmazsak AB`ye giremeyiz) demek çok yanlış. Çünkü siz bunları kendiniz için yapmalısınız. Tahmin ediyorum. AB üyeliği yolunda birtakım sorunlar olacaktır” dedi.
Türkiye`de bu yılki yüzde 5`lik büyüme beklentisine ilişkin soru üzerine de Krueger, “Bu yıl Türkiye ekonomisi için yüzde 5 büyümeyi makul bir beklenti olarak görüyorum. Hatta yüzde 5`in üzerinde olabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Türkiye ve dünya ekonomisi için olumlu gelişmeler olacağını düşündüğünü dile getiren Krueger, “Ben bir optimistim, olumlu düşünüyorum” dedi.
-“ÇİN`DE TASARRUF ASTRONOMİK DÜZEYDE”-
Asya ekonomisine ilişkin soruya karşılık Krueger, tüm dünyada küresel dengesizlikler olduğunu ve dünya ekonomisinde ciddi sorunlar bulunduğunu söyledi.
ABD`de çok ciddi dış açık olduğuna işaret eden Krueger, “Amerikan ekonomisi son yıllarda çok hızla büyüyor. ABD, tüm dünyada büyümenin motoru haline geldi, ekonomik durgunluğu aşmada Amerikan ekonomisi liderlik yaptı” şeklinde konuştu.
Önceden büyümenin odağı olan 4 bölgeden sadece Amerika`nın büyüdüğünü, diğerlerinin o şekilde hızlı büyüyemediğini, Avrupa`da ve Japonya`da büyümenin yavaşladığını söyledi.
Krueger, gelişen piyasalardan Çin`e işaret ederek, buradaki tasarrufun astronomik düzeyde olduğunu kaydetti. Krueger, şöyle konuştu:
“Nasıl oluyor da Çin`de tüketim olmuyor bilemiyoruz. Burada da birtakım ayarlamalar yapılmalı, tüketim oranları yükselmeli. Ekonomi içinde tabii ki esneklik gerekir. Döviz kurlarındaki esneklik, bütün dünyadaki küresel dengesizliği olumlu etkileyecektir.”
Anne Krueger, büyümenin sadece eğitilmiş çalışan insanlarla sağlanamayacağını, toplumun bütün kesimlerinin desteğinin şart olduğunu ifade ederken, “örneğin dünyanın hızla gelişen ülkelerinden Hindistan`da büyük bir katılım var. Çin`de ise büyük bir gerilim var. Bu ilerde patlayabilir” dedi.
Krueger, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen “Türk ve Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler” konulu seminerde konuşmasının ardından soruları yanıtladı.
“IMF`nin Türkiye ekonomisinde gördüğü en büyük risk nedir” sorusu üzerine Krueger, Türkiye makro ekonomisinde 2-3 yıl önce ekonomik program uygulanmaya başladığında en büyük riskin, mali sektördeki dengesizlik ve çok yüksek enflasyon olduğunu hatırlattı.
Programın bu şartlarda başladığını ve bir süre sonra makro ekonomik istikrarın sağlandığını, beklentilerin değiştiğini anlatan Krueger, şöyle devam etti: “Ben şu anda büyük bir risk görmüyorum. Mevcut durumun devam edeceğini tahmin ediyorum. Her gün, her hafta ve her ay, durum daha da istikrara kavuşuyor. Ama kamu borçları hala yüksek. Borç-Gayri Safi İç Hasıla oranı, benim istediğimden daha yüksek. Elbette risk çok yüksek değil ama risk var. Ne kadar istikrarlı olursa olsun, bir ülke mutlaka dünya ekonomisindeki olumsuz gelişmelerden etkilenecektir. Özellikle faiz oranları yükselecekse, bu gibi gelişmeler Türkiye ekonomisini olduğunu kadar başka ekonomileri de etkileyecektir.”
-“AB ÜYELİĞİ YOLUNDA BİR TAKIM SORUNLAR OLACAKTIR”-
Anne Krueger, Türkiye`nin AB`ye üyelik süreciyle ilgili soru üzerine, üyelik yolunda yapılması gerekenlerin çoğunun yapılacağını, bunların zaten Türkiye`nin ihtiyacı olan şeyler olduğunu vurguladı. Krueger, “(Bunları yapmazsak AB`ye giremeyiz) demek çok yanlış. Çünkü siz bunları kendiniz için yapmalısınız. Tahmin ediyorum. AB üyeliği yolunda birtakım sorunlar olacaktır” dedi.
Türkiye`de bu yılki yüzde 5`lik büyüme beklentisine ilişkin soru üzerine de Krueger, “Bu yıl Türkiye ekonomisi için yüzde 5 büyümeyi makul bir beklenti olarak görüyorum. Hatta yüzde 5`in üzerinde olabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Türkiye ve dünya ekonomisi için olumlu gelişmeler olacağını düşündüğünü dile getiren Krueger, “Ben bir optimistim, olumlu düşünüyorum” dedi.
-“ÇİN`DE TASARRUF ASTRONOMİK DÜZEYDE”-
Asya ekonomisine ilişkin soruya karşılık Krueger, tüm dünyada küresel dengesizlikler olduğunu ve dünya ekonomisinde ciddi sorunlar bulunduğunu söyledi.
ABD`de çok ciddi dış açık olduğuna işaret eden Krueger, “Amerikan ekonomisi son yıllarda çok hızla büyüyor. ABD, tüm dünyada büyümenin motoru haline geldi, ekonomik durgunluğu aşmada Amerikan ekonomisi liderlik yaptı” şeklinde konuştu.
Önceden büyümenin odağı olan 4 bölgeden sadece Amerika`nın büyüdüğünü, diğerlerinin o şekilde hızlı büyüyemediğini, Avrupa`da ve Japonya`da büyümenin yavaşladığını söyledi.
Krueger, gelişen piyasalardan Çin`e işaret ederek, buradaki tasarrufun astronomik düzeyde olduğunu kaydetti. Krueger, şöyle konuştu:
“Nasıl oluyor da Çin`de tüketim olmuyor bilemiyoruz. Burada da birtakım ayarlamalar yapılmalı, tüketim oranları yükselmeli. Ekonomi içinde tabii ki esneklik gerekir. Döviz kurlarındaki esneklik, bütün dünyadaki küresel dengesizliği olumlu etkileyecektir.”
Anne Krueger, büyümenin sadece eğitilmiş çalışan insanlarla sağlanamayacağını, toplumun bütün kesimlerinin desteğinin şart olduğunu ifade ederken, “örneğin dünyanın hızla gelişen ülkelerinden Hindistan`da büyük bir katılım var. Çin`de ise büyük bir gerilim var. Bu ilerde patlayabilir” dedi.