Koza, altın madenlerinden 180 milyon dolar çıkaracak
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2005 09:474dk okuma
Bergama`daki Ovacık Altın Madeni’ni 44.5 milyon dolara satın alan Koza Altın, 2 yıl içinde 180 milyon dolarlık ciroya ulaşmayı hedefliyor. Şirket, Danıştay kararıyla Ağustos’tan beri faaliyeti durdurulan madende yeniden üretime başlayabilmek için gün sayıyor.
İZMİR’in Bergama ilçesi Ovacık köyü yakınlarında faaliyet gösteren altın madenini kısa bir süre önce satın alan Koza Altın Şirketi, burada 2 yıl içinde 350 bin onsluk altın üretmeyi planlıyor. Arama faaliyetleri için 2 yılda 40 milyon doları bulan yatırım yapacak olan şirket, bölgede bulunan 40 tonluk rezerv için 10 yıllık bir üretim planı oluşturdu. Koza Altın Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, ‘Hedefimiz ilk 2 yıl içinde, Ovacık’ta 350 bin, Gümüşhane’de de 100 bin ons olmak üzere 450 bin onsluk üretim yapmak. Bu yaklaşık olarak 180 milyon dolar ciro demek. Ayrıca 2 yıl sonunda 2 milyon ons ilave rezerv tespit edip aktiflerimize 800 milyon dolarlık artı değer katacağız’ dedi.
Ovacık Altın Madeni’yle ilgili çevreye zarar verdiği iddiasıyla açılan 15 idari davadan 4’ünün lehlerine sonuçlandığını, 11’inin ise devam ettiğini kaydeden İpek, madeni yeniden üretime geçirebilmek için gerekli olan işlemlerin yüzde 98’ini tamamladıklarını söyledi. Maden için şu ana kadar 11 ayrı Bakanlık’tan 711 imza alındığını da vurgulayan İpek, en kısa zamanda üretime başlamayı umduklarını bildirdi.
400 MİLYAR DOLAR TOPRAKTA:
‘Dünyada altın rezervi olup da çıkarmayan tek ülke biziz’ diyen Koza Altın Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, üretime geçmek için insanları madenin güvenli olduğuna ikna ederken, kanunen gerekli tüm şartları da yerine getireceklerini açıkladı. Dünyada altın rezervi olduğunu bilen bütün ülkelerin bu altını çıkardıklarını vurgulayan İpek, üretime kilit vurmanın Türkiye’ye olan maliyetinin 400 milyar doları bulacağını söyledi. Bu hesabı yaparken Türkiye’nin 6 bin 500 tonluk potansiyel altın rezervi olduğunu baz aldığını belirten İpek, buna karşılık işletilen ya da işletilmeye hazır olan altın rezervinin 600 tonla sınırlı kaldığına dikkat çekti.
ALTIN TÜKETİMİNDE 5’İNCİYİZ:
Türkiye’nin önünde 30 yıl boyunca yılda 200 tonluk üretim potansiyeline ulaşma şansı bulunduğunu vurgulayan Akın İpek, buna karşılık yıllık 4 milyar doları bulan altın ithalatıyla dünyanın 5’inci büyük altın tüketicisi konumunda olduğumuzu hatırlatarak, ‘Bu maden kapalı olduğu müddetçe Türkiye’de hiç kimse altın madenciliğine cesaret edemeyecektir. Açıldığı takdirde ise ülkemizin diğer altın madenleri de işletilebilecek, böylece altın ithalatı düşerken ülke için önemli bir katma değer yaratılmış olacaktır’ diye konuştu.
PERSONELİN YÜZDE 82’Sİ ÇEVREDEN:
İpek, amaçlarının mevcut altın rezervlerini değerlendirerek ülke ekonomisine kazandırmak olduğunun altını çizerken, madenin ülkenin yanı sıra bölgenin ekonomisi için de önemli bir katma değer yarattığına işaret etti. Koza Altın Yönetim Kurulu Başkanı, bu yüzden Ovacık Altın Madeni’nin 439 çalışanının yüzde 82’sinin yöreden seçildiğini ifade etti.
Direniş dünyanın en Güvenli madenini yarattı
KOZA Altın Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, kuruluşundan bu yana attığı her adım çok yakından takip edilen, incelenen ve denetlenen Ovacık Altın Madeni’nin, gerekli olan tedbirlerin de üzerinde önlemler alarak dünyanın en iyi çevre teknolojisine sahip altın işletmesi haline geldiğini söyledi. Çevre köylerde yaşayanların madenin olası zararları konusundaki hassasiyetlerini haklı bulduğunu da belirten İpek, buna karşılık Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2004’te mevcut en iyi tekniklere referans olarak Ovacık Altın Madeni’ni gösterdiğini hatırlattı. Madenin atık havuzunda toplanan siyanür seviyesinin Dünya Çevre Örgütü’nün standartlarının binde biri oranındaki 0.05 mg/lt düzeyinde bulunduğunu açıklayan İpek, atık barajının güvenlik katsayısının Atatürk ve Keban Barajları’ndan iki kat daha fazla olduğunu belirtti. İpek, ‘Geçen yıl huzursuzluğun kaynağı olan tüm kuşkuları ortadan kaldıracak çok kapsamlı bir çevre etki ve değerlendirme raporu hazırlanmıştır. Kesinlikle söyleyebilirim ki, Ovacık Altın Madeni’nin çalışmasına engel olacak hiçbir çevre riski yoktur’ diye konuştu.
Tofaş kadar kár Eden maden
OVACIK Altın Madeni’yle ilgili ilk firma yabancı sermayeyle 1989’da Eurogold Madencilik adıyla kurularak, Nisan 2001’de Avustralyalı Normandy Madencilik’e geçmişti. Madende altın üretimine çeşitli yasal engeller nedeniyle ancak 2001’de başlanırken, ABD’li dünyanın önde gelen altın madeni üreticilerinden Newmont, Normandy ile 2002’de birleşerek Ovacık faaliyetini de devralmıştı. 2003’te 94.9 trilyon lira ciro yapan ve 34.7 milyon YTL kár eden şirketi geçtiğimiz günlerde 44.5 milyon dolara satın alan Koza Davetiyeleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, Türkiye’nin otomobil üreticisi TOFAŞ kadar kár eden bir kuruluşu satın aldıklarını söyledi. İpek anlaşmaya göre ödemenin 20 milyon dolarını peşin, 24.5 milyon dolarlık bölümünü ise maden üretime başladıktan sonra yapacaklarını bildirdi.
İZMİR’in Bergama ilçesi Ovacık köyü yakınlarında faaliyet gösteren altın madenini kısa bir süre önce satın alan Koza Altın Şirketi, burada 2 yıl içinde 350 bin onsluk altın üretmeyi planlıyor. Arama faaliyetleri için 2 yılda 40 milyon doları bulan yatırım yapacak olan şirket, bölgede bulunan 40 tonluk rezerv için 10 yıllık bir üretim planı oluşturdu. Koza Altın Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, ‘Hedefimiz ilk 2 yıl içinde, Ovacık’ta 350 bin, Gümüşhane’de de 100 bin ons olmak üzere 450 bin onsluk üretim yapmak. Bu yaklaşık olarak 180 milyon dolar ciro demek. Ayrıca 2 yıl sonunda 2 milyon ons ilave rezerv tespit edip aktiflerimize 800 milyon dolarlık artı değer katacağız’ dedi.
Ovacık Altın Madeni’yle ilgili çevreye zarar verdiği iddiasıyla açılan 15 idari davadan 4’ünün lehlerine sonuçlandığını, 11’inin ise devam ettiğini kaydeden İpek, madeni yeniden üretime geçirebilmek için gerekli olan işlemlerin yüzde 98’ini tamamladıklarını söyledi. Maden için şu ana kadar 11 ayrı Bakanlık’tan 711 imza alındığını da vurgulayan İpek, en kısa zamanda üretime başlamayı umduklarını bildirdi.
400 MİLYAR DOLAR TOPRAKTA:
‘Dünyada altın rezervi olup da çıkarmayan tek ülke biziz’ diyen Koza Altın Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, üretime geçmek için insanları madenin güvenli olduğuna ikna ederken, kanunen gerekli tüm şartları da yerine getireceklerini açıkladı. Dünyada altın rezervi olduğunu bilen bütün ülkelerin bu altını çıkardıklarını vurgulayan İpek, üretime kilit vurmanın Türkiye’ye olan maliyetinin 400 milyar doları bulacağını söyledi. Bu hesabı yaparken Türkiye’nin 6 bin 500 tonluk potansiyel altın rezervi olduğunu baz aldığını belirten İpek, buna karşılık işletilen ya da işletilmeye hazır olan altın rezervinin 600 tonla sınırlı kaldığına dikkat çekti.
ALTIN TÜKETİMİNDE 5’İNCİYİZ:
Türkiye’nin önünde 30 yıl boyunca yılda 200 tonluk üretim potansiyeline ulaşma şansı bulunduğunu vurgulayan Akın İpek, buna karşılık yıllık 4 milyar doları bulan altın ithalatıyla dünyanın 5’inci büyük altın tüketicisi konumunda olduğumuzu hatırlatarak, ‘Bu maden kapalı olduğu müddetçe Türkiye’de hiç kimse altın madenciliğine cesaret edemeyecektir. Açıldığı takdirde ise ülkemizin diğer altın madenleri de işletilebilecek, böylece altın ithalatı düşerken ülke için önemli bir katma değer yaratılmış olacaktır’ diye konuştu.
PERSONELİN YÜZDE 82’Sİ ÇEVREDEN:
İpek, amaçlarının mevcut altın rezervlerini değerlendirerek ülke ekonomisine kazandırmak olduğunun altını çizerken, madenin ülkenin yanı sıra bölgenin ekonomisi için de önemli bir katma değer yarattığına işaret etti. Koza Altın Yönetim Kurulu Başkanı, bu yüzden Ovacık Altın Madeni’nin 439 çalışanının yüzde 82’sinin yöreden seçildiğini ifade etti.
Direniş dünyanın en Güvenli madenini yarattı
KOZA Altın Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, kuruluşundan bu yana attığı her adım çok yakından takip edilen, incelenen ve denetlenen Ovacık Altın Madeni’nin, gerekli olan tedbirlerin de üzerinde önlemler alarak dünyanın en iyi çevre teknolojisine sahip altın işletmesi haline geldiğini söyledi. Çevre köylerde yaşayanların madenin olası zararları konusundaki hassasiyetlerini haklı bulduğunu da belirten İpek, buna karşılık Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2004’te mevcut en iyi tekniklere referans olarak Ovacık Altın Madeni’ni gösterdiğini hatırlattı. Madenin atık havuzunda toplanan siyanür seviyesinin Dünya Çevre Örgütü’nün standartlarının binde biri oranındaki 0.05 mg/lt düzeyinde bulunduğunu açıklayan İpek, atık barajının güvenlik katsayısının Atatürk ve Keban Barajları’ndan iki kat daha fazla olduğunu belirtti. İpek, ‘Geçen yıl huzursuzluğun kaynağı olan tüm kuşkuları ortadan kaldıracak çok kapsamlı bir çevre etki ve değerlendirme raporu hazırlanmıştır. Kesinlikle söyleyebilirim ki, Ovacık Altın Madeni’nin çalışmasına engel olacak hiçbir çevre riski yoktur’ diye konuştu.
Tofaş kadar kár Eden maden
OVACIK Altın Madeni’yle ilgili ilk firma yabancı sermayeyle 1989’da Eurogold Madencilik adıyla kurularak, Nisan 2001’de Avustralyalı Normandy Madencilik’e geçmişti. Madende altın üretimine çeşitli yasal engeller nedeniyle ancak 2001’de başlanırken, ABD’li dünyanın önde gelen altın madeni üreticilerinden Newmont, Normandy ile 2002’de birleşerek Ovacık faaliyetini de devralmıştı. 2003’te 94.9 trilyon lira ciro yapan ve 34.7 milyon YTL kár eden şirketi geçtiğimiz günlerde 44.5 milyon dolara satın alan Koza Davetiyeleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, Türkiye’nin otomobil üreticisi TOFAŞ kadar kár eden bir kuruluşu satın aldıklarını söyledi. İpek anlaşmaya göre ödemenin 20 milyon dolarını peşin, 24.5 milyon dolarlık bölümünü ise maden üretime başladıktan sonra yapacaklarını bildirdi.