Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2000 00:004dk okuma
Hukumet, Sezer`in benzer uc KHKimzaladigini vurguladi. MEMUR kararnamesi dun 2. kez gonderildi. Hukumetin 15 sayfalik gerekcesinde Sezer`in, daha once memurlarin suc ve cezalarina iliskin uc kararnameyi imzaladigi belirtildi. Hukumet, tekrar iadenin devlet krizi doguracagini bildirdi. "Top Canakaya`da" Cumhurbaskani Ahmet Necdet Sezer ile hukumet arasinda bunalima neden olan memur kararnamesi, esi gorulmemis uzunlukta bir gerekceyle dun ikinci kez Kosk`e gonderildi. Kararnamenin imzalanmamasinin "keyfi bir davranis" olacagi ve "devlet krizi" doguracagini vurgulayan hukumet, Sezer`in, memur ihracina olanak saglayan uc kanun hukmunde kararnameyi (KHK) imzalamasina karsin son tasariyi geri gondererek "celiskiye dustugunu" kaydetti. Bolucu, yikici ve irticai faaliyetlere karisan memurlarin gorevine son verilmesini duzenleyen KHK`yi ikinci kez Sezer`e gonderen hukumetin, Basbakan Bulent Ecevit`in imzasini tasiyan sunus yazisi disinda 15 sayfaya yayilan 10 maddelik gerekcesi ozetle soyle: "Iste 15 sayfa, 10 maddelik gerekce" * Yikici ve bolucu faaliyetlerde bulunan kamu gorevlilerine verilen disiplin cezalarinin yetersiz kalmasi uzerine cesitli MGK kararlariyla disiplin suclarinin agirlastirilarak kamu gorevlerinden cikarilmalari icin mevzuat degisikligi ongorulmustur. Bu kararlar 54, 55, 56 ve 57. hukumetler tarafindan benimsenmistir. * (Sezer`in) Iade gerekcesinde suc ve cezalara iliskin duzenlemelerin KHK ile yapilamayacagi, Anayasa Mahkemesi`nin 1988 / 8 ve 1991 / 7 sayili kararlariyla da bu gorusu benimsedigi belirtilmektedir. Ancak Anayasa Mahkemesi`nin 1987 / 1 sayili kararinda hakim ve savcilara verilecek disiplin cezalarina iliskin KHK`nin iptal istemini reddetti. Bu karara iade yazisinda deginilmemektedir. Anayasa Mahkemesi`nin ayni konuda birbirine zit ve baglayacilik anlaminda esit duzeyde iki ayri karar vardir. Bu durumda hangi kararin esas alinacagi onem kazanmaktadir. * O halde, oncelikle onceki hukumetlerin bu konudaki kanun hukmunde kararname uygulamalarina bakilmasi gerekir. 1984 yilinda, iade edilen KHK`nin degistirdigi Devlet Memurlari Kanunu`nun 125; 1989 yilinda, Hakimler ve Savcilar Kanunu`nun meslekten cikarmaya iliskin fikrasi; 1991 Uzman Jandarma Kanunu; 1993 yilinda, TSK Personel Kanunu`nun iliski kesmeye iliskin maddeleri KHK ile duzelenmistir. Yani 57. Hukumet`ten once gorev yapan 4 ayri hukumet ve 3 ayri Cumhurbaskani`nin memurluktan cikarma seklindeki disiplin cezalarinin KHK`larla duzenlenmesinin Anayasa`ya uygunlugu konusundaki gorusleri, hukumetimizle ayni olmustur. * Iade edilen KHK ile yapilan duzenlemenin aynisi 1998 yilinda akademik personel icin yapilmis ve bu duzenlemenin yasa ile yapilmamasinin Anayasa`ya aykiri oldugu itirazi Danistay tarafindan 5 ayri karar ile reddedilmistir. "Siz de imzaladiniz" * TSK Personel, Vakifbank ve Gulhane Askeri Tip Akademisi yasalarindaki gorevden alma halleri, aciga alma, ilisik kesme gibi suc ve cezalara iliskin duzenlemeler 20 Temmuz, 26 Temmuz ve 4 Agustos 2000 tarihli ve 604, 606, 607 KHK`lar ile degistirilmistir. * 604, 606 ve 607 sayili KHK`lar ile disiplin ve gorevden uzaklastirmaya iliskin konularin KHK ile duzenlenmesine (tarafinizdan) olur verilirken; "irticai ve bolucu faaliyette bulunan kamu gorevlilerinin disiplin hukumlerinin yasayla duzenlenmesi gerekir" gerekcesiyle iade edilmesi bir celiski olarak degerlendirilmektedir. Devlet Memurlari Kanunu`nun disiplin cezasi gerektiren suclara iliskin 125. maddesinde "yikici ve bolucu faaliyetler ile cumhuriyetin temel niteliklerine aykiri faaliyetler" seklinde bir suc bulunmamaktadir. * Idarenin PKK veya Hizbullah gibi "ulke butunlugunu ve cumhuriyetin temel ilkelerine aykiri" faaliyet gosteren orgutlere mensup oldugu belirlenenlere verdigi memurluktan cikarma cezalarinin "fiile uygun ceza verilmedigi" gerekcesiyle yargi organlarinca iptal edilebildigi gorulmektedir. Hukumetimiz mevcut hukuki boslugun giderilmesi icin KHK`yi duzenlemistir. * Bakanlar Kurulu Cumhurbaskani baskanliginda toplanarak sikiyonetim ve olaganustu halin gerekli kildigi konularda KHK cikarabilmektedir. Cumhurbaskani`nin bu hallerde cikarilan KHK`daki iradesi, sekli bir unsurdan ibaret olmayip islemin kurucu unsudurur. Olagan donem KHK`lari ise Basbakan baskanligindaki Bakanlar Kurulunca cikarilmakta olup, Cumhurbaskani`nin bu konudaki iradesi sekli bir unsurdan ibarettir. Bu nedenle, Cumhurbaskani`nin olagan donem KHK`larini imzalamamasi soz konusu olamaz. "Imzalamamak keyfi olur" *Cumhurbaskani`nin Anayasa`nin 104. maddesinde olmayan bir "iade" yetkisi kullanmasi "hukuki" degil "keyfi" bir tutum olur ve en basta "hukuk devleti" ilkesine ter duser. KHK`nin imzalanmamasi, hukumete KHK cikarma yetkisi veren TBMM`nin iradesinin dikkate alinmamasi anlamina gelir. * Anayasa`ya aykiri oldugu gerekcesiyle Cumhurbaskani`nin bir KHK`yi iade etme yetkisi var ise, o takdirde Anayasa ile Cumhurbaskanina Anayasa Mahkemesine basvurma yetkisi verilmesinin anlami kalmamaktadir. "Devlet krizi cikar" * Cumhurbaskani`nin, KHK`nin Anayasa`ya aykiri oldugu dusuncesi bir "kisisel gorus" niteligindedir. Bu KHK`yi iptal ederek yururlukten kaldiracak olan organ Anayasa Mahkemesi`dir. * Anayasa`da olmayan bir yetkiyi kullanmak seklindeki aksine bir tutum, herseyden once yasama, yurutme ve yargi organlarinin duzenli ve uyumlu calismasini engelleyecek bir devlet kirizi cikmasi sonucunu doguracaktir. * Alinan kararla ilgili Cumhurbaskani`nin sorumlulugu bulunmamaktadir. Oysa butun sorumluluk Basbakan`a, ilgili bakana ve Bakanlar Kurulu`na aittir. Basbakan ve bakanlarin siyasi sorumluluklari yaninda cezai sorumluluklari da bulunmaktadir. * Cumhurbaskani`nin kararnameleri imzalamasi sekli bir onay niteligindedir. KHK iade edilerek yasalarla ilgili surec baslatilmistir. O halde, iade edilen bir kanunun ikinci kez reddedilmesi nasil mumkun degilse, bu KHK`nin da ikinci kez iadesi soz konusu olamaz. (MILLIYET)