Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2008 09:43
Yıllar önce vatandaş sıkıştı mı tefecilerin kapısını çalardı. Tefeciler, çek, senet ya da ipotek karşılığında yüksek faizle para verir, geri alamadığı zamanlarda da mafya usulü tahsilat yapardı. Teknoloji ile birlikte tefeciler de yeni dünyaya ayak uydurdu. Bir kısmı sahte faktoring tabelası altında işlem yaparken, bir kısmı da kart borçlusuna “Sanal tefecilik” yapmaya başladı.
Sanal tefecilik sistemi kredi kart borçları üzerine işliyor. Bazı banka kartlarında yıllık maliyeti yüzde 70-80’i aşan kredi kart faizleri sonucu ödeme zorluğu çeken vatandaşların durumundan faydalanan bu sanal tefeciler sıfır riskle iş bitiriyor.
BANKA FAİZİNİN 3’TE BİRİ
“Kart borcunuzu taksitlendiriyoruz” sloganı ile yola çıkıp çeşitli isimler altında internet siteleri kuran ve mail zincirleri ile müşteri toplayan sanal tefeciler, önce kendisine başvuranların kredi kart borcunu kapatıyor. Diyelim ki 2 bin YTL kredi kart borcunuz var ve ödemekte zorlanıyorsunuz. İşte bu noktada sanal tefeciler devreye giriyor. Ancak bu sitelerde yazılı telefonları aradığınız zaman çoğu bilgi vermekten kaçınıyor. Çoğunlukla adrese davet edip, “Gelin burada görüşelim, detayları size anlatalım” yanıtını veriyor. Tezgah tamamen hayali bir alışveriş üzerine kurulmuş. Çoğunlukla kontör veya cep telefonu satmış gibi gösterip size önce 2 bin YTL’yi nakit ödüyorlar. Sonra kredi kartınızdan 12 ay taksitle nakit para çekiliyor. Tabii bu parayı çekerken 2 bin YTL’nin üzerine yüzde 25-30 faiz koyup 2 bin 500-2 bin 600 YTL olarak geri alıyorlar. Ama faiz işlemesi duruyor. Yüzde 80’lere varan banka faizi yerine tefeciye yüzde 25-30 oranında faiz veriyorsunuz.
ALAN RAZI, SATAN RAZI
Böylece karşımıza “Alan razı, satan razı” gibi bir tablo çıkıyor ama madalyonun diğer yüzüne gelince, bankacılık sektörü bu gelişmelerden rahatsız. BDDK, sanal kart tefeciliği konusundaki şikayetleri dikkate alarak inceleme başlatmış durumda. Bankalar da sık sık üye işyerlerine mektuplar göndererek kredi kartı karşılığında kart sahibine nakit ödeme yapılmasının gerek yurtiçi kurallara, gerekse uluslararası Visa ve MasterCard kurallarına aykırı olduğunu savunuyor. Bu kurala uymayanlar ise ‘para cezası ve sözleşmenin fesh edilmesi’ gibi yaptırımlarla cezalandırılıyor. Fakat iki taraf da razı olunca polisiye takip çok güç oluyor.