Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2002 12:423dk okuma
Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Filistin halkının maruz kaldığı muameleyi insan haklarının ihlali olarak niteleyip şiddetle kınadığını bildirdi
Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Filistin halkının maruz kaldığı muameleyi insan haklarının ihlali olarak niteleyip şiddetle kınarken, Filistin`in de terör olaylarını önlemek için elinden geleni yapmak zorunda olduğunu bildirdi.
Cem, Filistin`de cereyan eden olaylar ve Ortadoğu`daki gelişmeleri dikkatle izlediklerini belirterek, Türkiye`nin konuya ilişkin değerlendirmesini, 5 madde altında topladığı yazılı bir açıklama ile kamuoyuna duyurdu.
``İNSAN HAKLARI İHLALİ``
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi`nin, ``...tarafları anlamlı bir ateşkese`` ve ``...İsrail birliklerini, Ramallah dahil, Filistin kentlerinden çekilmeye`` çağıran son kararının derhal uygulanması gerektiğini vurgulayan Cem, ``Filistin halkının topluca tabi tutulduğu muameleyi, çağdışı bir davranış ve insan haklarının ihlali olarak nitelemekteyiz`` dedi.
`TERÖRÜN MAZERETİ OLMAZ``
Bakan Cem, Türkiye`nin, intihar saldırılarıyla sürdürülen terörü şiddetle kınadığını ve İsrail halkının acısını paylaştığını da belirterek, ``Masum insanları hedef alan terörün hiçbir durumda ve koşulda mazereti olamaz. Filistin, terör olaylarını önlemek için elinden gelen her şeyi yapmak zorundadır`` diye kaydetti.
``ARAFAT BİR DEVLET BAŞKANIDIR``
Cem, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat`ın, ``Türkiye`nin resmen tanıdığı bir devletin Başkanı`` olduğunu vurgulayarak, şunları bildirdi:
``Kendisine karşı İsrail hükümetinin yaptığı muameleyi kabul etmiyor ve şiddetle kınıyoruz. Bir Devlet Başkanı`na ve onun temsil ettiği millete karşı böyle bir saygısızlığın yapılmasına kimsenin hakkı yoktur. Bu ve benzeri hareketler, büyük çoğunluğu barışa inanan Filistin halkının, aşırı uçların etkisine girmesine zemin hazırlamaktadır. Aşağılanmış, işgale uğramış, yönetim mekanizmaları ve polisi dağıtılmış, lideri tecrit edilmiş bir yönetimden terör unsurlarına hakim olmasını beklemek, gerçekçi değildir.``
ABD SORUMLU
Bölgede şiddetin tırmanmasının, bütün bir Ortadoğu ve Körfez coğrafyasını büyük bir bunalıma, iç ve dış istikrarın dağılmasına sürüklediğini söyleyen Cem, ABD`nin, Ortadoğu konusunda sorumluluğu bulunduğunu belirterek, ABD`ye şu çağrıyı yaptı:
``ABD, önceki bütün barış girişimlerinde, oluşan düzenlemelerde başlıca rolü üstlenmiştir. ABD, bu işlevine ara vermemelidir.
Tarafların ikisine de eşit uzaklıkta durarak, kendi etkinliğini, işgalin ve terörün son bulması, barışçı çözümün oluşması yönünde kullanmalıdır``.
TÜRKİYE`NİN ROLÜ
İsmail Cem, Türkiye`nin, Ortadoğu sorununun çözümü için her zaman uzlaştırıcı bir işlev taşıdığını ifade ederek, son günlerde zirveye tırmanan bunalım sürecinde, Ankara`nın, taraflarla ve ilgili dışişleri bakanlıklarıyla sürekli temas içinde kaldığını, görüş ve önerilerini hükümetlere ulaştırdığını bildirdi.
``Türkiye yeni bir başlangıcın gerekliliğini saptamıştır`` diyen Cem, Ortadoğu`da işgalin, şiddetin ve terörün sona ermesi için, somut bir çözüm projesinin ortaya konmasının zorunlu olduğuna işaret etti.
Cem, tarafların ve ilgililerin en kısa zamanda biraraya gelmesini, Ortadoğu barış sürecinin temel taşları olan Madrid ve Oslo Anlaşmaları zemininde, Arap Birliği`nce benimsenen Suudi planı da dikkate alınarak yeni bir adımın atılmasını önerdiklerini belirterek, şunları ifade etti:
``Bu görüşlerimiz, elçiliklerimiz aracılığıyla ilgili başkentlerin değerlendirmesine getirilmektedir. Kaybedilen her gün, boşa geçirilen her an, şiddetin ve terörün tırmanmasına ek bir katkı anlamınadır.
Türkiye, dünyanın bu en sorunlu bölgesinde dört yüzyıl barışı ve hoşgörüyü, üç büyük dinin ve farklı milletlerin birlikte yaşamasını sağlamıştır. Türkiye, hem İsrail ile hem Filistin ile geleneksel iyi ilişkiler içindedir. Türkiye, tarihsel ve çağdaş sorumluluğunun gereğini yapmaya devam edecektir.``