Irak Sendromu

Güncelleme Tarihi:

Irak Sendromu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2002 10:454dk okuma

Türkiye, Körfez Savaşı’na katılmadığı halde ekonomisi en olumsuz etkilenen ülkelerden biri oldu. Şimdi krizden çıkılmaya çalışılırken, Irak’a yeni bir operasyonun, programı aksatabileceğinden korkuluyor

ABD’nin Irak’a operasyon hazırlığını hızlandırdığı, önümüzdeki birkaç ay içinde, en geç yıl başında Irak’a saldıracağı beklentisi, Türkiye’nin desteğini sağlamaya yönelik çabaların hızlanması, ekonomi çevrelerinde büyük tedirginlik yarattı. Türkiye, 1990 yılında, Körfez Krizi’nde doğrudan doğruya savaş girmediği halde, savaş sonrasında en büyük kayba uğrayan ülkelerden biri oldu. Bu kez savaşa doğrudan katılması için ABD baskı yapıyor. Eğer savaşa katılırsa, 1990 krizinden daha büyük kayba uğramasından korkuluyor.

Borsa tarihi düşüşü yaşamıştı
Irak’ın Kuveyt’i işgaliyle başlayan Körfez Krizi, 1990’da yüzde 9.7 gibi hızlı bir büyüme temposu yakalamış Türkiye’yi durgunluğa sevketti, para politikalarında gevşemeye yol açtı. Türkiye ertesi yıl ancak yüzde 0.3 büyüyebildi. 1990’da 2 bin 706 dolar olan kişi başına milli gelir 1992’de 2 bin 600 dolara indi. 1990’dan 1991’e iç borç stoku yüzde 63, bütçe açığı da yüzde 209 arttı. 1990’da yüzde 60 olan enflasyon, ekonomideki küçülmeye rağmen 1992’de yüzde 72.3’e çıktı.
1990 yılı ağustos ayında patlak veren Körfez kriziyle endeks yaklaşık beş ay gibi bir süre içinde yüzde 50’lik düşüş gösterek 5.750 puandan 2.823 puana kadar düştü. 2 Ağustos 1990’da 2.15 sent ile zirveye çıkan endeks, savaşla birlikte hızla geriledi ve 27.5 aylık düşüşten sonra 17 Kasım 1992 yılında 0.42 ile en düşük dip seviyelirine indi. Hisse senetlerinin değer kaybı da dolar bazında yüzde 80.4’e ulaştı. Bu çöküş borsa tarihine ikinci büyük çöküş olarak geçti.
Endeks Körfez Krizi öncesi dolar bazındaki değerine ancak 9 yıl sonra 2000 yılında ulaşabildi.

Faizler yüzde 120’yi görmüştü
2 Ağustos’ta yüzde 51.42’lerde gezinen hazine faizleri savaşla birlikte hızla yükselerek yüzde 120’lere kadar fırladı. Faizler 92’nin sonunda tekrar yüzde 88.20 düzeyine indi. Körfez Savaşı doları da hareketlendirdi. 1990 Ağustos başında 2.669 lira olan dolar, yıl sonunda 2.927 liraya ve ertesi yıl sonunda da 5.074 liraya çıktı. 1990’da 22.95 olan dolar kurundaki değişim 1992 yılında yüzde 65.17’ye yükseldi.

İYİ SENARYO

Ekonomiyi canlandırır
ABD: Son iki yıldır daralan ABD ekonomisi, savaş harcamaları sayesinde canlanabilir. Savaşlardan hep büyüyerek çıkan ABD’nin bu savaştan da büyüyerek çıkabileceği tahmini yapılıyor. ABD ekonomisinde Afganistan’a müdahalenin ardından da canlanma işaretleri görülmüştü. Ayrıca Bush yönetiminin, şirket skandallarının yıpratıcı etkisinden sıyrılmasında da yardımcı olacağı ifade ediliyor.
TÜRKİYE: İstikrara daha çok yaklaşmış bir bölgede ticaret yapacağı, ABD’nin, desteğini sağlamak için 4 - 5 milyar dolarlık borç silmesi, nitelikli sanayi bölgeler konusunda Türkiye isteklerine yaklaşması gibi olumlu sonuçları olabileceği belirtiliyor. Bölgenin daha sonraki şekillenmesinde söz sahibi olacak. IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar, programa olası etkilerini karşılayacak mali destekler sunabilir.

KÖTÜ SENARYO

Durgunluk derinleşir
ABD: Petrol fiyatları tekrar yükselir. ABD ekonomisi uzun dönemli bir durgunluğa girer. Dünya ekonomisinin büyüme hızı düşebilir. Bölgede ticaret yollarını riskli hale getireceğinden dış ticarette sıkıntılar doğar. Körfez Krizi’nin 60 milyar dolara mal eden ABD’ye bu ikinci müdahalenin maliyetinin 80 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.
TÜRKİYE: Körfez Savaşı’nda büyük ekonomik zararlara uğrayan Türkiye’nin yeni bir müdahalede ticaret, turizm, nakliye gibi sektörleri başta olmak üzere bütün ekonomisi olumsuz etkilenecek. Petrol fiyatlarında tırmanma program için risk oluşturacak. Mülteci akını ile karşılaşması büyük maliyetler çıkarabilir. Irak taraftarı Arap ülkeleri ile ilişkilerinde gerginliklere yol açarak ekonomik ilişkilerinde sorun yaratabilir.


Petrol fiyatları program için risk
Körfez Savaşı’nın başlangıç nedeni olan Irak’ın Kuveyt’i işgalinden hemen sonra, varil başına petrol fiyatları 20 doların altındayken hızla 30 doların üzerine çıktı. Irak, Kuveyt gibi önemli üreticilerin savaşın içinde yer alması nedeniyle toplam petrol üretiminin gerilemesi ile ortaya çıkan darlık fiyatları yukarı çekti ve kısa zamanda yüzde 50’nin üzerinde artış oldu.

Şimdiden yükseliyor
ABD’nin, Irak’a yeni bir operasyonunun en doğrudan sonucunun yine petrol fiyatları üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Fiyatlar operasyonla ilgili her işarette yükseliyor. Son olarak operasyon tedirginliği ile ham petrol fiyatları yine yükselişe geçti. Londra Petrol Piyasası’nda, Brent türü Kuzey Denizi petrolünün varil fiyatı, 17 sentlik yükselişle 25.85 dolara çıktı. ABD’de dün de, Batı Teksas türü petrolün varil fiyatı 68 sentlik yükseliş göstermişti. Petrol simsarları, Irak kaygısının piyasaları etkilediğini belirterek, ABD’deki petrol stoklarının yüksek düzeyde bulunmasının fiyatlarda hızlı artışı bir miktar önlediği görüşünü öne sürüyorlar.

Fiyatlar tırmanabilir korkusu
Merkez Bankası’nın ekonomik programla ilgili olarak hazırladığı raporda, 2002 yılı için risk oluşturabilecek önemli unsurlardan birinin de uluslararası petrol fiyatlarındaki gelişmeler olacağı belirtiliyor. Buna göre, uluslararası petrol fiyatlarında istikrarın bozulması, enerji fiyatlarını, dolayısıyla üretimde girdi maliyetini artıracak ve enflasyonist baskı yaparak program hedeflerini zorlayabilecek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!