Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2004 09:562dk okuma
Net Holding`in Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk, Türkiye`de yatırımcı olmanın ne denli zor olduğunu bu sözlerle anlatıyor. 1990`daki Körfez Krizi`nde ağır yara alan 2001`de ikinci bir kriz atlatan Net Grubu`nun umudu ise Kıbrıs....
Bir dönem Türkiye`de nereye baksanız Net`ten bir iz görmek mümkündü. Havayolu taşımacılığı, oteller, yüzlerce gayrımenkul, banka, marina işletmeciliği gibi birçok alanda Net Grubu vardı. 1974`te tercüman ve rehberleri örgütleyerek Net Turizm`i kuran Besim Tibuk, şimdilerde yeniden dirilişin keyfini yaşıyor. 2001 krizinin ardından bankalarla İstanbul Yaklaşımı`na imza atan Tibuk, bu sırada sırtını Kuzey Kıbrıs`a vermiş durumda. Artık tüm yatırımlarımı Kıbrıs`ta yapacağım diyen Tibuk, Türkiye`de artık yatırım yapmayacak mısınız? sorumuza ise şu yanıtı veriyor: Mümkün olsa Türkiye`de çay bile içmem. 1980`li yıllarda Türkiye`nin turizm sektöründe en büyük şirketi olan Net`in 1990`a kadar hızlı bir büyüme süreci yaşadığını kaydeden Tibuk, Netsel`i, Netbank`ı kurduk. Pegasus, Global Menkul Değerler hep Net`in şirketlerindendi diyor.
BOMBALAR NET`E DÜŞTÜ
Sonra.. Bu denli büyümüşken bir anda 1990 yılında Körfez Krizi patlıyor. ABD uçaklarından atılan bombalar Bağdat`la birlikte Net`in üzerine de düşüyor. O günlerde bankalar derimizi yüzdüler diyen Tibuk için Net Holding`in en kötü günleri de o zamanlar. Çünkü bugün olduğu gibi o zaman İstanbul Yaklaşımı da yok. Önce Netbank satılıyor, adı Marmarabank oluyor. Ardından Global Menkul Değerler elden çıkarılıyor. Körfez krizinden sonra küçülme sürecine girdiklerini anlatan Tibuk o günleri şöyle anlatıyor: Çok önemli varlıklarımız olduğu için herkes üzerimize geldiği halde yine de kurtulmayı başardık. O dönemde bankalar çok da iyi bir sınav veremediler. 2001`e gelindiğinde yeniden yara alan Net Holding, geçtiğimiz aylarda 60 milyon dolarlık borç için bankalarla İstanbul Yaklaşımı`na imza attı. Net Grubu`nun en güçlü olduğu dönem bugündür diyen Tibuk, borcun 9 yılda kapanacağını belirterek, İstanbul Yaklaşımı`nın kendileri için çok iyi bir süreç olacağına işaret ediyor. Türkiye gibi bir ülkeye yatırım yapması için insanların şapsal olması lazım diyen Tibuk`un bu kadar sivri dilli konuşmasının ardında ise birkaç gün önce havaalanında yaşadıkları yatıyor. Görüşme yaptığımız günden birkaç gün önce Kıbrıs`tan dönüşünde yaşadıkları Tibuk`u yatırımcı olduğuna pişman etmiş. İşte kendi ifadeleri ile yaşadıkları: 24 milyar liralık vergi borcumuz varmış. Beni durdurdular. 10 trilyon vergi ödemişim bilmem nerede, bir vergi borcu varmış beni tuttular. Haberim bile olmayan bir şey. Polislerle iki saat oturduk. Utanç verici.