İlk önce ben Türkleştirdim
Genç yazar Burak Özdemir, Cola Turca reklamındaki Amerikalılar`ın Türkleşmesi konseptinin kitabının bazı bölümlerinde yer aldığını açıkladı. Reklamcı Serdar Erener ise kitabı okumadığını söyledi
Sempatikliğiyle tüm Türkiye`yi ekran başına toplayan ve bir o kadar da Türklüğümüzü okşayan Cola Turca reklamının senaryosu özgün mü? Ya da bir yerlerden esinlenerek hazırlanmış olabilir mi? Bonusgiller, 12 Dev adam, Cell-O ve Çelik ile çok konuşulan reklamlara imza atan Young&Rubicam Reklamevi`nin Başkanı Serdar Erener ve ekibinin Cola Turca`daki başarısı yadsınamaz. Fakat genç yazar Burak Özdemir, Remzi Kitabevi`nden Aralık 2002`de çıkan ve basında sıkça konu edilen `Yıl 2binyüz2` isimli kitabında, Cola Turca`da Türkleşen Amerikalılar`ı anımsatan öğelerin olduğunu söylüyor. Özdemir, bıyıklı dünya insanlarının, İngilizce`nin pabucunu dama atan sokak Türkçesi`yle konuşma modasının romanında yer aldığını belirtiyor. Kitabın, `Türkleşen dünya` tasvirlerinin yapıldığı bölümlerde bu detayları görmek mümkün. Burak Özdemir konuyla ilgili bir de mektup kaleme almış. Mektubunda, durumu fark edince üzüldüğünü ve en azından Serdar Erener`den bir nezaket gösterisi olarak küçük bir özür ya da `Evet ben bu genç arkadaşın kitabından esinlendim`
demesini beklerdim diyor. Erener ise kitaptan haberi olmadığını, bu nedenle özür dilenecek bir durum göremediğini ifade ediyor.
Bu konsept bana tanıdık geldi
Genç yazar Burak Özdemir`in bu durumu şöyle anlatıyor: `Türk Bıyıklı Dünya insanları, Türk öpücüğü, İngilizce`nin pabucunu dama atan sokak Türkçesi`yle konuşma modası gibi ilk reklamda izlediğim birçok motif Aralık 2002`de piyasaya çıkan romanımda `Türkleşen dünya` tasvirlerinin yapıldığı bölümlerde detaylı bir şekilde yer almaktadır. Bu durumun iki açıklamasının olacağını düşünüyorum. Ya bana Ülker`in Cola Turka isimli bir ürün çıkaracağı ve Reklamevi`nin bu ürün için böyle bir reklam filmi çekeceği 1 sene önceden malum oldu ve ben kehanetlerim aracılığıyla bu reklamdan esinlendim ya da onlar `Yıl 2binyüz2`den esinlendi!
KARŞI TARAF NE DİYEBİLİR
Burak Özdemir, böyle bir durumda Türkiye`de, verilen yanıtları da sıralamış:
Yanıt (A) Ekmek Kuran çarpsın okumadım.
Tamamen tesadüf.
Yanıt (B) Ben okumadım ama bizim arkadaşlar okumuşlar, olay basit bir benzerlikten ibaret.
Yanıt (C) Hiç ilgisi yok. Adımızı kullanarak reklamını yapmaya çalışıyor.
Özdemir mektubunda, olası yanıtlara yönelik açıklamalar da yer alıyor:
Yanıt (A) Ekmek Kuran çarpsın okumadım. Tamamen tesadüf. Nedensiz sonuç, sonuçsuz da nedenin olmadığını çağlar önce benimsemiş bir dünyada, biz her şeyi tesadüfle açıklayarak nereye varabileceğiz? Şu bilinsin ki, bu anlayışa göre ben birgün `Özgür kız ile Özgür çocuk` isimli bir roman yazarsam, kapağına da ellerinde cep telefonuyla Anadolu`yu gezen bir kız bir erkek resmi koyarsam bunun da bir tesadüf olduğunu iddia etme hakkım her zaman bakidir!
Yanıt (B) Ben okumadım ama bizim arkadaşlar okumuşlar, olay basit bir benzerlikten ibaret.
Eserler her zaman başka eserlere benzeyebilir ya da benzetilebilirler. Bu açıklama sadece, biçimle ilgili benzeşmelerde kullanılabilir. Kamuyouna mal olmuş iki farklı eserin temasal paralelliklerini, bu anlayışla izah etmek mümkün değildir. Çünkü, Türkleşen dünya insanları konsepti bir derinliği ve hayata farklı bir bakış açısının ürünü olan marjinal bir fikirdir. Herkesin aklına gelmiş ve defalarca işlenmiş bir yaklaşım olsaydı, bu reklam bu kadar sesi nasıl getirebilirdi?
Yanıt (C) Hiç ilgisi yok. Adımızı kullanarak reklamını yapmaya çalışıyor. Ben, şanslı bir yazarım herhalde. Zira, Yıl 2binyüz2, benim ilk kitabım olmasına ve Burak Özdemir popüler bir insan olmamasına rağmen, son zamanlarda basında en çok yer alan kitaplardan biri olmuştur.
Serdar Erener: Ben (A) şıkkındayım
Olay yaratan reklamın mimarı Young&Rubicam Reklamevi`nin Başkanı Serdar Erener`e durumu ilettik. Ünlü reklamcı, Burak Özdemir`in kitabını okumadığını, yine Özdemir`in sorularında yer alan `a şıkkı`nı seçerek verdi. Yani, `Ekmek Kuran çarpsın okumadım.` Bu duruma çok üzüldüğünü söyleyen Erener, `Talihsiz bir durum. Cidden bu konuda konuşmak istemiyorum. İnanın kitabı duymadım bile ne ben ne de ekibimden biri böyle bir kitabı okudu. Okumadığım bir kitap reklamıma nasıl ilham verebilir ve ben de ne için özür dileyeceğim ki. İnsanlar birbirlerinden habersiz aynı fikirleri paylaşabilir. Ayrıca `Amerikalılar`ın Türkleşmesi` bulunmaz Hint kumaşı bir fikir de değil. Birçok kişinin aklına böyle bir fikir gelebilir` dedi.
`Reklamda pozitif milliyetçilik yapalım` düşüncesinin altını çizdiklerini belirten Erener, `Reklamla ilgili akıl yürütmemiz tamamen projenin kendisiyle ilgili, bir yerlerden alarak yapmıyoruz. Ayrıca aylardır bu reklama çalışıyoruz. Yazar kardeşimiz değerli bir kişi. Kendisinden kitabını okumadığım için özür dilerim. Ben zaten çok yerli kitap okuyan birisi değilim. Fakat `Kitaptan nasıl haberimiz olmazmış`a ben çüş diyorum. Yazar arkadaşımız bana inanmak ve güvenmek zorunda ben ne diyebilirim ki. Ben çok üzüldüm, arasın konuşalım üzülmesin` ifadesinde bulundu.