Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 2001 09:14
Savaş riski ile birlikte, uçakların savaş-terör güvencesi 50 milyon dolara indirildi. Bazı ülkelerden ‘‘1 milyar
dolar güvencesi olmayan gelmesin’’ mesajları verildi. Bunun üzerine havacılık sektörü karıştı. Karışıklık 27 Eylül`de Papa`nın Orta Asya gezisinden dönmesi ile çözülecek. Sigortacılar, bu tarihten sonraki gelişmelere göre strateji belirleyecek.
Artan savaş riskiyle birlikte, uluslararası sigorta reasürans kuruluşları, uçuş başına verilen ‘‘savaş ve terör güvencesi’’ sigorta bedelini 50 milyon dolara kadar düşürdü. Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere, birçok ülke ‘‘1 milyar dolarlık güvencesi olmayan uçağı kabul etmeyiz’’ mesajı verince, havacılık sektöründe sigorta paniği çıktı. Türkiye`deki özel sektör havayolu şirketleri ile Türk Hava Yolları`nı (THY) da yakından ilgilendiren bu gelişmede asıl düğüm Papa II`nci Jean Paul`ün Orta Asya gezisinden Vatikan`a dönüşüyle çözülecek.
27 Eylül`de Papa`nın dönmesinin ardından başlaması muhtemel bir askeri harekatı dikkate alan uluslararası sigorta şirketleri, savaş ve terör konusundaki yeni stratejilerini, riskli bölgelerini ve sigorta primlerini 28 Eylül`den itibaren yeniden gözden geçirecek.
Uluslararası sigorta şirketlerinin savaş ve terör riskine karşı dünyadaki tüm uçak şirketlerinin poliçeleri iptal etmesiyle başlayan havadaki karmaşa da, devletlerin kendi havayollarının sorumluluğunu üstlenmesiyle geçici olarak çözümleniyor. Avrupa Birliği hükümetleri biraraya gelerek açıkta kalan sigorta güvencesini hükümetler olarak karşılama kararı aldı. Federal Almanya Hükümeti de, geçici olarak Alman uçak şirketlerinin uçaklarına sigorta garantisi verdi.
50 MİLYON DOLAR SINIRI
Uçakların sorumluluk sigortası çok büyük rakamlara ulaştığı için sigorta şirketleri normal zamanlarda bunu bütün havacılık sigorta şirketlerinin tamamı paylaşıyor. Ancak dün gece yarısından itibaren savaş rizikoları ve terör olaylarından dolayı üçüncü şahıslara gelecek olan zararlar 50 milyon dolarla kısıtlandı. Uluslararası sigorta şirketleri artık savaş rizikosuna karşı savaş primi ödense de geçici bir süre için uçaklara sorumluluk sigortası yapmama kararı aldı. Dolayısıyla bir devlet ‘‘hava sahama 1 milyar dolar sigorta teminatı olmayan uçak giremez’’ dediği anda, bunun garantisini uçakların ait olduğu devlet vermek durumunda. Bu yüzden Almanya başta olmak üzere bazı devletler kendi uçakları için bu teminatı kendileri verdiğini açıkladı.
Her uçağın mutlaka bir gövde poliçesi var. Bu, uçağın kendisine gelecek maddi zararı kapsıyor. Bir de uçağın herhangi bir şekilde kendi zarara uğradığı veya düştüğü zaman başkalarına vereceği zararı kapsayan üçüncü şahıs mesuliyeti var. Bu yıllık yapılıyor. Burada bir değişiklik sözkonusu değil, poliçe bitmeden iptal edilmiyor. Ayrıca uçaklarda iki de ek teminat var. Sigortayı reasüre eden şirketler, bu ek teminatları bir haftalık ihbar süresi verilerek iptal etme hakkına sahip. Ek teminatların biri terörizm ve uçak kaçırma teminatı. İkincisi de terörizm ve uçak kaçırmadan dolayı üçüncü şahıslara vereceği zarar teminatı. Dünyadaki reasürans şirketleri bu ek teminatları iptal ediyor. Bu sigortanın iptali kanunen uçakların uçmasını engellemiyor. Ancak dünyada havacılığı organize eden Sivil Havacılık Kuruluşu, ek teminat olmasına rağmen uçak kaçırma ve terörizmin yolculara ve karşı tarafa vereceği zararı kapsayan bu sigortayı mutlaka istiyor.
Uluslararası reasürans şirketleri, 750 milyon dolarla 1 milyar dolar arasında değişen bu teminatın ancak 50 milyon dolarlık bölümünü karşılamayı üstleniyor. Açıkta kalan bölümü ise devletler kendileri üstlenmeye başladı. Bu durumun 28 Eylül`e kadar böyle süreceği ve daha sonra muhtemel bir harekatın boyutlarına göre reasürans şirketlerinin durumu yeniden gözden geçireceği belirtiliyor.