Geniyle oynanmış yemlik soya, bizde yağ oluyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2004 11:06
Türkiye’ye hayvan yemi diye getirilen geniyle oynanmış soya fasulyesinin büyük bölümünün yağ fabrikalarına gittiği anlaşıldı. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Faruk Sarı ve Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, ‘Yemlik soyanın büyük kısmı yağ oluyor’ dedi.
TÜRKİYE’ye yemlik olarak giren genetik yapısı değiştirilmiş (GDO) soya fasulyesi yağ fabrikalarına gönderiliyor ve Türk tüketici bu yağları yıllardır kullanıyor. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Faruk Sarı Türkiye’ye giren yemlik soya fasulyesinin büyük bir bölümünün soya yağı haline geldiğini söyledi.
Türkiye’ye 2003 yılında 810 bin ton soyanın yemlik olarak girdiğini, bunun 400 bin tonunun küspe niteliğinde olduğunu belirten, Sarı şöyle devam etti:
‘Türkiye’ye giren soya fasulyesinin 400 bin tonu direkt hayvan yemi olarak kullanılır. Geriye kalan 400 bin tonluk soya fasulyesinin bir bölümü ise kavrularak hayvan yemi olur, büyük bir bölümü ise yağı çıkartılmak üzere fabrikalara gider.’
BİR KİLODAN 170 GRAM YAĞ
Sarı, Türkiye’nin yıllık soya yağı üretiminin 75 bin ton olduğunu, 75 bin ton soya yağınında ithal edildiğini söyledi. Bir kilo soya fasulyesinden 170 gram yağ çıkarıldığını belirten Sarı, 75 bin ton soya yağı elde etmek için yaklaşık 450 bin ton soya fasulyesi işlendiğini bu arada Türkiye’de üretilen 50 bin ton soya fasulyesinin tümünün yağ fabrikalarına gönderildiğini vurguladı.
Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, ‘Türkiye’ye geçtiğimiz yıl 1 milyon ton yemlik soya fasulyesi ve küspesi girdiğini yemlik olarak yurda giren soya fasulyesinin bir bölümünün yağ fabrikalarına gittiğini söyledi. Türkiye’ye geçen yıl yaklaşık 550 bin ton soya fasulyesi girdiğini vurgulayan Karakuş, şöyle konuştu:
‘Eldeki verilere göre geçtiğimiz yıl Türkiye’ye yemlik olarak giren soya fasulyesi miktarı küspe hariç 550 bin ton. Bu soya fasulyesinin bir bölümü hayvan yemi olmak üzere kavruluyor, soyanın büyük bölümü ise muhtemelen yağ fabrikalarına gidiyor ve soya yağı oluyor.’
Geniyle oynanmış soya alerjiye yol açıyor
BREZİLYA’dan Türkiye’ye doğru yola çıkan ve transgenik soya taşıyan geminin uluslararası çevreci sivil toplum örgütü Greenpeace’in eylemi ile dünya gündemine taşınması üzerine bir açıklama yapan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, geniyle oynanan (transgenik) ürünlerin alerjiye neden olduğunu bildirdi.
Soğuğa dayanıklı olması için ürünlere balık geni aktarılmasını örnek gösteren Gökhan Günaydın, balığa alerjisi olanların bu durumda domates yerken bile farkına varmadan zarar görebileceğini bildirdi.
Trangenik ürünlerin antibiyotik dayanıklılığı olarak nitelendirilen antibiyotiğin vücutta işe yaramaz hale gelmesine neden olduğunu da kaydeden Gökhan Günaydın, genleriyle oynanmış transgenik ürünlerin bebek mamaları başta olmak üzere marketlerde satılan işlenmiş ürünlerde kullanıldığını belirtti.
DOMUZ GENİ
Ürünlerin rekabet gücünü artırmak için bu tür ürünlerde domuz geni kullanıldığını bildiren Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, transgenik ürünlerin insanlarda nesiller boyunca devam edecek hastalıklara da yolaçabileceğini belirtti. Transgenetik ürünün besin zincirine girmesinin öneminin altını çizen Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın şöyle devam etti:
‘Bu ürünler bebek mamasından kolalı içeceklere hatta baklavaya bile uzanabilir. Hukuken yapılan yanlış bilimsel verilerle örtülmeye çalışılıyor. Transgenetik ürünlerin insan sağlığına zararı yok diyenler bazı firmaların adamıdır.’
TÜRKİYE’ye yemlik olarak giren genetik yapısı değiştirilmiş (GDO) soya fasulyesi yağ fabrikalarına gönderiliyor ve Türk tüketici bu yağları yıllardır kullanıyor. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Faruk Sarı Türkiye’ye giren yemlik soya fasulyesinin büyük bir bölümünün soya yağı haline geldiğini söyledi.
Türkiye’ye 2003 yılında 810 bin ton soyanın yemlik olarak girdiğini, bunun 400 bin tonunun küspe niteliğinde olduğunu belirten, Sarı şöyle devam etti:
‘Türkiye’ye giren soya fasulyesinin 400 bin tonu direkt hayvan yemi olarak kullanılır. Geriye kalan 400 bin tonluk soya fasulyesinin bir bölümü ise kavrularak hayvan yemi olur, büyük bir bölümü ise yağı çıkartılmak üzere fabrikalara gider.’
BİR KİLODAN 170 GRAM YAĞ
Sarı, Türkiye’nin yıllık soya yağı üretiminin 75 bin ton olduğunu, 75 bin ton soya yağınında ithal edildiğini söyledi. Bir kilo soya fasulyesinden 170 gram yağ çıkarıldığını belirten Sarı, 75 bin ton soya yağı elde etmek için yaklaşık 450 bin ton soya fasulyesi işlendiğini bu arada Türkiye’de üretilen 50 bin ton soya fasulyesinin tümünün yağ fabrikalarına gönderildiğini vurguladı.
Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, ‘Türkiye’ye geçtiğimiz yıl 1 milyon ton yemlik soya fasulyesi ve küspesi girdiğini yemlik olarak yurda giren soya fasulyesinin bir bölümünün yağ fabrikalarına gittiğini söyledi. Türkiye’ye geçen yıl yaklaşık 550 bin ton soya fasulyesi girdiğini vurgulayan Karakuş, şöyle konuştu:
‘Eldeki verilere göre geçtiğimiz yıl Türkiye’ye yemlik olarak giren soya fasulyesi miktarı küspe hariç 550 bin ton. Bu soya fasulyesinin bir bölümü hayvan yemi olmak üzere kavruluyor, soyanın büyük bölümü ise muhtemelen yağ fabrikalarına gidiyor ve soya yağı oluyor.’
Geniyle oynanmış soya alerjiye yol açıyor
BREZİLYA’dan Türkiye’ye doğru yola çıkan ve transgenik soya taşıyan geminin uluslararası çevreci sivil toplum örgütü Greenpeace’in eylemi ile dünya gündemine taşınması üzerine bir açıklama yapan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, geniyle oynanan (transgenik) ürünlerin alerjiye neden olduğunu bildirdi.
Soğuğa dayanıklı olması için ürünlere balık geni aktarılmasını örnek gösteren Gökhan Günaydın, balığa alerjisi olanların bu durumda domates yerken bile farkına varmadan zarar görebileceğini bildirdi.
Trangenik ürünlerin antibiyotik dayanıklılığı olarak nitelendirilen antibiyotiğin vücutta işe yaramaz hale gelmesine neden olduğunu da kaydeden Gökhan Günaydın, genleriyle oynanmış transgenik ürünlerin bebek mamaları başta olmak üzere marketlerde satılan işlenmiş ürünlerde kullanıldığını belirtti.
DOMUZ GENİ
Ürünlerin rekabet gücünü artırmak için bu tür ürünlerde domuz geni kullanıldığını bildiren Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, transgenik ürünlerin insanlarda nesiller boyunca devam edecek hastalıklara da yolaçabileceğini belirtti. Transgenetik ürünün besin zincirine girmesinin öneminin altını çizen Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın şöyle devam etti:
‘Bu ürünler bebek mamasından kolalı içeceklere hatta baklavaya bile uzanabilir. Hukuken yapılan yanlış bilimsel verilerle örtülmeye çalışılıyor. Transgenetik ürünlerin insan sağlığına zararı yok diyenler bazı firmaların adamıdır.’