Fransızdan bir gömlek üstün
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2002 09:22
Kısmet Gömlek markasıyla iç piyasaya üretim yaparken, 25 yıl önce Paris`teki Dufy mağazasına fason üretim yapmaya başlayan Yusuf Bayat, yıllar sonra Dufy markasının uluslararası patentini aldı
Sultanhamam`da küçük bir atölyede üretim yaparken, 25 sene önce fason gömlek yaparak ihracatla tanışan Yusuf Bayat, yıllar sonra Dufy markasının sahibi oldu. Dufy`nin uluslararası patentini alan Bayat, birçok ülkede tercih edilen ve gömlek modasında trendleri belirleyen bir marka yarattı. Dufy markası bugün Türkiye`de 24 mağaza ve 300 korner`da tüketicilerle buluşurken, İtalya, ABD, Fransa, Almanya, İngiltere ve Hollanda gibi ülkelerdeki Dufy mağazaları aracılığı ile de her yıl 300 bin kişiye ulaşıyor.
Yusuf Bayat, gömlek üretimiyle 1957`de 11 yaşında tanışıyor. Sultanhamam`da babasına ait küçük bir atölyede `Kısmet Gömlekleri`nin üretimine katkıda bulunan Bayat, `Ben gömlek üretimini ve ticaret ahlakını o yıllarda en büyük üniversite olan Sultanhamam`da öğrendim. Mesleğimin temel taşı o öğrendiklerimdir` dedi.
Kısmet`ten Dufy`e
Sultanhamam`daki üretimle Anadolu`da belirli bir müşteri portföyüne ulaşan Bayat Ailesi, 1970`lerdeki Osmanbey`e taşınma modasına uyarak, büyümenin yolunu da açmış oldu.
Bu dönemde sık sık yurtdışında fuarlara giderek, hem bilgisini artıran Yusuf Bayat, hem de ihracat yapmanın yollarını araştırdı. 1970`li yılların sonlarında ise fason üretim yapmaya başladılar.
Yüksek kaliteli yaptıkları ve müşterilere dürüst davrandıkları için de talepler sürekli artıyor. Artan talepler nedeniyle de İstanbul Topçular`da, en son teknoloji ile çalışan 5 bin metrekare kapalı alanı olan fabrika kuruluyor. İşte Kısmet Gömlekleri`nin Dufy`ye dönüşmesi de bu döneme rastlıyor.
Bayat, `Dufy markasını gömleklerimizde kullanmak için izin aldık. Bu isimle başka ülkelere de ihracat yapmaya başladık. Bu markayla tanınmaya başladık ve kalitemiz çok iyi olduğu için markamızı korumak için uluslararası patentini aldık. Dufy artık bizim markamız oldu. Eğer istersek onlara bu ismi kullandırmayız. Paris`te 2 tane Dufy mağazası var, biri Fransızlar`ın, biri bizim. Onlar da bizim mallarımızı satıyorlar zaten` diye konuştu.
Kumaşı belirliyoruz
Fason üretim yapmak için sürekli yurtdışında araştırmalar yapan Yusuf Bayat, Dufy`nin talepleri doğrultusunda üretim kalitesini daha da üst seviyeye taşıyor. Bayat, `Bu dönemde bizden istenen kaliteden daha iyisini onlara verdik. Böyle olunca hem uzun vadeli çalışıyoruz, hem de yeni yeni firmalarla çalışmaya başladık. Avrupa`da ve ABD`de Vanlak, C.Dufor, Dorani, Edi Mayer gibi en seçkin markalara `By Dufy` imzasıyla mal vermeye başladık. Bütün bunlar bizim ufkumuzun açılmasına yardımcı oldu. Kendi birikimimizle onlardan örendiklerimizi birleştirdik ve dünyanın en iyi gömlek markalarından birisi olduk. Bu konuda çok iddialıyım. Artık dünyadaki en ünlü kumaş üreticileri, kumaş deseni ve rengi konusunda bizim fikrimizi alıyorlar. ` dedi.
Marka yaratılmalı
Türkiye`de tekstil konusunda çok kaliteli üretim yapıldığını da belirten Yusuf Bayat, ancak dış piyasalarda bilinen fazla Türk markası olmadığından,kaliteli ürünlerin ucuz satıldığını söyledi.
Belirli bir birikime ulaşmış ve kalitesini kanıtlamış firmaların markalaşmaya yatırım yapmaları gerektiğini vurgulayan Bayat, bu konuda devletin de destek vermesi gerektiğini ifade etti. Yusuf Bayat şunları söyledi:
`Uluslararası pazarlarda marka olmadığınız zaman fazla şansınız yok. Malınız ne kadar kaliteli olursa olsun, ucuz satarsınız. Ürünler markayla değerini buluyor. O nedenle yurtdışında yapılacak markalaşma yatırımları konusunda devletin destek vermesi çok önemli bir katkı olacaktır.`
Sultanhamam`da küçük bir atölyede üretim yaparken, 25 sene önce fason gömlek yaparak ihracatla tanışan Yusuf Bayat, yıllar sonra Dufy markasının sahibi oldu. Dufy`nin uluslararası patentini alan Bayat, birçok ülkede tercih edilen ve gömlek modasında trendleri belirleyen bir marka yarattı. Dufy markası bugün Türkiye`de 24 mağaza ve 300 korner`da tüketicilerle buluşurken, İtalya, ABD, Fransa, Almanya, İngiltere ve Hollanda gibi ülkelerdeki Dufy mağazaları aracılığı ile de her yıl 300 bin kişiye ulaşıyor.
Yusuf Bayat, gömlek üretimiyle 1957`de 11 yaşında tanışıyor. Sultanhamam`da babasına ait küçük bir atölyede `Kısmet Gömlekleri`nin üretimine katkıda bulunan Bayat, `Ben gömlek üretimini ve ticaret ahlakını o yıllarda en büyük üniversite olan Sultanhamam`da öğrendim. Mesleğimin temel taşı o öğrendiklerimdir` dedi.
Kısmet`ten Dufy`e
Sultanhamam`daki üretimle Anadolu`da belirli bir müşteri portföyüne ulaşan Bayat Ailesi, 1970`lerdeki Osmanbey`e taşınma modasına uyarak, büyümenin yolunu da açmış oldu.
Bu dönemde sık sık yurtdışında fuarlara giderek, hem bilgisini artıran Yusuf Bayat, hem de ihracat yapmanın yollarını araştırdı. 1970`li yılların sonlarında ise fason üretim yapmaya başladılar.
Yüksek kaliteli yaptıkları ve müşterilere dürüst davrandıkları için de talepler sürekli artıyor. Artan talepler nedeniyle de İstanbul Topçular`da, en son teknoloji ile çalışan 5 bin metrekare kapalı alanı olan fabrika kuruluyor. İşte Kısmet Gömlekleri`nin Dufy`ye dönüşmesi de bu döneme rastlıyor.
Bayat, `Dufy markasını gömleklerimizde kullanmak için izin aldık. Bu isimle başka ülkelere de ihracat yapmaya başladık. Bu markayla tanınmaya başladık ve kalitemiz çok iyi olduğu için markamızı korumak için uluslararası patentini aldık. Dufy artık bizim markamız oldu. Eğer istersek onlara bu ismi kullandırmayız. Paris`te 2 tane Dufy mağazası var, biri Fransızlar`ın, biri bizim. Onlar da bizim mallarımızı satıyorlar zaten` diye konuştu.
Kumaşı belirliyoruz
Fason üretim yapmak için sürekli yurtdışında araştırmalar yapan Yusuf Bayat, Dufy`nin talepleri doğrultusunda üretim kalitesini daha da üst seviyeye taşıyor. Bayat, `Bu dönemde bizden istenen kaliteden daha iyisini onlara verdik. Böyle olunca hem uzun vadeli çalışıyoruz, hem de yeni yeni firmalarla çalışmaya başladık. Avrupa`da ve ABD`de Vanlak, C.Dufor, Dorani, Edi Mayer gibi en seçkin markalara `By Dufy` imzasıyla mal vermeye başladık. Bütün bunlar bizim ufkumuzun açılmasına yardımcı oldu. Kendi birikimimizle onlardan örendiklerimizi birleştirdik ve dünyanın en iyi gömlek markalarından birisi olduk. Bu konuda çok iddialıyım. Artık dünyadaki en ünlü kumaş üreticileri, kumaş deseni ve rengi konusunda bizim fikrimizi alıyorlar. ` dedi.
Marka yaratılmalı
Türkiye`de tekstil konusunda çok kaliteli üretim yapıldığını da belirten Yusuf Bayat, ancak dış piyasalarda bilinen fazla Türk markası olmadığından,kaliteli ürünlerin ucuz satıldığını söyledi.
Belirli bir birikime ulaşmış ve kalitesini kanıtlamış firmaların markalaşmaya yatırım yapmaları gerektiğini vurgulayan Bayat, bu konuda devletin de destek vermesi gerektiğini ifade etti. Yusuf Bayat şunları söyledi:
`Uluslararası pazarlarda marka olmadığınız zaman fazla şansınız yok. Malınız ne kadar kaliteli olursa olsun, ucuz satarsınız. Ürünler markayla değerini buluyor. O nedenle yurtdışında yapılacak markalaşma yatırımları konusunda devletin destek vermesi çok önemli bir katkı olacaktır.`