Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2006 11:274dk okuma
Ödenmeyen fındık paraları nedeniyle Başbakan Tayyip Erdoğan`ın üreticiler tarafından yuhalanmasıyla yeni bir boyut kazanan hükümet-Fiskobirlik kavgası dün `zirve`ye taşındı.
Sanayi Bakanı Ali Coşkun, zirvede, sorunun `siyasallaştırmadan akılcı çözüme ihtiyacı olduğunu` söyledi. Erdoğan, mitinglerde fındıkta sıkıntının sorumlusu olarak Fiskobirlik yönetimini gösterirken, Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erdem`den bu eleştiriye, `Cebimize esrar koyup sonra ihbar etmek gibi` yanıtı geldi.
Fındıkta Fiskobirlik`in sezon açılışında üreticiyi memnun eden 7.5 YTL fiyatı, kurumun piyasada düzenleyici alım yapmak ve arz fazlasını çekmek için kaynak bulamaması yüzünden geriledi. Erdoğan`ın 18 Haziran`da Giresun`da yine Fiskobirlik yönetimini suçlaması üzerine düşüş başlamış ve 4.5-5 TYL`lik fiyat 2-2.5 YTL`ye gerilemişti. Fiyatın düşmesini kamuoyunun değerlendirmesi gerektiğini belirten Erdem de, Erdoğan`ın konuşmasını `talihsiz, üzücü` olarak niteledi.
Erdem, Başbakan`ın konuşmasından sonra Fiskobirlik`in elindeki fındık 102 milyon YTL değer yitirdi. Keşke, `Fiskobirlik`in malı var. Satıp borcunu ödeyecek. Herkes müsterih olsun` deseydi. Başbakan`ın böyle bir şeyi söylerken iyi düşünmesi lazımdı dedi.
Karadeniz`de 8 milyon kişiyi ilgilendiren fındıkta, siyasilerin eleştiri konusu fındık ekseninde gelişiyor. Erdoğan`ın önceki günkü Karadeniz gezisinde de fiyat düşüşü gündeme getirilmiş ve Başbakan, Fiskobirlik yönetimini suçlayınca üreticilerin protestosuyla karşılaşmıştı. Sorunlara çözüm amacıyla düzenlenen `Fındık Zirvesi` dün Sanayi Bakanı Coşkun başkanlığında toplandı.
`Başbakan yanıltılıyor` Coşkun, bu yıl 650 bin tonun üzerinde rekolte beklendiğini, bu konuda politikanın belirlenmesi amacıyla, daha önce TOBB bünyesinde Başkanvekili Faik Yavuz başkanlığında bir komitenin çalışma başlattığını hatırlattı. Coşkun, üreticinin en az zararla dönemi geçirmesi, ihracatın yara almaması, konunun gereksiz siyasileştirilmemesi amacıyla, fındık politikası belirleneceğini söyledi.
Başbakan`ın fiyat ve alım politikasında hata yapmakla suçladığı Fiskobirlik Başkanı Erdem de, Erdoğan`ın yanıltıldığını belirterek şu bilgiyi verdi: Sayın Başbakan`la kavga edecek halim yok ama olayların buraya nasıl geldiğini açıklayacağız. Devletin birliklerden 700 milyon YTL alacağı vardı. Yeniden yapılandırma kapsamında anaparasını ödeyen birliğe yeniden kredi kullandırılacaktı. Sadece biz 190 milyon YTL anaparamızı ödedik. Yine de bize kaynak kullandırılmadı. Diğer birlikler sadece faiz ödedi. Kaynak verildi. Hakkımız olan 100 milyon YTL verilseydi, fiyatlar bu kadar düşmeyecekti. Baskıdan yakınan Erdem, Neredeyse Fiskobirlik yönetiminin cebine esrar koyup yakalatacaklar. Altı aydır müfettiş orada oturuyor. 21. asra yakışmayan şeyler bunlar dedi. İstifasının istendiğinin hatırlatılması, Başbakan`ın danışmanı Cüneyd Zapsu`nun da adının geçmesi üzerine Erdem, İstifamı isteyen, Cüneyd bey değil. Seçimde gelip liste yapanlar dedi. Erdem, Tarım Bakanlığı Müsteşarı`nın fındık maliyetini 3.5 YTL ifade ettiğinin de altını çizdi. TİM Başkanı Oğuz Satıcı ise sıkıntının temelinde 170-200 bin tonluk arz fazlası olduğunu, önce bunun çekilmesi gerektiğini söyledi.
Başbakan ne demişti? Başbakan Erdoğan, 17 Haziran`da Giresun`da yaptığı konuşmada Fiskobirlik yöneticilerini suçlamış ve şunları söylemişti: Fındıkla ilgili yaşanan bir sorun var. Bu sorunu bu hale getirenler halkımızı istismar etmenin gayreti içine giriyorlar. Göreve geldiğimizde birliğin 1.5 katrilyon lira borcunu sildik. Bu borca karşılık bütün malvarlıklarına el koyabilirdik. Ama koymadık. Efendim işte burada şöyle 50-100 trilyon verilse bu iş açılır. Bunların arkası gelmiyor. Bana geldiler, kendilerini kabul ettim. Altından kalkamayacağın yükün altına girmeyeceksin. Halkımız delegeleri seçiyor, delegeler de yönetimi seçiyor. Bu yönetim kafasına göre fiyat açıklıyor, altından kalkamayınca, hükümeti suçluyor. 1.5 katrilyona neler yapılmazdı?
`Fındıkta yeni sistem üreticiyi kimseye mahkûm etmeyecek`
Toplantıda alınan kararları değerlendiren TOBB Başkanvekili Faik Yavuz da, öngörülen modelle piyasaya müdahaleye tamamen son verileceğini, üreticinin, Fiskobirlik`e, tüccara, ihracatçıya ve tefeciye mahkûm olmayacağını belirtti. Yavuuz sistemi şöyle anlattı: Lisanslı Depoculuk Yasası çıktı. Bunu 2007 ürünü için devreye sokmaya hazırlanıyorduk. Ancak, şartlar bizi zorladı ve bu yıl devreye sokmaya karar verdik. Fiskobirlik, depolarının 350 bin ton, yani rekoltenin yarısını depolayacak kapasitesi var. `Bunu oda ve borsalara kiraya verin` dedik. Başkan da, `Olabilir` dedi.
Üretici ürünü bu depolara koyacak. Bir makbuz vereceğiz. İhtiyacı olduğunda makbuz karşılığında bankalardan ürün değerinin yüzde 60-70`i kadar kredi alabilecek. Dolayısıyla üretici piyasadaki fiyatı beğendiğinde satış yapacak. Ne ihracatçıya ne de tefeciye mahkûm olacak. Fındık rekolte fazlalığı da dikkate alınarak piyasaya dengeli sürüm yapılacak. Bunu buğdayda uyguladık, sonuç başarılı oldu. Fındığın dalında satılması anlamına gelen `alivre` satış da sona erecek. Fiskobirliğin fiyat açıklamasına gerek kalmayacak. Bu tedbirler 2006-2007 sezonu ürününde çıkacak sorunları çözmek için yeterli.