Güncelleme Tarihi:
Merkez Bankası faizi indiriyor. Faiz indikçe döviz fiyatı yükseliyor? Şimdilerde merak edilen, faizin ne kadar ineceği, dövizin ne kadar çıkacağıdır.
Güngör Uras / MİLLİYET
guras@milliyet.com.tr
Merkez bankaları genelde faizi, ekonomiyi canlandırmak için indirir. Faiz inince ülkede tüketim ve yatırım harcamalarının artması beklenir.
Şimdilerde bizim Merkez Bankamız faizi, sıcak para girişini sınırlamak için indiriyor.
Faizi indirirken tüketim ve yatırım harcamalarının artmaması için de bankaların;
(1) Krediye yöneltecekleri imkanları daraltıyor.
(2) Bankaların kredi maliyetleri artırarak, borç kredileri pahalı hale getirmeye, kredi hacminin büyümesini önlemeye çalışıyor.
Merkez Bankası faizi aşağıya indirdikçe döviz fiyatı yükseleceğine göre, faizin geleceği döviz fiyatının ne kadar yükseleceğine bağlı olacak demektir.
Dolar 1.65 liranın üzerine çıktığında, Merkez Bankası faizi indirimini sürdürmeyi göze alamaz. Dolar 1.75 TL gibi umulmadık/beklenmedik fiyata yükselir ise Merkez Bankası paniğe uğrar.
Merkez Bankası, faiz indiriminde ‘sermaye hareketi’ yoluyla giren dövizin, cari açığı kapatmaya yeterli olup olmayacağını da izlemeye mecburdur.
Sıcak paranın fazlası zarar ama, azı da yarar. Biz cari açığı (döviz açığını) sıcak para diye adlandırdığımız döviz girişleri ile kapatıyoruz. Sıcak para girişi birden durur ise, ekonomi büyük ölçüde sarsılır.
Döviz çıktıkça cari açık küçülür
Döviz çıktıkça cari açık küçülür
Burada bir açıklamaya gerek vardır. Sıcak para ve cari açık ilişkisi ‘yumurta tavuk’ ilişkisine benzer. Sıcak para girdikçe cari açık artar. Cari açık arttıkça sıcak para girişine kapı açılır. Sıcak para girişi durur ise, döviz fiyatı (doların fiyatı) gerçek değerini bulur.
Örneğin 1 dolar 2 TL olur. O zaman ithalat yavaşlar, ihracat artar. Cari açık (hazmedilebilir ölçüye iner) küçülür. Bu değişim ekonomide önce şok etkisi yapar. Dengeler bozulur, yeniden kurulur.
O nedende bunu yapmak cesaret ister.
Seçim öncesi hiçbir hükümet bunu yapmaz. Yapamaz. Bunu ancak seçimi çoğunlukla kazanan ve 4 yıl iktidarı garanti eden bir parti yapabilir. Ekonomi iki yıl sallanır, sonra düze çıkar.
En az seçim sonuçları alınıncaya kadar Merkez Bankası, döviz fiyatında büyük ölçüde artışa yol açacak (örneğin dolar fiyatını 1.65’ TL’nin üzerime zıplatacak) ve de sermaye girişini durdurarak, ülkeden döviz kaçışına yol açacak ölçüde faiz indirimine gidemez.
Seçim öncesi radikal değişim zor
Kaldı ki, sıcak parayı büyük ölçüde sınırlamaya ve de tüketim ve yatırım harcamalarını kısmaya yönelik tedbirlerin, vergileri artırmaya yönelik tedbirlerle birlikte alınması gerekir. Çünkü sıcak para girişi tüketim ve yatırımları coştururken KDV ve ÖTV gelirlerini artırır. Hükümetin bütçede ana gelir kaynakları KDV ve ÖTV geliri. Sıcak para girişinin azalmasına bağlı olarak iç talepteki daralma KDV ve ÖTV gelirini düşürür. Cari açık kapanırken, Hükümet’in başına bütçe açığı sorunu çıkar.
Gelelim Merkez Bankası’nın faiz indirimleri nedeniyle iç talebin canlanmasını önlemek için, bankaların kanuni karşılıklarını artırarak, banka kredilerinin artışını sınırlama çabasına.
Merkez Bankası faiz ucuzlayınca insanların bol bol kredi kullanarak ithalata yönelmelerini önlemek için bankaların topladıkları mevduatdan Merkez Bankası’na devretmek zorunda oldukları parayı artırıyor. Bunun sonucu bankaların kredileme imkânları daralıyor. Kredi maliyeti artıyor.
Sorun kredi maliyetini pahalılandırmak ise bunun için uygulanabilecek başka tedbirler vardır. Hem de sektör bazında. Krediler üzerindeki banka sigorta muamele vergisi oranı veya kaynak kullanımı destekleme fonu yükü artırılır. Hem banka sistemi zarar görmez, hem de Hazine’nin vergi geliri artar.