Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2004 08:56
Etibank davasına tanık olarak çağrılan eski Devlet Bakanı Güneş Taner, ‘Bunlar devlet sırrı, açıklayamam’ gerekçesiyle mahkemeye ifade vermeye gitmedi.
ETİBANK’ı zarara uğrattıkları iddia edilen aralarında Dinç Bilgin, Cavit Çağlar, Nail Keçili’nin de bulunduğu 35 eski banka yöneticisinin yargılandığı davaya tanık olarak çağrılan eski Devlet Bakanı Güneş Taner, mahkemeye dilekçe göndererek ‘Devlet sırrı olduğu için açıklama yapamayacağını’ bildirdi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya dört tutuksuz sanık katıldı. Sanıklardan eski Genel Müdür Şükrü Karahasanoğlu, ‘Bankayı Özelleştirme’den alan yeni yönetim adına genel müdür olarak yaptığım incelemede 15 milyon dolarlık zararı belirledim ve bunu devir bilançosunda delillendirdim’ dedi. Merkez Bankası, TMSF ve Özelleştirme İdaresi gibi kurumlar başta olmak üzere eski bakan Güneş Taner ile Hazine Müsteşarlığı’na mektup yazarak bu durumu bildirdiğini ifade eden Karahasanoğlu, ‘Ancak bunlar murakkıp raporlarında yer almadı. Bankanın bu şekilde kára geçemeyeceğini belirtmiştim’ diye konuştu. Çağlar Grubu’na ait İnterbank’a el konulması üzerine bankadan kaynak akışı olduğunu söyleyen Karahasanoğlu, şöyle konuştu:
‘Bankanın yönetiminde çeşitli zafiyetler sözkonusu oldu. Bunu ilgililere illettiğimde onlar da bankaya 20 milyon
dolar sermaye aktarımı yaptılar. Ancak Sanayi Bakanlığı bunu onaylamasına rağmen Hazine Müsteşarlığı Çağlar Grubu’nun TMSF’ye borcu olduğu gerekçesiyle onaylamadı. Bunun üzerine İnterbank, sermaye artışı olmaması için Etibank’a dava açtı. Mahkeme bunu reddetti. Hazine, sermaye aktarımını 10 ay sonra onayladı. Bankanın zararı büyüdü. Bankaya ya yeni ortak, ya da satışı gerekiyordu. Koçbank ile protokol imzaladık. Protokol süresi dolmaya üç gün kala bankaya el kondu.’
Tanıklardan eski Devlet Bakanı Güneş Taner ise mahkemeye dilekçe göndererek ‘Kamuoyuna malolmuş bir kişi olmasının yanında açıklayacaklarının devlet sırrı mahiyetinde olması nedeniyle tanıklık yapmayacağını’ söyledi.
Mahkeme heyeti, Güneş Taner’in açıklayacağı konuların devlet sırrı mahiyetinde olup olmadığının takdirinin kendisinde olmadığını belirterek, bu konuda takdir yetkisinin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e ait olduğu gerekçesiyle Cumhurbaşkanlığı’na yazı yazılmasına karar verdi.
Erez: Hazine ‘olur’u üzerine itiraz edemedim
55. Hükümet dönemindeki Özelleştirme Yüksek Kurulu’nda Sanayi Bakanı olarak bulunan Yalım Erez, Etibank davasında tanık olarak ifade verdi. Erez, şunları söyledi: ‘Etibank ihaleye çıkarıldı. En yüksek teklifi İpek Ortak Girişim Grubu verdi. Hazine Müsteşarlığı, gruba ait bir banka bulunduğunu ve mali durumunun bozuk olduğunu gerekçe göstererek Etibank ihalesinin bu gruba verilmesinde mahsur olduğunu söyledi. Özelleştirme Kurulu toplandığında ben de Hazine’den aldığımız bilgiler doğrultusunda en yüksek teklifi vermiş olmasına rağmen ihalenin İpek Grubu’na verilmemesi gerektiğini söyledim. İtirazım üzerine karar alınmadı. Bir ay sonraki toplantıda Devlet Bakanı Güneş Taner, Hazine Müsteşarlığı’na ikinci bir yazı geldiğini, bu yazıda İpek Grubu’nun medya grubu ile birlikte bu teklifi yenilediklerini, böyle bir oluşumun varlığı halinde Hazine’ye göre bir sakınca olmadığının belirtildiğini söyledi. Bunun üzerine itirazda bulunmama gerek kalmamıştı.’
Mahkeme Başkanı Mustafa Akın, ‘Bir ayda kararın değişmesini tuhaf bulmadınız mı?’ sorusuna Erez, ‘Hazine mahsur görmemiş’ diye yanıt verdi. Akın’ın, ‘Sanıkların bankanın içinin boşaltılması amacıyla bir çete oluşturdukları iddia ediliyor. Bu konuda bilginiz nedir?’ sorusunu Erez, ‘Hiçbir şey duymadım. Böyle bir durum olsa Hazine izin vermezdi’ diye yanıtladı. Akın’ın, ‘Bu grubun içini boşaltmak için bankayı aldıkları söyleniyor’ sözleri üzerine Erez, ‘Etibank’ın içinin boşaltılıp boşaltılmaması Hazine ve Merkez Bankası’nın görevidir. Bu durumun bizim incelememiz yasaya aykırıdır’ dedi. Mahkeme Başkanı’nın ‘34 ayda bu kadar zarar mümkün mü?’ sorusuna Erez, ‘Bankanın mali açısını öğrenmeye kalksam suç işlerdim’ diye cevap verdi.
Yılmaz polis zoruyla duruşmaya gidecek
ETİBANK davasına çağrılan tanıklardan eski Başbakan Mesut Yılmaz, hiçbir mazeret göndermediği duruşmaya katılmadı. Işın Çelebi ise sağlık mazereti olduğunu bildirerek davaya katılamadığı bildirildi. Mahkeme heyeti Işın Çelebi’nin sağlık mazeretini kabul ederek Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde talimatla ifadesinin alınmasına karara bağladı. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın ise herhangi bir mazeret bildirmediği belirtilerek, son bir kez davetiyeyle çağrılmasına, gelmediği takdirde polis zoruyla getirileceğinin kendisine bildirilmesine karar verildi.