Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2006 11:564dk okuma
Gillette`i alıp cirosunu 67.9 milyar dolara çıkaran Procter&Gamble (P&G) birleşmeyle erkek tüketicilerini de kapsama alanına aldı. Geçen yıl 54 milyar dolarla tüketim ürünleri sektöründe dünyadaki en büyük şirket satın almasına imza atan P&G, Türkiye organizasyonunu 1 Temmuz itibarıyla tamamladı. P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölge Başkan Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü Saffet Karpat ve Gillette`ten P&G`ye katılan Pazarlama Direktör Yardımcısı İhsan Karagöz ile Gillette operasyonundan sonra satışlarını tüm dünyada yüzde 25 artıran P&G`yi konuştuk.
`Erkeği Gillette bilir` `Kadını çok iyi tanıyan P&G ile erkeği iyi bilen Gillette`in birleşmesiyle dünyada daha yaygın ve daha güçlü olacaklarını söyleyen Saffet Karpat, Her iki şirket de marka yaratma konusunda çok başarılı, yenilikçi, endüstrinin tedarik zinciri lideri ve güçlü perakende ortakları var dedi.
Erkek kişisel bakım ürünlerinde dünyanın önde gelen markası `Gillette` denilince ilk akla gelen tıraş üzerine sorularımızı yanıtlayan P&G Pazarlama Direktör Yardımcısı İhsan Karagöz de, Türkçede `jilet` diye okunan Gillette`in tıraş bıçağında jenerik bir marka olduğunu söyledi. Haftalık tıraş sıklığının Türkiye`de 2.3 olduğunu sözlerine ekleyen Karagöz şöyle devam etti:
Sistem grubu dediğimiz ıslak tıraşta kartuşlu ürünlerin payı da yüzde 8 civarında. Kullanıcı sayısı yüzde 10-12. Türk erkeği ayda ortalama iki bıçak kullanıyor. Biz sistem ürünlerinde ayda bir bıçak değiştirilmesini öneriyoruz. Satılan her üç kullan at bıçaktan ikisini Gillette ürünleri oluşturuyor. Bu oranlar en yüksek İngiltere`de. İngiliz erkeği, haftanın altı günü hatta pazar günü bile tıraş oluyor. Gillette`in Mach3 ailesinin yer aldığı sistem ürünü kullanımının Türkiye`de iki ayda bir bıçak olduğu söylenebilir. Türkiye`de Mach3`ün ürünleri kullanan yaklaşık 1 milyon kişi var.
Sistem ürünlerinin kaliteli tıraş ve ekonomik ömür hesaba katıldığında tüketiciye avantaj sunduğunu belirten Karagöz, yaptıkları araştırmalarda bu durumun farkına varan tüketici grubunun Türk Silahlı Kuvvetleri`nin muvazzaf subayları olduğunu gördüklerini ifade etti. Karagöz şunları söyledi: Gillette`in tıraşta en iddialı olduğu son ürün grubu Mach3, sakalı en dipten almak için geliştirildi. Bu da gün içinde sakalın tekrar uzamasını, tıraştan hemen sonra ucu çıkan sakalın engellenmesini sağlıyor. Kaliteli tıraş da subay ve astsubay için çok önemli. Bıçağın çok uzun süre kullanımı da ekonomik fayda sağlayınca, muvazzaf subaylar Mach3`ü tercih ediyor.
Karagöz, ayrıca berberler için de ürün geliştirdiklerini, ustura tarzı aletlere ikiyi kırılarak takılan bıçakları hazır kırılmış nihai ürün olarak ürettiklerini, bu pazarda Perma-Sharp markasıyla yıllardır rakipsiz olduklarını, Permatik`in de sadece Türkler için üretildiğini ifade etti.
`Türk kökten-çözümcü` Gillette Entegrasyon Proje Direktörü Ogeday Karahan da, kuzey ülkelerinde kadınların daha açık renkli ve az tüylü olduğunu bu nedenle yüzeysel epilasyon yöntemlerini tercih ettiğini söyledi. Fakat Türkiye gibi Akdeniz ve Arap ülkeleri kadınlarının ise geleneksel yöntemlere başvurduğunu ifade eden Karahan, Yani ağda ya da Braun gibi cihazlarla bu iş kökten hallediliyor dedi.
P&G`den 400 milyon dolar aktı Türkiye P&G`nin, faaliyet gösterdikleri 180 ülke arasında 12`nci sırada olduğunu vurgulayan Saffet Karpat şunları söyledi: 1987 yılında Mintax ile yüzde 50 yüzde 50 ortaklıkla Türkiye`ye giren P&G, bugüne kadar 400 milyon
dolar yatırım harcaması yaptı. Her yıl 40-50 milyon dolar yatırım yapıyoruz. Ve bu yatırımlar her yıl artarak sürecek. Karpat, Türkiye`de üretime dönük yeni yatırımlar yapıp yapmayacakları yönündeki soruya ise, `Bu herhangi bir alanda pazarın belirli bir büyüklüğe ulaşmasıyla mümkün olabilir` yanıtını verdi. Karpat, bunun ise ancak beş yıl gibi bir sürede gündeme gelebileceğini anlattı. Karpat, buna karşılık, P&G Türkiye`nin insan kaynağına yönelik yatırımlarını sürdüreceğini vurguladı ve P&G`nin küresel operasyonlarında 50`ye yakın Türk yöneticinin çalışmasını da buna örnek gösterdi. P&G`nin global büyüme stratejisinin her yıl yüzde 4-6 arasında olduğunu ifade eden Karpat, bunun daha çok organik olarak yapıldığını, büyümede satın almalarının payının da yüzde 1 olduğunu söyledi.
`Güzelliğe 2 milyar dolar harcadık` P&G`nin verdiği bilgilere göre dünyada güzellik pazarı 200 milyar dolar büyüklüğünde. Ve yaklaşık her yıl yüzde 10 büyüyor. P&G markalarının Türkiye`deki pazar payları şöyle: Deterjan yüzde 41, Prima yüzde 30`dan fazla, Orkid yüzde 60`dan fazla, P&G şampuan pazar payı yüzde 40 ve İpana yüzde 40`ın üstünde. P&G, Türkiye`de bulundukları pazarların büyüklüklerini de şöyle sıraladı:
Toplam temizlik: 900 milyon dolar
Şampuan: 280 milyon dolar
Diş macunu: 123 milyon dolar
Diş fırçası: 66 milyon dolar
Saç boyası: 83 milyon dolar
Toplam güzellik: 2 milyar dolar
(Yıllık ortalama yüzde 15 civarında büyüyor)
Çocuk bezi: 364 milyon dolar
Ped: 219 milyon dolar
300 markanın 23`ü Türkiye`de
Saffet Karpat, Türkiye`de her dakika 500`den fazla P&G ürününün satın alındığını belirterek şunları söyledi: `Gebze`de üç üretim tesisi var. Günde 1000 ton toz deterjan, 5 milyon adet çocuk bezi ve 5 milyon adet hijyenik ped üretiyoruz. P&G`nin dünyadaki 300 markasından 23 tanesi Türk pazarında. Karpat, ürünlerinin Türk pazarındaki durumuyla ilgili şu istatistikleri verdi: Türkiye`de her saniyede 5 bebek Prima ile bezleniyor, saatte 40 bin adet Orkid kullanılıyor, günde 60 bin kişi P&G şampuanları ile saçlarını yıkıyor, saatte 10 ton çamaşır P&G deterjanlarıyla yıkanıyor, günde 2,5 milyon kişi İpana ile dişlerini fırçalıyor, dakikada 10`dan fazla kadın saçını Koleston ile boyuyor, dakikada 29 Duracell pil satılıyor.