Güncelleme Tarihi:
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Biz dünyadan 44 milyar lira alacaklıyız, yani Türkiye Cumhuriyeti hazinesi, dünyadan alacaklı dedi.
Şimşek, bir otelde düzenlenen AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı 7. Bölge Toplantısı’nda yaptığı Hükümet icraatları konulu sunumunda, Türkiye’de 1990’lı yıllarda, siyasi istikrarsızlık, düşük büyüme ve işsizlik yaşandığını söyledi.
O yıllardan bugüne önemli değişimler yaşandığını ifade eden Şimşek, Peki ne değişti? Aslında bu son 10 yıldaki değişimin ana motoru siyasi istikrardır. Çünkü siyasi istikrar tek başına yetmez. Bir sürü ülke var, diktatörlerle yönetiliyor ama orada ekonomik başarı elde edilemiyor diye konuştu.
Şimşek, demokraside doğru politikaların da olması gerektiğini, sadece güçlü iktidarın yetmeyeceğini dile getirerek, aynı zamanda politika çerçevesinin de doğru ve sağlıklı olması, yapısal reformun olması gerektiğini, bunların da beraberinde siyasi istikrarı getireceğini kaydetti.
Bakan Şimşek, bugün 2023 hedefleri ve 2071 vizyonu ve perspektifinden bahsediliyorsa bunu, siyasi istikrara borçlu olduklarını ifade etti.
Maastricht kriterleri
Şimşek, reel olarak Türkiye’nin iç borcunda doğru-düzgün bir artış olmadığını söyledi.
Devletin dış borcuna da değinen Şimşek, Biz dünyadan 44 milyar lira alacaklıyız devlet olarak, yani Türkiye Cumhuriyeti hazinesi dünyadan alacaklı. Böyle bir dönem var mı? Yok. En son ne zaman böyle bir şey olmuş? Böyle bir şey olmamış ki. Türkiye’nin devletin net dış borcu eksi 44,44 milyar lira şeklinde konuştu.
Bakan Şimşek, 2002 yılında Türkiye’nin milli gelirinde yüzde 11’lik genel devlet açığı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: Büyük bir açık. Aslında o bankaların bilançolarındaki açıkları dikkate alırsanız açık çok çok daha farklıydı 2000’li yılların başında. Kriz öncesi sıfırlara kadar indirdik, krizle birlikte bir fırlama var. Tekrar sıfırlara doğru indi, tekrar yüzde 1’lere doğru inmiş durumda ama Avrupa’nın sağlayamadığı Maastricht kriterlerini biz sağlamış durumdayız. -Çözüm süreci- Türkiye’nin son 10 yılda AK Parti hükümetlerinin doğru politikaları ve siyasi istikrar sayesinde büyük bir çıkış yakaladığını anlatan Şimşek, bundan sonraki çıkışın, bu çözüm sürecin üzerine kurgulu olduğunu söyledi.
Şimşek, teröre, terörle mücadeleye harcanan paranın, eğitime, altyapıya, sağlığa harcanacağına dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: Çözüm sürecinin başarılı olması halinde, Güneydoğu Anadolu’ya muazzam bir göç başlayacak ve milyonlarca insan bölgeye gelmek zorunda kalacak. Gelmek zorunda çünkü burada işçi olmayacak. Yetmeyecek. Yani GAP ile DAP ile tarım ve sanayi ile buralarda eleman yokluğu yaşanacak ve bizim ciddi bir şekilde böyle bir sorunumuz olacak o zaman. Türkiye’nin dünyada güçlendiğini ve etrafına daha demokratik olun, reform yapın şeklinde tavsiyelerde bulunduğuna vurgu yapan Şimşek, Öncelikle kendi evimizi mutlaka düzene koymamız lazım. Kendi evimizi, kendi sorunlarımızı, barış, huzur, demokrasi içerisinde, temel hak ve özgürlükleri genişleterek çözmemiz lazım. Başka bir seçeneğimiz yok. Fakat biz bunu başarırsak varya bu bölgede değil sadece, bütün dünyaya ilham kaynağı oluruz ifadesini kullandı.
Bakan Şimşek, Türkiye’nin temel sorunlarının ise yüksek cari açık, eğitimde kalite, düşük istihdam oranı ve kayıt dışılık olarak sıraladı.