Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 2002 11:34
Türkiye sıcak paranın yeni cenneti olma yolunda ilerliyor. Son aylarda ülkeye giriş yapan sıcak para aylık yüzde 4 ve üstünde faiz geliri elde ediyor...
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Engin Akçakoca, geçtiğimiz hafta bankaları uyararak, Açık pozisyon sınırlarını zorlamayın uyarısı yaptı.
Döviz arzını artıran,
dolar fiyatlarının düşüşüne yol açan açık pozisyon şöyle işliyor. Yurtdışından getirilen döviz önce TL`ye çevriliyor. Elde edilen TL, eski dönemden farklı olarak Hazine Bonosu yerine, Merkez Bankası`nda gecelik olarak tutuluyor. (Nedeni ise ani bir kriz sırasında paranın anında dolara daha kolay çevrilebilmesi. Yandaki tablo ise Hazine Bonosu faizleri esas alınarak hazırlandı) Bankacılara göre sıcak paranın miktarı 2 milyar doları buldu. Yasal nedenlerle bu işi yapamayan bankaların, özellikle kendilerine ait yurtdışı şirketler aracılığıyla döviz getirdiği sanılıyor. Nitekim, Merkez Bankası ve BDDK buna dikkat çekerek, Gerekirse iştiraklerin yurtdışı hesaplarını inceleriz dedi.
Sıcak para tabir edilen kısa vadeli sermaye hareketinin Hazine Bonosu`nda değil, yüzde 51 faiz getirisi olan Merkez Bankası gecelik hesaplarında değerlendirilmesi durumunda, elde edilecek dolar getirisi aylık yüzde 4`ler civarında oluşuyor. Dün köşesinde bu konuya dikkat çeken Star Gazetesi yazarı Salih Neftçi, şunları yazdı:
Dövizdeki düşüşü alın ve enflasyona kıyasla son derece yüksek kalan kısa vadeli faizlere ekleyin... Yüzde 30`ların çok üzerinde döviz cinsi reel faizlerle karşı karşıya kalıyorsunuz. İflas etmiş ülkeleri çıkarın, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Akla havsalaya sığmayan bir seviye... (Üstelik tümüyle de gereksiz.) Ne kadar sıcak para varsa Türkiye`ye gelir. Öte yandan bizimkiler... zaten `eski` bizimkiler... Açık pozisyon ustaları. Onlar da bu trene katılmakta zaten sabırsız... Sonuçta açılan döviz pozisyonları son haftalarda ciddi biçimde arttı. Bunu önlemenin iki yolu var. Birincisi öyle bir bankacılık kadrosu yetiştireceksiniz ki bu kadro açık pozisyonun zararlarını bilecek ve pozisyon açma konusunda kendisi temkinli davranacak. İsteyerek. Ama yüzde 30`ların üzerindeki reel faizlerle bu pek mümkün değil. İkinci yol ise şu: Merkez Bankası gecelik faiz kotasyonlarını kısa zamanda hızla indirir. Evet Hızla. Kısa zamanda. Sorun bıçakla kesilmiş gibi çözümlenir.
Faruk Selçuk Bilkent Üniversitesi : Büyüme başladığında doların değeri yükselir
Dolarınızı Türk lirasına çevirip, Merkez Bankası`na koyuyorsunuz. Eğer dolar fiyatı değişmezse ki şimdi uygulanan dalgalı kur politikasına göre Merkez Bankası dolara müdahale olmayacak ve dolarda ani yükselişler olmayacak, siz bir ay içinde yüzde 4 gelir elde ediyorsunuz. Merkez Bankası`nın yüksek gecelik faiz oranları böyle bir arbitraj imkanı veriyor. Bu nedenle Türkiye`ye geçen eylülden bu yana ciddi miktarda kısa vadeli yabancı sermaye giriyor. Türkiye`ye gelen dolar miktarı şu anda ülkedeki dolar talebinden daha fazla olduğu için de, dolar düşüyor. Merkez Bankası ise Benim önceliğim kurların bulunduğu düzey veya büyüme değil. Benim önceliğim enflasyonla mücadele. Ben insanlarda enflasyon düşecek beklentisi oluştuğu takdirde faizleri indiririm diyor. TL`nin aşırı değerli olduğunu konusunda herkes hem fikir. Ancak ekonomik büyüme yönünde ilk talepler alındığında dövize talep artacak, dolardaki hareket tersine dönecek. (Kaynak: Radikal Gazetesi, Neşe Düzel`in yaptığı söyleşi...)