Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2002 17:49
Deutsche Bank AG Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Tessen von Heydebreck, Türkiye`de son dönemdeki gelişmeleri olumlu olarak değerlendirdiklerini bildirdi
Deutsche Bank AG Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Tessen von Heydebreck, Türkiye`de son dönemdeki gelişmeleri olumlu olarak değerlendirdiklerini bildirdi.
Marmara Üniversitesi Almanca İşletme ve İşletme Enformatiği Bölümleri tarafından İMKB Konferans Salonu`nda düzenlenen ``Finansal yönetimde güncel gelişmeler`` konulu toplantıya konuşmacı olarak katılan Heydebreck, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Heydebreck, ``Türkiye`de son dönemlerdeki gelişmeleri olumlu olarak değerlendiriyoruz. Enflasyonda yaşanan düşüş yeterli değil ama enflasyonunun bir düşme eğilimine girdiği açık`` dedi.
Bu durumun Türkiye`nin moralini yükselttiğini kaydeden Heydebreck, temel olarak pozitif gelişmeler yaşanmasına rağmen şu an bir isteksizlik olduğunu vurguladı.
Tessen von Heydebreck, sözlerini şöylesürdürdü: ``Şimdi sadece Türkiye değil, uluslararası gözlemciler de seçim sonuçlarını bekliyor. Irak sorunu nedeniyle de bazı kaygılar var. Kaygılar, ekonomik açıdan çok politik açıdan.
Ama ekonomi ve politikayı da birbirinden ayıramayız. Bu belirsizlik umarım çabuk sonuçlanır. Seçimler Kasım ayında yapılacak. Irak sorununun da uygun bir çözüme kavuşacağını umuyorum.``
DEUTSCHE BANK`IN TÜRK PİYASASINDA KAĞIT ALMASI Deutsche Bank`ın Türkiye`deki finans ve bono piyasalarından kağıt satın aldığına ilişkin bir soru üzerine de Heydenbreck, bunun müşteriler adına gerçekleştirilen bir hareket olduğunu söyledi.
Heydebreck, ``Bu durum, müşterilerinizin Türkiye`ye güvenini gösteriyor diyebilir miyiz?`` sorusuna da ``Kesinlikle. Onlara sormanız gerekiyor. Risk alıyorlar ve fırsat arıyorlar. Bir kişi nedeniyi bir nedeni olmayan fırsat için risk alsın?`` diye yanıtladı.
Tessen von Heydebreck, daha sonra toplantıda, ``Uluslararası Bir Bankada Risk Yönetimi-Finansal Pazarların Küreselleşmesiyle Ortaya Çıkan Yeni Sorunlar`` konulu bir konuşma yaptı.
Heydebreck, dünya çapındaki tüm bankaların nicesel yöntemler ve değer riski yönetimini ele alarak çalışmalarını yaptıklarını, buradabeklenmeyen zararların minimilize edilmesinin hedeflendiğini söyledi.
Şu an bankalarda risk yönetiminde kalitenin ön plana çıktığını vurgulayan Heydebreck, bu riskleri kredi, pazar, likitide ve 11 Eylül saldırısından sonra operasyonel riskler olarak sıraladı.
Uluslararası çalışmalara bakıldığında kredi kuruluşlarının devletlere bağlı olduğunun görüldüğünü ifade eden Heydebreck, geçmişte Arjantin ve Rusya gibi ülkelerde, alınan kredilerin geri ödenmemesinin yarattığı sonuçlara değindi.
Heydebreck, batılı bankaların tüm riskleri bilmelerine rağmen, bilinçli olarak ülkenin kendi para birimiyle değil
dolar üzerinden kredi verdiklerini belirterek, ülkenin para biriminin değer kaybetmesiyle kredilerin geri ödenmesinde problemler yaşandığını kaydetti.